1980 İhtilalinden sonra Prof. Dr. Orhan Aldıkaçtı’nın Başkanlığında kurulan Anayasa Komisyonunun hazırladığı T.C. Anayasası, 7 Kasım 1982 tarihinde yapılan halk oylamasında yüzde 91,4 ‘Evet’ oyuyla kabul edilmiş ve 9 Kasım 1982 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmişti.

Başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere son 40 yıldır iş başına gelen hemen hemen tüm iktidarların ‘DARBE ANAYASASI’ dedikleri 1982 Anayasası, o günlerin sosyal ve siyasal şartları göz önüne alındığında halkın kahir ekseriyetle kabul ettiği bir anayasadır.

İster kabul edersiniz, ister etmezsiniz... Sizi bilemem ama o yılları yaşayan bir vatandaş olarak tespitim şudur: hemen her gün onlarca insanımızın öldüğü kardeş kavgası yıllarından sonra 80’li yılların başında yakalanan huzur ikliminin etkisiyle halkın tamamına yakını Anayasa Referandumunda ‘Evet’ oyu kullanmıştır.

Pekâlâ, halen Darbe Anayasası olarak nitelendirilen 1982 Anayasası bugüne kadar kaç defa değişikliğe uğramış ve kaç madde hükümleri değiştirilmiştir dersiniz?

Gelin bir bakalım… Yürürlükteki Anayasamız 177 maddeden oluşmaktadır. Bu maddelerden;

Madde 1 – Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.

Madde 2 – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.

Madde 3 – Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı "İstiklal Marşı" dır. Başkenti Ankara'dır.

Madde 4 – Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.

Cumhuriyetimizin ve Devletimizin temel hükümlerine amir ilk 4 maddesinin dışında kalan 173 maddenin bugüne kadar 134’ü değiştirildi. Hal böyleyken, ‘Darbe Anayasası’ sakızı 40 yıldır olduğu gibi yine çiğnenmeye başlandı.

Mısır’daki Sağır Sultan’ın bile bildiği anayasayı değiştirme gerekçesi 101. Maddedir. Bu maddede; ‘’seçilme yeterliliğine sahip bir kişinin en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebileceği, oyların salt çoğunluğunu yani yüzde 50+1’i alması gerektiği’’ hükme bağlanmıştır.

Yürürlükteki anayasamızın -AYM Kararlarına rağmen- uygulanmayan maddeleri bile varken, anayasa değişikliği arzusunun altında yatan gerçek, en fazla iki defa seçilme kısıtı ve yüzde 50+1 oyla seçilme zorunluluğunun kaldırılmasıdır.

Anayasa, bir Milletin üzerinde uzlaşma sağladığı ‘ortak mutabakat’ metnidir! Ve şayet yapılması zaruriyse anayasa değişikliği devşirilen Milletvekilleri üzerinden değil bizzat milletin eliyle değiştirilmelidir.

Mısır’daki Sağır Sultan derki; ‘’Bugüne kadar Millet İradesinden başka bir şey tanımam diyenler bırakın Meclis’te 400 Milletvekili sayısına ulaşmak için vekil transferi yapmayı da; getirin sandığı milletin önüne; görün Milli İradeyi. ‘’

Tabi, ‘Milletin vereceği cevabı görmeye’ cesaretiniz varsa!