Dünyanın güle söyleye kutladığı ( 1 Mayıs İşçi ve emekçi bayramı) bizde yıllardır olduğu gibi, yine olaylı geçti! Taksim’de kutlama yapmak isteyenlere polis izin vermedi! İşçi ve emekçilerin sorunlarının ve kaybedilen haklarının, güzel bir ortamda dile getirilmesi engellendi!
Tabii bütün bunlar, sermayeden yana politikaların sonucu oluyor! İşçi haklarının çeşitli şekillerde zedelendiği, bu politikalar sonucu; emek ve sermaye eşitsizliği, emeğin aleyhine gelişiyor. Nasıl mı?
ESNEKLİK VE DÜŞÜK MALİYET POLİTİKALARI:
Şirketlerin esnek çalışma koşullarında düşük iş gücü maliyetleri sağlamaya yönelik politikaları, işçilerin haklarının göz ardı edilmesine neden olabilir. Örneğin, taşeronlaşma ya da kıyasıya rekabet, çalışanların iş güvenliğini tehdit edebilir.
SENDİKALARIN GÜCÜNÜN AZALTILMASI:
Sermaye lehine yapılan düzenlemeler, sendika organizasyonlarını zayıflatabilir. Sendikaların gücünün azalması, çalışanların kollektif müzakere ve pazarlık yeteneklerini zayıflatır ve işçi haklarının korunmasını zorlaştırır. Bu da büyük sorunlara neden olur!
SOSYAL GÜVENLİK VE YAN HAKLARIN DARALTILMASI:
Politikalardaki odaklanma, işverenlerin iş yükümlülüklerini azaltarak, işçilerin sosyal güvenlik haklarını tehlikeye atabilir. Bu durum, emeklilik, sağlık sigortası ve diğer yan haklar konusunda çalışanların mağdur olmasına neden olabilir.
UZUN ÇALIŞMA SAATLERİ VE İŞ AŞIRILIĞI:
Sermaye yanlısı düzenlemeler, işçilerin uzun saatler çalışmasını teşvik edebilir. Bu da iş- yaşam dengesi üzerinde olumsuz etkiler yaratarak, işçilerin fiziksel ve psikolojik sağlıklarını tehdit edebilir.
Bütün bu faktörler, işçi haklarının zedelenmesine yol açarken, aynı zamanda sosyal eşitsizliği ve adaletsizliği de arttırabilir!
Toplumsal huzuru sağlamak için, artık emekten yana politikaların hayata geçmesi gerekiyor! Çünkü alınteri ve emeğin hakkı kutsaldır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.