
Murat Yıldırım
Gazipaşa sahilleri siyasete malzeme, şirketlere meze edilemez
Yıllardır Gazipaşa STK ve halk ayakta, Konu TBMM 'ne kadar uzandı ama henüz çıt yok. Gazipaşa'nın kıyı sahil mıntıkaları ve körfezi, dünyanın en nadide ve en temiz kıyılarındandır.
1990'lı yıllarda Alman araştırma ADAK dergisindeki bilgiler bunu tescilledi. Kahyalar sahili, deniz limanı ve özellikle Koru sahillerindeki 301 dönüm arazi çok katlı otellere ve villalara kurban ediliyor. ÇED kavramı Allaha emanet, yasa, masa, tasa kimsenin umurunda değil. Çevre Bakanlığında, Çevre Bakanlığında ve Büyük Şehir belediyelerinde geçen otuz yıllık çalışma döneminde ben bu tür olaylara hiç tanık olmadım.
Geçen dört yıla yakın bir yıldan bu yana Gazipaşa kıyılarında inşa edilecek otel adı altındaki beton yığınları hakkında çok sayıda raporlar verdik, basın yayın aracılığıyla halkın sesi arşı alaya kadar yükseldi. Duyulmadı, duyulmuyor. İlçe kıyılarımızda turizm yapılaşmasının ardından zuhur edecek çevresel ve toplumsal sorunları şu ana başlıklar altında işledik ve her tarafa" DİKKAT" çekti. a)içme ve kullanma suyu sorunları, b) Katı atık sorunları, c) Arıtma ve kirli su nedeniyle kıyıl sularımızda oluşacak sorunlar, d) Otelleri sıvı-katı atıklarında kaynaklanacak kamu sağlığı sorunları, e) f) Genel çevre sağlığı sorunları, g) Açık ve örtülü tarım üzerine olacak etkileri, h) Trafik sorunları, 1) hava ve gürültü kirliliği sorunu, i) Rüzgar koridorlarının kapatılmasıyla ilçede hava Sıcaklığının 2-3 santigrat kadar artabileceği, j) Kıyı sularımızda doğal olarak osinografik durumdaki yetersizlik ve denizimizin oto operasyon özelliğinin yetersizliği nedeniyle kirlenmenin pik noktalara gelme ihtimalinin bulunduğu, k) Bütün bu olumsuzlukların sonucu, yıllar sonra da olsa kıyışlarımızda" RED TIDE'olayının (kırmızı su olayının) yaşanma ihtimalinin bulunduğu. 1) Zaten tepeden kirletilmiş olan Torosların, (insan faaliyetleri nedeniyle) çevre- ekolojik, sosyolojik ve farklı alanlarda sorunlar yaşanarak çok sayıda toplumsal-çevre suçlarının oluşabileceği bir merkez haline gelme ihtimalinin bulunduğu, m) Kıyılarımızda bütünüyle doğal dizaynın bozulacağı,n) Kıyılarımızda halkımızın günü birlik kullanım alanlarının oteller tarafından kapatılacağından, yürürlükteki kıyı kanunu, çevre kanunu ve imar kanununa, Ana yasamızın 56. maddesine rağmen halkımızın, kıyılardan yararlanamayacağı sonucu bu günden bile anlaşılmaktadır. Halbuki hem evrensel hukuka hem anılan yasalara ve ilgili meri mevzuata rağmen kıyılarımız satılamaz, kiralanamaz, birilerine özelleştirme yoluyla da olsa devredilemez, kamunun yararından koparılarak başkaca şirket, kurum ve kuruluşların tasarrufuna terk edilemez. Bütün bu yasal dayanaklar mevcut iken uygulamada Ana yasaya, sair hukuk kurallarına, evrensel insan haklarına, yerelde 6502 sayılı tüketicinin korunmasına mahsus kanunun ana ve ara hükümlerine aykırıdır. Tüm bunlara rağmen umum mevzuat çiğnenirse bu bir insanlık suçudur. Bedeli: ceza ve cürümle sonuçlanır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.