
İbrahim Akkaya
Biz nerede yanlış yaptık ?
Gerçek şu ki muhalefet partileri, 7 Haziran’da seçmenin verdiği mesajı algılayamadı, ya da algılamak işlerine gelmedi.
Son seçim siyasi partilerin yönetim kademesindekilerin yegane dertlerinin koltuklarını korumak olduğunu da ortaya koydu.
O yüzden de halk ne mesaj vermiş, ülkede nasıl bir yönetim modeli arzulanıyor siyasi partilerin lider ve yönetim kadrosunun da pek derdi değil..
Biz seçimin tek galibinin HDP olduğunu sanıyorduk, yanılmışız.
Seçimin galibinin bir kez daha AKP olduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin başkanlık seçiminde de gözlemlendi.
Sizi bilmem ama ben Meclis Başkan adayı gösterilerek Deniz Baykal’a tuzak kurulduğuna inanıyorum.
Bu tuzağın içinde AKP’de var, kendi partisi CHP’de var, dördüncü turda geçersiz oy kullanarak AKP’nin adayını seçtiren MHP’de var.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhalefet için sıkça şu sözleri ediyor:
“Onlara 3 koyun verseniz güdemez, ikisini kaybederler”
Yadırgardım Erdoğan’ın bu sözlerini..
CHP ve MHP Meclis Başkanılğı seçimleriyle bunun doğru olduğunu bir kez daha ispatladılar.
Merakım şu :
CHP ve MHP tabanı bu bozgunu nasıl yorumluyor ?
Kendileri için bir yaşam biçimi olan partilerinin AKP’nin oyuncağı olmasını nasıl içlerine sindiriyorlar ?
Bunların konuşulma ve tartışılma yeri ise danışma kurulları..
İşte bu açıdan yarın yapılacak CHP Muratpaşa İlçe Danışma Kurulu toplantısı büyük önem taşıyor.
CHP’liler yarın ciddi olarak özeleştiri yapmalı.
Antalya’da neden başarısız olunduğunu ciddi biçimde sorgulamalı.
19 ilçeden 16’sından yenik çıkmanın nedenlerini araştırmalı, ‘biz nerede yanlış yaptık ?” sorusuna muklak bir biçimde yanıt aramalı…
Kongre takviminin işlediği süreçte CHP Muratpaşa İlçe Danışma Kurulu, bundan sonraki yol haritasının çizilmesi açısından iyi bir fırsat..
CHP’liler artık susmamalı, tibünden izlemeyi bırakıp konuşmalı, sorgulamalı, madem ki Antalya’da parti başarısız oldu, hesap sormalı..
Kmise de hesap vermekten kaçmamalı..
Kepez İlçe Başkanı Garip Erdoğan’ın dediği gibi bedel ödemeyi de bilmeli..
CHP’de artık vesayet bitmeli..
İl ve ilçe başkanları bir yerlere bağımlı olmamalı..
Başkanlar belirli makam ve isimler tarafından tayin edilmemeli..
CHP artık tabanına, partisine ölesiye bağlı olan üyesine güvenmeli..
CHP, kimseyi dışlamadan, ayrıştırmadan, kötülemeden üyesini ve Antalyalıyı kucaklamalı..
CHP’nin en büyük sorunu sevgisizlik..
CHP’liler artık birbirlerini sevmeyi, saymayı, birbirlerinin düşüncelerine, önerilerine saygı duymalı..
Bunun için de öncelikle yönetim kademesinde olanlar, seçilmişler ön ayak olmalı..
Seçilmişler ve çevresindekiler sırça köşklerden halkın arasına girmeli..
Burnu kaf dağında olanlar, kendilerini o koltuklara CHP’lilerin ve Antalyalıların seçtiğini unutmamalı..
CHP Antalya Örgütü, danışma kurulları sürecinde yeni bir sayfa açabilir..
Siyasette artık demode yöntemlerle yapılmıyor.
Yani eski çamlar çoktan bardak oldu..
Halk da, siyasi partilerin üyeleri de koyun gibi güdülmekten, liste dayatmalarından, vesayetten bıktı..
Siyasetin daha şeffaf, daha yönelikçi, daha demokrat şekilde yapılsın istiyorlar..
CHP siyasetine şekil verenler, bunu hala algılayamıyorsa kenara çekilsin, meydanı adam gibi yapacaklara bıraksın..
CHP Antalya Örgütü’nde bunu yapacak çok değerli isimler var..
Onlara fırsat verilsin..
Gerisi inanın daha kolay olacak..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.