Memleketimden ve dünyadan insan manzaraları


Önsöz: Akdeniz Gerçek Gazetesi başyazarı Sayın Songül Başkaya'ya bu satırların yazarına 10 Kasım 2022'den bugüne verdiği destek için burada çok teşekkür etmek isterim...

 

 

İyi haberler de var ; kötü haberler de...

 

İyi haber:

 

Barajlarımızı bu sene dolduran suyun kıymetini bilelim.  Çünkü, Afrika’da nüfusun üçte biri susuzluk çekiyor. Yaklaşık 500 milyon insan!

 

 

Kötü haberler:

 

***TRT World’ün İstanbul/Fatih’teki restoranlarla ilgili paylaştığı video:“İstanbul'un Küçük Suriye'sinde 30$ nasıl harcanır?”

 

 

***Rusya'nın 24 Şubat'ta Ukrayna'yı işgale başlaması sonrası Türkiye kara sularında  mayın tehdidi baş gösterdi.

 

 

***1 Papua Yeni Gine Kinası eşittir  4,17 Türk Lirası

 

 

***AKP usulü ekonomik model şöyle özetlenebilir:

 

Devlet bize 200.000 TL kredi versin.Kuaför dükkanı açalım. Günlük 2500 müşteri garantisi versin. Gelen müşterinin parasını alalım. Gelmeyen müşterinin parasını devlet ödesin. Dukkanin vergi borçlarını silinsin.Kredi borcumuzu ödeyemezsek onu da hazine ödesin.

 

***Çarşı pazardan fiyat etiketleri: Maydanoz 10 , domates 25, sivribiber 80, dolmalık biber 45 lira...

 

***Yıllık tüketici enflasyonu da yüzde 61,14 olarak gerçekleşti.

 

***İstanbul Planlama Ajansı Ajansı'nın 2022 Mart ayı fiyat analizlerine göre, İstanbul'da yaşamanın maliyeti, son 1 ayda yüzde 11,17 arttı. Seçilmiş ürünler üzerinden yapılan analize göre maliyet son 1 yılda ise yüzde 73,63 attı. 

 

***Rusya ve Ukrayna'da bile enflasyon yüzde 20'nin altında; sanki savaş bizde!

 

***1 Ocak 2020'den bugüne Türk lirası Amerikan doları karşısında yaklaşık % 60 değer kaybetti (Kaynak: Steve Hanke)

 

Zombieleşen (Yaşayan ölü haline gelen diğer para birimlerindeki kayıp oranları şöyle:

 

Venezuela % 98

 

Zimbabve % 91

 

Lübnan % 90

 

Sudan % 87

 

Suriye % 81

 

Arjantin % 61

 

***Türk lirasının yabancı para birimleri karşısında değer yitirmesi yabancı ülke vatandaşları için Türkiye'yi turizm ve alışveriş cenneti haline getirdi...

 

***Türkiye'ye alışveriş için gelen ve bunun için taksi tutan binlerce Yunanlı ve Bulgar var...

 

***AKP'li eski vekil Uğur Işılak, zamlara ilişkin yorum yaparken "Ekmek herkese yetecekti aslında. Tarlaya karga dadandı, ambara fare, fırına hırsız memlekete harami..." ifadelerini kullandı. Youtube kanalında "Yağ kuyrukları…" başlığı ile paylaştığı videoda benzin almak için gittiği bir yakıt istasyonunda yaşadığı diyaloğu anlatan Işılak, şöyle dedi: "Yüz ifadesinde yorgunluk ve bir o kadarda umutsuzluk emaresi gördüğüm pompacı daha kaç liralık yakıt dolduracağımı sormadan, ne olacak abi bu yağ kuyrukları, bu pahalılık diye mevzuya girdi. O serzeniş ve sorunun cevabını; Neyzen Tevfik'in mısralarıyla verdim kendime; 'ekmek herkese yetecekti aslında. Tarlaya karga dadandı, ambara fare, fırına hırsız, memlekete harami. Sustum, yutkundum, neler geçmedi ki aklımdan"

 

 

***TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan şunları söyledi:

 

“Meselenin kaynağında yatan şey, Türkiye’nin en zengin yüzde 10’u gelirimizin yüzde 50’sine el koyuyor. İşte her gün canımızı sıkan olayların temelinde bu var. Bu adaletsizlik nereden geliyor? Çünkü Türkiye’de ülkenin zenginlikleri bir avuç insanın elinde.Hepimiz elektrik ve doğal gaz zamlarından dolayı 3 aydır perişan durumdayız. EnerjiSa’nın net kârı 2,8 milyar TL geçtiğimiz sene. Meselemiz bu eşitsizliği yaratan sistem. Bu ekonominin yaşamsal sektörlerinde özel sektörün kârı düşünüldüğü için biz bu eşitsizliğe mahkum ediliyoruz. Türkiye’de özel sektörün egemenliğine dokunmadan temel sorunlarımızı çözeceğini söyleyen herkes yalan söyler."

 

***Gaziantep’te 66 kişilik temizlik görevlisi kadrosu için 14.864,Şanlıurfa’da 60 kişilik temizlik görevlisi kadrosu için 50 binden fazla kişi başvuru yaptı.8 şoför için yapılan 5.365 başvurunun 1120’si ön lisans, 1138’ini lisans mezunlarına ait.— Adıyaman Milletvekili Tutdere

 

***Siirt’te bir düğünde, katılımcılardan iki kişi, damada altın ya da para yerine 1 litre sıvı yağ ve çay taktı.

 

***Evlilik maliyetleri son 1 yılda %85-115 arasında artış kaydetti.

 

***Melih Gökçek'in Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde, 801 milyon dolar harcanarak yapılan Ankapark'ın iflası resmi olarak açıklandı.

 

***Sağlık Bakanlığı'nın açtığı 28 kişilik temizlik işçisi kadrosuna 9 bin 625 kişi başvurdu

 

***Oyuncu Nurgül Yeşilçay, Bodrum'da gittiği bir restoranda içtiği bir kase çorba için 132 TL ödediğini açıkladı...

 

Yorumum: Esnaf tarafından astronomik fiyatlarla kazıklanan turist bir daha Türkiye'ye uğramaz...

 

***Binali Yıldırım "çiftçi her karış, her santim toprağı eksin" diyor da AKP çiftçiye teşvik konusunda en azından şu anda herhangi bir şey yapmıyor...

 

***Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Çiftçilerimizden ülkemizde ekilmedik tek karış yer bırakmayacak şekilde üretime yönelmelerini istiyoruz.Hem kendi halkımızın ihtiyacının karşılanması hem de Avrupa piyasasında ortaya çıkması muhtemel boşluğun doldurulması bakımından üretimimizi artırmamız hayati öneme sahiptir."

 

 ***Tarım ve Gıda Konfederasyonu (TARIMKON) Başkanı Hakan Yüksel, yakın zamanda çıkabilecek muhtemel gıda ve su savaşlarına hazırlık için gıda ve tarımda topyekun bir milli seferberlik yürütülmesi gerektiğini bildirdi.

 

Yüksel "Yakın zamanda kaçınılmaz son olacak gıda ve su savaşları çıkmadan, hep birlikte topyekun milli seferberlik içinde bir şeyler yapmamız gerekiyor" diye konuştu. Tarım sektöründe yaşanan sorunların çözümü için adımlar atılması gerektiğine işaret eden Yüksel, "Tarım öyle bir sektördür ki sadece Tarım ve Orman Bakanlığından bir şeyler yapmasını beklemek yetmez. Tarımsal üretim, öyle elinizdeki telefon uygulamalarındaki oyunlar gibi sihirli bir tık ile yapılmaz. Tarım, emek, alın teri, zaman, sabır, gayret bekler. Tarımda bugün yapılan bir hata veya iyi bir projenin sonucunu görmek tarla bitkilerinde en az 1 yıl, meyvecilikte 4, hayvancılıkta 10 yıl zaman gerektirir." değerlendirmesinde bulundu.

 

***Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken Kazmayı vurduğumuz her alanda yeşil filizler açacak topraklarımız var. Yapılması gereken çiftçiye verilen desteklerin zaman kaybedilmeden artırılarak yerli üretimin desteklenerek dışa bağımlılığın azaltılmasıdır." değerlendirmesinde bulundu.Palandöken, ülkenin dört bir yanında neredeyse tüm gıda ürünlerinin üretilebildiğine işaret ederek, tarımda yerinde üretimin desteklenmesi çağrısında bulundu. Palandöken, "Yerinde üretim için başta ürün teşvikleri olmak üzere gübre ve akaryakıt desteği verilmelidir.

 

***Mustafa Sarıgül, “Tarımda dışa bağımlılık yüzünden kuyruklar var, yokluklar var ve gerçekten de pahalılık had safhada. Şöylesine bir bakıyorum, 1 kilogram domates benim cennet vatanımda, güzel ülkemde adeta lüks olmuş, 15 lira. 5 litrelik ayçiçek yağı 200 lira olmuş. Kuyruklarda beklediğimiz, çocukluğumuzda büyük bir heyecanla gittiğimiz pidemizi almak için saatlerce beklediğimiz pidemiz, 5 lira ile 6 lira arasında olmuş ve pidemizde ne yazık ki küçülmüş” diye konuştu.

 

 

***İpsala’nın İyi Partili Belediye Başkanı Abdullah Naci Ünsal; mazotun şu an 22 TL olduğunu ve gübrenin de 13 lira olduğunu belirtti.Ünsal, “Mazot 22 lira, gübre 13 lira ekime başlayacağız çeltik üretimine. 22 lira mazotla ile başlayacağımızı kabul edelim. Bu mazot yüksekliği dünya çapında olduğu için büyük bir ihtimalle geriye gelecek. Öyle ya da böyle geriye düşecek. Biz işimizi haziran ayına kadar bitireceğiz. Kasım ayında bunların fiyatları savaş bittikten sonra biraz geri düştü. Bizim ürün fiyatımızı açıklarken düşük fiyatlardan açıklayacaklar. O zaman ne yapacağız? Çalışsak batıyoruz, çalışmasak yine batıyoruz. Öyle bir kaosun içerisindeyiz" dedi."Bir an önce acilen ekonomik önlemler alınmalı" diyen Ünsal konuşmasını şöyle sürdürdü:"Ayçiçek üretimini Türkiye'de yok eden bu iktidardır"

 

"Çiftçinin önü açılması lazım. Ayçiçek üretimini Türkiye'de yok eden bu iktidardır. Buğdaydan daha düşük fiyatlar verildi ayçiçeğine. Bu yüzden kimse ayçiçek ekmek istemedi. Trakya ayçiçek cennetidir. Hele yine Edirne'nin simgelerinden bir tanesi ayçiçektir. Ne yapıldı zamanla kötüleye kötüleye, büyük firmalara önlük verilsin diye Türkiye'ye Ukrayna'dan, Arjantin'den ayçiçek geldi. Bizim yerli fabrikalarımız yok oldu. Türkiye tarım devrimini gerçekleştirmemiştir. Bir an önce gerçekleştirmek zorundayız. Şu anda Avrupa kendi kendine yetiyor. Avrupa buğdayını kendi üretiyor. Fransa ve Almanya üretiyor. Dışarıdan çok bir buğday almıyorlar. Biz üretirken ithalatçı duruma düştük."

 

 

***İktisatçı-yazar Mustafa Sönmez, son dönemde gıda fiyatlarındaki fahiş artışlar ve yağ kuyruklarını ANKA Haber Ajansı'na değerlendirdi. Türkiye'nin ithalata bağımlı olduğunu "Sadece geçen yıl yapılan tarımsal ithalat 24 milyar dolar" diyerek açıklayan Sönmez, şunları söyledi:

 

“İnsanlar bütçelerinin 1/3’ünden fazlasını gıdaya harcıyorlar”Yıllık yüzde 65 oranında artmış gıda fiyatları. İnsanlar bütçelerinden üçte birinden fazlasını ortalama olarak gıdaya harcıyorlar. Alt gelir gruplarında yüzde 50’lere kadar gıda için harcanan paralar. Bu fiyat artışlarının altında yatan en önemli etken bir kere yeterli üretim yok. Gıda arzı dediğimiz üretim sunumu eksik. Çünkü son yıllarda tarım ciddi ölçüde ihmal edildi, destekler azaltıldı. Gıdadaki eksikler ‘Paramız var ki ithal ediyoruz’ gibi bir cümleyle ithalatla giderilmeye çalışıldı.

 

“2021 yılı tarımsal girdileri yüzde 45 artarken, çiftçinin ürünleri yüzde 36”

Çiftçi her geçen zaman biraz daha yoksullaşıyor. Kullandığı tarımsal girdiler başta hayvan yemi, tohum, mazot, veteriner ilaçları olsun bütün bunların verilerini TÜİK takip ediyor. 2021 yılında tarımsal girdiler yüzde 45 artarken çiftçinin ürünlerinin fiyatları ancak yüzde 36 artabilmiş. 9 puanlık çiftçinin zararı var. Çiftçiler girdi ödemelerinde bir kolaylık görmezse bu fiyatlardan almak zorunda kalırsa bu girdilerle bu üretimi yapamaz. Bir süre sonra üretimi terk eder. Böyle bir tablonun sonucu bugün çiftçilik yapanların ortalama yaşı 55. Genç nüfus tarım yapmıyor. Bulabilirlerse inşaat işçiliği ya da başka işler yapıyorlar. Buna bağlı tarım arzı azalıyor. Arz eksikliği beraberinde ciddi bir fiyat artışı getiriyor. Bunu telafi yapmak için yapılan ithalat bir dönem idare ediyordu. Çünkü döviz kurları bu kadar yüksek değildi. Ama kurlar yükselince yüksek kurdan yapılan ithalatta ciddi olarak fiyat artışlarını getirdi. Buna bağlı olarak emtia ürünlerini artışını da getirdi Türkiye hem dışarıdan pahalı buğday, ayçiçeği ürünü alan hem de Türk lirası değerini kaybettiği için daha yüksek fiyatlarla ürün satın alan bir ülke durumuna geldi. Bu da gıda fiyatlarına her geçen gün bir zammı getiriyor.

 

 

“Ürün eksikliği döviz ucuz diye ithal edildi, geçmiş ola”Temel mesele tarımı ayağa kaldırmak. Çiftçiyi toprağa döndürmek. Genç nüfusu tarıma özendirmek üretim arzını arttırmak. Ülkeler gıda ihracını azaltıyorlar. Türkiye’nin kendisine yeterli olması konusunda hala potansiyeli var, ama bunun istikrarlı bir hale getirilmesine ihtiyaç var. Bu hükümet bunu yapamıyor. Perakende gündelik şeylerle durumu idare etmeye çalışıyor. Tarım Kanunu'na göre milli gelirin her yıl yüzde 1’i oranında tarım desteği verilmesi gerekiyor. Dönüp baktığımızda bütçeden verilen tarım destekleri hiçbir zaman milli gelirin yüzde 1’ni bulmuyor. Tarım Kanunu'nu uygulamıyor hükümet. Çiftçi, 2006 yılında çıkan bu kanunla sürekli alacaklı durumda. Desteklenmesi gereken bir tarım sektörü var. Bu AKP döneminde kulak arkası edildi. Ürün eksikliği döviz ucuz diye ithal edildi. Hayvan ithal edildi, hayvansal tarımsal ürünler ithal edildi. Ama ne zamanki döviz yükseldiği anda çok yanlış yapıldığı anlaşıldı ama geçmiş ola.

 

“Aldıkları tedbirler güven vermiyor, panik hali yaratıyor”

Bu hükümete karşı güven duyulmuyor. Hele mesele gıda olunca hiç güven duyulmuyor. O yüzden insanlar haklı olarak alabilecekleri yağ varsa kuyruğa giriyorlar, almaya çalışıyorlar. Çünkü bu hükümetin iddialarının ve söylediklerinin hiçbir karşılığı olmadı. Enflasyon bu oranlara güya ulaşmayacaktı. Hükümetin koyduğu hedefler vardı, tersine her ay enflasyon yükseldi. KDV yüzde 1’e indirilince gıdanın ucuzlayacağı iddia edildi. Tam tersine gıda fiyatları her geçen gün artıyor. Aldıkları tedbirler güven vermiyor bu güvensizlik haliyle bir panik hali yaratıyor. Hükümette o panikle gerçekle ilgisi olmayan şeyler söylüyorlar. Yani stoklar yeterli olmadığı halde stok vardır gibi denemeler yapıyorlar. Üreticinin tüketicinin girişimcisinin güven eksikliği var. Bunu her ay güven endeksi araştırmalarında TÜİK kendisi yayınlıyor.

 

“Çiftçiye ürünün para etmesi konusunda güven vermek gerekiyor”

Mazot fiyatları yıllık yüzde 131 artı. Bütün dünyada gübre fiyatlarında dehşet artış var, yıllık yüzde 152’yi buldu. Tarım yapmama eğilimi çok daha güçlenebilir, tedbirini almak lazım. Bunun önüne geçmesi için mazotu gübreyi sübvanse etmesi, bütçeden tarıma verilen desteklemelerin artması gerekir ki çiftçi motive olsun, üretime devam etsin. Aksi takdirde gıda fiyatları daha da tırmanır. Şu anda yüzde 65 olan yıllık artışı, her ay yüzde 10’luk artışlar olduğu takdirde olmadık boyutlara gelir ve insanlar bütçelerinin en önemli kısmını gıdaya harcamak zorunda kalırlar, baş edemezler hiçbir şekilde. Çiftçiye ürünün para etmesi konusunda güven vermek gerekiyor. Bugün olduğundan daha ciddi bir mesele haline gelebilir." (ANKA)

 

***Şeker pancarı üreticileri anlatıyor:Özel şeker fabrikaları bizden 400 TL'ye satın aldıkları bir ton pancarı piyasaya 2.240 TL'ye satıyorlar.Her 10 ton pancarın 6 tonu maliyet, 4 tonu kâr. Maliyetler çok yüksek.

 

 

***Mak Araştırma son seçim anketi !AKP yüzde 30,4, CHP yüzde 26,2, İYİP yüzde 14,8, HDP yüzde 8,8, MHP yüzde 7,1.

 

 

***Gezici Araştırma'nın son anketine göre; 2023'te ilk kez oy kullanacak genç seçmenin yüzde 75'i Cumhur İttifakı'na oy vermeyecek.Murat Gezici, son anket sonuçlarına göre, seçimin ikinci tura kalması halinde olası senaryoyu şöyle açıkladı:“Halka, ‘Cumhurbaşkanı ilk turda belirlenemeyip ikinci tura Kemal Kılıçdaroğlu ve Recep Tayyip Erdoğan kalsa kime oy verirsiniz?’ diye sorduk. Katılımcıların yüzde 47.2’sinin Erdoğan’a, yüzde 52.8’inin Kılıçdaroğlu’na oy vereceğini söylediğini gördük. İYİ Partililerin yüzde 94’ü, DEVA Partililerin yüzde 92’si, Gelecek Partililerin yüzde 88’i ‘Kemal Kılıçdaroğlu’na oy veririm’ yanıtını verdi.”

 

 

***ORC Araştırma Z kuşağı olarak tanımlanan 17-25 yaş grubuna yönelik son seçim anketi sonuçlarını açıkladı. Ankete katılanların yüzde 25.6'sı tercihini CHP'den yana kullanırken, yüzde 18.4'lük kesim de İyi Parti yönünde görüş belirtti.ORC Araştırma Genel Müdürü Mehmet Pösteki, 16-22 Mart tarihlerinde51 ilden 2.650 genç ile yaptıkları son seçim anketini açıkladı. Ankette, 17-25 yaş aralığındaki bulunan yani 'Z kuşağı' olarak kabul edilen seçmen kitlesinin oy tercihleri incelendi. Sonuçlara göre bu kitlenin yüzde 25.6'sı olası bir seçimde tercihini CHP'den yana kullanacağını belirtti. Katılımcıların yüzde 18.4'ü İYİ Parti; yüzde 12.5', ise AKP yanıtını verdi. Ankete katılanların yüzde 7.6'sı ise yanıt hakkını HDP'den yana kullandı.İşte Z kuşağının olası seçimdeki tercihleri:

 

 CHP: % 25.6

İYİ Parti: % 18.4

AKP: % 12.5

HDP: % 7.6

MHP: % 3.5

 

 

***Metropoll Araştırma'nın anketine göre, elektrik ve doğalgaz faturalarını ödeyemediğini AKP seçmeninin yüzde 53'ünün, MHP seçmeninin de yüzde 70'inin ödeyemediği ya da öderken çok zorlandığı görüldü.

 

***Suudi  Arabistan her türlü corona kısıtlamasını kaldırdı...Ülke hac ve umre turizmiyle bütçe açıklarını az da olsa kapatmayı umuyor...Suudi Arabistan yılda yaklaşık 40 milyar dolar bütçe açığı veriyor...

 

***Pakistan da yoksulluk seviyesi yüksek enflasyonla birlikte yükseldi...On milyonlarca insan açlık sorunuyla karşı karşıya...Mevcut hükümet iktidara geldiğinden bugüne ekonomik enkazı kaldırmayı başaramadı...

 

***Ukrayna istilası Yunanistan'da da enflasyonu yükseltti, yoksullaşmayı hızlandırdı ve Ukrayna halkı lehine halk desteği oluşturdu ; Yunanistan'daki Putin severleri azalttı...

 

***Parittischer Wohlfahrtsverband adlı insani yardım kurumunun verilerine göre, Almanya'da 13,4 milyon kişi yoksulluk sınırının altında yaşıyor.

 

***Hollanda'da yoksullaşan sayısında çok ciddi artış olması bekleniyor...

 

***Cumhurbaşkanı Erdoğan: " İsrail Başbakanı Bennett'le görüşüp hemen adım atarsak İsrail-Türkiye birlikteliği, Doğu Akdeniz petrolüyle, doğal gazıyla ilgili süreci hızlandıracaktır."

 

***Almanya, Hollanda, Yunanistan ve İsrail'den son günlerde  Türkiye'ye gelen üst düzey ziyaretçiler İsrail, Mısır ve Güney Kıbrıs doğalgazının Avrupa'ya ulaştırılması için Türkiye'nin köprü olmasını istiyor...Hollanda,Almanya, İsrail ve Yunanistan'dan Türkiye'ye gelen liderler bu konuda adımlar atılıp atılmayacağını araştırıyor...

 

 

***Hamas Lideri Haniye'nin İsrail'deki terör saldırılarını memnuniyetle karşılaması, Hamas'la Türkiye'nin çok yakın ilişkileri Türkiye İsrail ilişkilerinin gelişmesinin önündeki en büyük engel olarak görünüyor.

 

 

***Ocak 2019 haberi:

Ukrayna’da son beş yılda ortak giderler ve fiyatlar artarken asgari emeklilik ücretlerinin ve asgari ücretin yarıdan çok düştüğü açıklandı. Açıklamayı, ‘Ukrayna’nın Tercihi — Halkın Hukuku’ adlı hareketin lideri Viktor Medvedçuk, örgütün internet sitesinde yayınlanan makalesinde yaptı.

Ukrayna Ekonomi Bakanı, hükümetteki yolsuzluklar nedeniyle istifa etti

Medvedçuk'a göre en düşük emekli ücreti 2013'ten beri 2.2 kat azaldı. Bu ücret günümüzde 53.2 dolar (1497 griven, 3541 ruble, 288 TL) iken, beş yıl önce 118.8 dolardı (3359 griven, 8947 ruble, 644 TL).

Medvedçuk ayrıca, son beş yıldı Ukrayna'da asgari ücretin de 2.2 kat düştüğünü açıkladı. Buna göre 2013'te asgari ücret 147.2 dolar iken (4162 grivna, 9847 ruble, 798 TL) günümüzde ancak 65.9 dolar (1863 grivna, 4408 ruble, 357 TL).

2013'ten bu yana doğalgaz fiyatlarının 11.8 kat (bin metreküpü 725 grivna veya 138 TL'den 8550 grivna veya 1681 TL'ye) arttığını vurgulayan Medvedçuk, önümüzdeki yıl kredi sağlayıcı kuruluşların talebiyle bu artışın 12-14 katına varacağını belirtti.

Medvedçuk, ‘Maydan liderlerinin' ücret ve maaşlarda reel bir artış vaat ettiklerini hatırlatarak Kiev hükümetini yalancılıkla suçladı: "Bu liderler, asgari ücreti 150 dolardan 1000 avroya (yaklaşık 28 bin grivna, 66 bin ruble veya 6125 TL) çıkarılacağını vaat etmişlerdi..."

 

***1.000 Rus Rublesi eşittir 111,69 Türk Lirası 

(14 Mart 2022)

1.000 Rus Rublesi eşittir

143,52 Türk Lirası (22 Mart 2022)

1.000 Rus Rublesi eşittir

152,17 Türk Lirası (23 Mart 2022)

1.000 Rus Rublesi eşittir

150,81 Türk Lirası 24 Mart 2022)

1.000 Rus Rublesi eşittir

145,45 Türk Lirası (25 Mart 2022)

 1.000 Rus Rublesi eşittir

174,96 Türk Lirası (30 Mart 2022)

1.000 Rus Rublesi eşittir

180,07 Türk Lirası (31 Mart 2022)

1.000 Rus Rublesi eşittir

171,24 Türk Lirası  (5 Nisan 2022)

 

 

SON SÖZ: Asker kaçağı Araplara vatandaşlık hakkı dağıtarak onların vereceği oylarla seçim kazanmayı umanlar "Hovarda bir mirasyedi olarak "Kurucu babalar"dan kalan aile mirasını sattık savdık, kumarda, eğlence yerlerinde yedik "(14 şeker fabrikasını sattık) diyemiyorlar, "bize çok pis kumpas kurdular" diyorlar!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hakan Sonok Arşivi

Kurtlar Sofrası Bir Kez Daha Kuruldu

29 Ağustos 2025 Cuma 09:24

AKP'liler orman yangınları için ne öneriyor?

27 Ağustos 2025 Çarşamba 09:39