Basın haberlerine dayanarak şu saatlerde ülke düzeyinde 200' e yakın yangının devam ettiği bu saatlerde bu yazıyı yazmak zorunda kaldım. Biliyorum yazımın başlığı karşısında sizlerde farklı reaksiyonlar oluşmuştur. Bunun etkisiyle hakkımda sağlıklı düşünmüyor olabiliyorsunuzdur. Yurdun dört bucağında milyonlarca metrekare ormanlık alanlarımızda binlerce çeşit, ağaç-bitki türü, endemik türler milyonlarca ağaç, yine sayıları milyonlarla ifade edilebilecek seviyede yürüyen-sürünen-yüze ve uçan (kaplumbağa-keklik- güvecin- aynı şekilde yüzlerce kuş çeşidi, yıkan, çıyan, kaplumbağa, yengeç, kurbağa, çakal, kurt, domuz türü, sincap bukalemun, milyonlarca karınca yuvası- flora , fauna, biyolojik çeşitlik vardır, doğal bir yaban yaşamı vardır.

Bu canlıları tamamı ekolojik dengeyi sağlayan ayrı ayrı halkalardır. Kalıcı bir ekosistemdir. İnsan varlığının da sürdürülebilir kaliteli yaşamı bu canlı teferruatıyla ifade edilmektedir.

Birkaç vatan haini çıkacak, eline benzin bidonunu alacak, kibriti çakacak ve hektarlarca orman varlığını, hatta vatandaş bir ömür çalışacak başını sokacak bir ev alacak, o hainler tümüyle bu eserleri ateşe verip yakacak. Yukarıda adını ve sayılarını yazdığım canlı varlığı, maddi manevi kıymetleri yakarak yok eden hainlerin hayatından daha mı ucuz?

Günümüzde Anayasamızda, Türk ceza kanununda idam kararı ve kurşuna dizme olayı yoktur. Uzun yıllar boyunca her yaz mevsim geldiğinde, özellikle yüksek hızda rüzgâr ve fırtınaların esiş hızlarını da hesap ederek bilerek ve isteyerek planlı, programlı bir şekilde; kurtuluş savaşında hain yunanın şehirlerimizi yakıp yıkarak mahvettiği gibi, aynı hain düşüncelerle bu işi kundaklayanlar için TBMM’de derhal bir kanun düzenlemesi hakkında kanun çıkararak o hainler, herkesin görebileceği bir meydanda kurşuna dizilmelidir

Bunun da ötesinde kanla irfanla, binlerce şehidimizin ve gazimizin kanlarıyla suladığı bu topraklarda da onlara mezar hakkı verilmemeli, külleri fırtınalı bir havada en yüksek bir dağın tepesinden atmosfere bırakılmalıdır. Bu fikirler ve düşünceler kamuoyunun da taktiridir elbet. Ancak bu fikri benimseyenler ve reddedenler arasında bir referandum yapılsa öyle sanıyorum ki reddeden olmayacaktır. Zira ateş düştüğü yeri yakar.

Bir karıncayı bile incitmeye kayamayan Murat YILDIRM, eğer " hainlerin kurşuna dizilmeleri için kanun çıkarılmalıdır. Diyorsa "burada bir olay varır demektir. Ormanlar bizim oksijen fabrikalarımızdır. Bir milletin nefes alma hakkını bilerek ve isteyerek hunharca gasp edenler, yürürlükteki ceza yasalarıyla yargılanırlarsa, o hainler için bu bir ödüldür. Ağaçlandırmak için bu yanan ormanlarımızdaki topraklarda bugün bir çalışma başlatılsa bile yeniden bir orman yaratılsa bile 70-100 yıllık bir zamana ihtiyaç olacaktır. Maddi bedeli hariç konu çok önemlidir. BU konuda mutlaka devlet hükümet ve bir toplumsal seferberlik başlatılmalıdır.