Tebrik ediyorum; 7 Haziran öncesinde seçim meydanlarında AKP karşıtı naralar atan, hukukun üstünlüğünden, demokrasiden, insan haklarından, çevreye saygıdan, yaşanabilir bir ülkeden, Cumhuriyet’ten, vatandan, bayraktan dem vuranlar…
Tebrik, ediyorum; siyaseti millet için yaptığını söyleye söyleye milletin vekili olup, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) gidip milleti unutanlar…
Teşekkürler; 13 yıllık tahribata sözde karşı çıkıp, onun uzantılarını ülkenin en önemli makamlarına taşıyanlar…
Teşekkürler; medyatik pozlar verip, ışıltılı sözlerle gün geçirenler…
Teşekkürler; halkın iradesine kulak verip bir araya bile gelmeden köprüleri atanlar…
Mutlusunuz, umarım…
Sokakların yasaklı, ifade özgürlüğünün, basın özgürlüğünün yaralı, hukukun sakat, sağlığın ve eğitimin can çekiştiği ülkemde parlamentomuz da kurtarılamadı…
Memleket can çekişirken, milletin her türlü baskıya direnerek gösterdiği irade kanımca yansımadı, 1 Temmuz’a…
Kürsü özgürlüğü, şeffaf yönetim, hukuka saygı, millet iradesine saygı bakalım ne kadar işleyecek…
Bu arada merak ettiğim bir diğer konu da kişisel husumetleriyle, şahsi menfaatleriyle ülke geleceğini, birbirinden ayıramayanları seçmenler, partililer affedecek mi?
Kendi evlatları, aileleri, yakınları nasıl affedecek…
Bir bir teslim edilen makamlar; elbette demokratik, sosyal, laik, hukuk devleti için verilen mücadelelere engel olmayacak…
Olmaz da…
Çünkü adam gibi adamlar, her daim var, var olmaya da devam edecek…
Diğerlerine gelince…
Onlar tarihin kara sayfalarında yer almaya mahkum…
Siyasette, işte, okulda, evde, kapımızda, yanı başımızdaki adamlara selam olsun…
“çevrende herkes şaşırsa bunu da senden bilse/sen aklı başında kalabilirsen eğer
herkes senden kuşku duyarken hem kuşkuya yer bırakır/hem kendine güvenebilirsen eğer
bekleyebilirsen usanmadan/yalanla karşılık vermezsen yalana
kendini evliya sanmadan/kin tutmayabilirsen kin tutana” adam oldun demektir! (Rudyard KIPLING/ADAM OMAK)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.