Yarın 21. Dönem Antalya İl Genel Meclisi’nin son toplantısını yapacağız. 1,5 Asırlık biri kurumun tüzel kişiliği, AKP İktidarı’nın çıkardığı bir yasayla 30 Mart’ta tarih olacak…
Kamu yönetiminde uzmanlık yapan bir il genel meclis üyesi olarak yaşadığım hüznü anlatamam. Türk kamu idaresinde ikili bir yapılanmaya neden olan yasa sonucu 30 ilde il özel idareleri, köyler ve belde belediyeler tüzel kişiliklerini kaybediyor…
Antalya’da da Antalya İl Özel İdaresi, 74 belde belediye ve 539 köy tarih oluyor…
Ne adı altında ‘demokrasi ve yerelleşme’…
Gülüyorum…
Neresi demokrasi bunun…
Kapatılan idarelerle ilgili bir halkoylaması mı yapıldı…
Yoksa dün Antalya Valisi Sebahattin Öztürk’ün söylediği gibi gerçekten kurumlar miadını mı doldurdu…
Ne o, ne bu…
Buradaki tek hesabın oy hesabı ve ileride geçilmesi düşünülen sistemin altyapısını kurmak olduğu açık ve net…
Osmanlı’dan miras kalan ve bugün gelişmiş ülkelerde de devam eden kurumları yok etmek, üstelik de güçlenmesi için daha 2005 yılında düzenleme yapılmışken hiç de demokrasiyle ya da yereli güçlendirmekle, kurumun miadını doldurmakla ilintili gösterilemez…
Kapatılacak il özel idaresinde 5 yıldır seçilmiş kimliğimle görev yapan biri olarak şunu söyleyebilirim ki tüm imkansızlıklara rağmen elindeki küçük bütçelerle, büyük işler yapan bir kurum yok ediliyor…
Bir bellek siliniyor…
Bir kültür bitiyor…
Bütçesi küçük ama kadrosu fedakar ve cefakar bir kurumun, sadece son 5 yılda ürettiği hizmet ortadır…
Köy yolları, meydanları, içmesuyu ve sulama yatırımları, spor salonları, spor sahaları, okul ve sağlık ocağı yatırımları, park düzenlemeleri, aşevleri, teleferik vs…
Şimdiye kadar kurumda emeği geçen, emek vermiş herkesin benim kadar üzgün olduğunu düşünüyorum…
Muratpaşa ilçesinin ilk ve son kadın, meclisin en genç ve son meclis üyesi olarak tarihe geçmektense, kurumun devam ederek hizmet üretmesini yeğlerdim…
Keşke bütçe olanakları genişletilerek, kurumun devamı sağlansaydı…
Olmadı…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.