Kuşku yok ki Deniz Baykal’ın Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı seçilmesinin MHP’nin tarifi bile güç tutumuyla engellenmesine en çok Antalyalılar üzüldü..

Bir kez daha gördük ki Türkiye’de siyaset dürüstçe yapılmıyor.

Dahası başta MHP olmak üzere siyasi partiler seçmenin sandıkta verdiği mesajı ya dikkate almıyor, ya da vatandaşın düşüncesine itibar etmiyor.

MHP, önce de olduğu gibi AKP’ye koltuk değneği oldu..

Baykal’ın Meclis başkanı olması ayak oyunlarıyla, kirli pazarlıklarla engellendi.

Bu kirli oyunun, bu kirli çalımın içinde Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın ile birlikte bazı CHP milletvekillerinin, CHP’nin üst düzey yöneticilerinin olduğunu söylemek mümkün.

Seçmen 7 Haziran’da ‘AKP’siz bir hükümet’ isteğinde olduğunu oylarıyla göstermişti.

Türk halkının yüzde 60’ı bu mesajı, muhalefet partilerinin gözüne sokarcasına vermiş, CHP, MHP ve HDP’ye, “ Bizi AKP’den kurtarın, ülkeyi aydınlığa çıkarın, bölünme ve ayrıştırma çaba ve girişimlerine fırsat vermeyin’ demişti.

Pekala mümkün böyle bir birliktelik..

İlk adımda Meclis Başkanı seçimiyle atılabilir, yüce çatının yönetimi Baykal gibi deneyimli, devlet adamlığı misyonunu taşıyan, tarafsızlık ilkesinden taviz vermediği gibi, iç ve dış barışı tehdit etmeye yönelik olaylara en koyacak bir isim pekala başkanlık makamına seçilebilirdi.

İşte bu noktada siyaset soğuk ve kirli yüzü ortaya çıktı.

13 yıllık iktidarında ülkenin sahibi gibi hareket eden, AKP, seçimden sonraki günlerde büyük panik yaşarken, karamsarlık tüm teşkilatlarda hakim olurken ve kamu kurum ve kuruluşlarında evrak yok etme çalışmaları tüm hızıyla sürerken, MHP bir kez daha imdadına yetişti, bir anlamda AKP’yi ipten aldı..

Kamuoyu meclis başkan adaylığı öncesinde yapılan görüşmelerde bir noktayı gözden kaçırdı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AKP adayı İsmet Yılmaz’la sadece 7 dakika, CHP Adayı Deniz Baykal ile 1 saat 10 dakika görüşmüşü.

Kimi kulislerde iddia edildiği gibi demek ki Bahçeli AKP’li Yılmaz’a, “ Sen rahat ol, biz arkandayız, 4. turda gerekeni yaparız, başkanlığın hayırlı olsun” demiş.

AKP’lilerin seçim sürecindeki rahatlığı bu yüzdenmiş..

Bakar mısınız MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin Baykal’ı destekleme bahanesine..

“HDP Deniz Baykal’a destek olacağını açıklarsa, biz Baykal’a oy vermeyiz”

HDP Baykal’a destek olacağını açıklamadı, kendisine ‘Adı gibi devlet adamı’ denilen MHP lideri milletvekillerine AKP adayının seçilmesini sağlayacak talimatı verip, onların geçersiz oy kullanmasını sağladı.

Bu kirli bir dayanışma, gizli bir anlaşma değil mi ?

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde MHP’nin 80, HDP’nin de 80 milletvekili var.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “HDP’yi tanımıyoruz” diyor..

Seçimle Meclis’e gelmiş ve kendisi kadar milletvekili çıkarmış bir siyasi partiyi yok saydıklarını söyleyen MHP liderinin demokrasi anlayışı bu mu ?

Bahçeli’ye göre demokrasi AKP’nin ekmeğine yağ sürmek, AKP’nin ülkeyi babasının çiftliği gibi yönetmesine katkıda bulunmak mı ?

Türk demokrasisi MHP’nin akıl almaz anlayış ve tutumu yüzünden hem büyük fırsatı kaçırdı, hem de gelecek kaygılarını daha çok hissetmeye başladı.

Yarın ülke yangın yerine dönerse, su almaya başlayan ekonomi gemisi komşumuz Yunanistan gibi batarsa, terör yeniden hortlarsa, kamu kurum ve kuruluşları iktidarın birer şubesi olmaya devam ederse MHP ve Bahçeli bunun hesabını nasıl verecek ?

Yaşanan son olaylar gösterdi ki MHP tabanı da Genel Başkanlarının tutumundan hoşnut değil..

Birkaç gün öncesine kadar, “ Deniz Baykal keşke bizim genel başkanımız olsa” diye yakınan MHP’liler genel başkanlarının bir kez daha AKP’ye yanaşmasını, AKP’ye yatmasını nasıl karşılıyor, nasıl yorumluyor inanın çok merak ediyorum.