Sene 1993

Bundan tam 32 yıl önce… İstanbul Selimiye’deki 1. Ordu’da genç bir Asteğmen olarak vatani görevimi yapıyorum. Annem ve Rahmetli Babam ziyaretime gelmişti. Subay Gazinomuzda kendilerine kahve ikram etmiştim.

Sohbetimizin hemen başında Babam, hangi birimde görev yaptığımı sordu. İnşaat Emlak Daire Başkanlığında Proje Keşif Mühendisi olarak görev yaptığımı, askeri birliklerin bakım-onarım çalışmalarını gerçekleştirdiğimizi yeni yapılacak askeri tesislerin proje ve taahhüt işlerini yaptığımızı söyledim.

Babam, gözlerimin içine bakarak, şuan bile hatırladığım sert ses tonlamasıyla şu nasihatte bulunmuştu bana:

‘’Bak Oğlum, Devletin malı mukaddestir. Beyt-ül Mala el uzatanın sonu iflah olmaz. Olur ya böyle bir hata yapacak olursan annen sana beddua etmiş olsa bile seni emzirdiği için sütü karşılık gelir ve bedduası tutmaz ama Baba olarak benim bedduam tutar.. Tüm babalık hakkım sana haram olsun şayet Beyt-ül Mala el uzatırsan!’’

Zaten yetiştirilme tarzım ve aile terbiyesi bakımından dikkatliydim ama Babamın bu bedduası hiçbir zaman hafızamdan silinmedi ve ölene kadar da silinmeyecektir.

O yüzden en baştan ifade etmek istiyorum:

Kamusal haklara, yalanla, dolanla, talanla el uzatanların eli kırılsın, haram zıkkım olsun!

İster CHP’li, İster AKP’li, İster MHP’li, İsterse İYİ Parti’li... Hangi siyasetçi makam ve nüfuzunu kullanarak milletin olan hakları talan ediyorsa iki cihanda gün yüzü görmesin!

19 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınıp tutuklanmasıyla başlayan süreç tam gaz devam ediyor...

Bu süreçte Antalya başta olmak üzere, Adana, Adıyaman Belediye Başkanları, birçok ilçe Belediye Başkanı tutuklandı ve görevden el çektirildi.

Suçları varsa, amenna!

Elbette ‘’Bir yerlerden talimat almayan’’ Bağımsız Türk Mahkemelerine çıkıp hesap versinler.

CHP’liler başta olmak üzere toplumun tamamı –varsa- yolsuzlukların talanların üstüne gidilmesini istiyor.

Ancak;

Benim hırsızım iyi, senin hırsızın kötü yaklaşımına da hayret ediyor insan…

CHP’liysen, HARAÇ Partisindensin... Baklava Kutularında ikram edilen Avroları alan yüzsüzlerdensin!

Ama, Ankapark’da 801 Milyon Doları dinazor heykellerine vermişsen, görevden el çektirilsen bile elini kolunu sallayarak gezersin.

300 Bin Dolarlık Patek Philippe marka saat hediye aldığını itiraf etsen de bakanlık görevinden ayrıldıktan sonra hesap vermeden paşa paşa yaşamaya devam edersin.

Evindeki ayakkabı kutularında 500 Bin dolar bulunsa bile, ‘’Bakara-Makara’’ diyerek Cuma mesajları attığını söyler üstüne üstlük Büyükelçilik Makamı ile taltif edilirsin…

Saymakla bitmez..

İşte Ankara BB Başkanı Mansur Yavaş, bangır bangır bağırıyor; ‘’AKP dönemine ait 100’e yakın, katrilyonlarca liralık yolsuzluk dosyalarını Cumhuriyet Savcılığına ilettik. Bugüne kadar hiçbir işlem yapılmadı’’ diyor.

Bu kadar CHP’li Büyükşehir, İl, İlçe Belediye Başkanları ve Belediye Meclis Üyeleri tutuklanmışken, çeyrek asırdır ülkeyi idare eden hükumetin hiçbir bakanı, belediye başkanı veya milletvekili hakkında en ufak bir soruşturma dahi açılmamıştır.

AKP’li Ankara, İstanbul ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanları bizzat kendi liderleri tarafından görevden azledilmelerine rağmen haklarında en ufak bir soruşturma dahi yapılmamıştır.

El-İnsaf..

Benim hırsızım iyi, senin hırsızın kötü anlayışının doğal sonucudur bu.

Bence, Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Adalet Bakanı, Sayın İçişleri Bakanı ve Sayın Cumhuriyet Savcıları kendilerini bu kadar yormasınlar!

Oldu olacak, CHP’yi topyekûn kapatıp, Genel Başkanından Mahalle Temsilcilerine kadar hepsini tıksınlar içeri!

Memleketin Ali menfaati bunu gerektiriyorsa hemen yapsınlar!

Ama unutmasınlar ki; Milletin hafızasında hala Reza Zarrablar, Egemen Bağışlar, Melih Gökçekler, Sıfırlanamayan Milyonlar tap taze duruyor.

Ve günü geldiğinde.. Sandık önüne geldiğinde..

‘’Bağımsız Türk Yargısının’’ bugüne kadar yapmadığını, Bağımsız Yargının kendisi adına karar verdiği TÜRK MİLLETİ yapacak ‘’Benim hırsızım iyi, senin hırsızın kötü’’ anlayışını sandığa gömecektir!

Değil CHP’yi tüm Muhalif Partileri kapatıp, içeri tıksalar, görünen köy kılavuz istemiyor!

Abbas Yolcu!