
Hakan Sonok
Dünyanın en büyük yalan fabrikası hangi ülkede kurulmuştu?
1 Eylül 1939'da İkinci Dünya Savaşı başlamıştı...
Avrupada 60 milyondan fazla insanın öldürülmesinden sorumlu Nazi Almanyasının en karanlık sırlarını konu alan en çarpıcı, en bilgilendirici TV ya da sinema filmleri arasında en dikkat çekici olanlar:
"Jud Süss - Film ohne Gewissen-Jew Suss: Rise and Fall" " (yönetmeni: 1959 doğumlu Oskar Roehler; filmin ilk gösterim tarihi : 2010; yapım bütçesi: 30 milyon Euro) ilk kez Venedik Film Festivali'nde 8 Eylül 1940'da gösterime sunulan "Jud Süß" Nazi cellatlar daha çok Yahudiyi, daha büyük nefretle, daha büyük hırsla, daha büyük istekle, daha büyük şevkle öldürsün amacıyla üretilmiş bir propaganda filmiydi...
"Jud Süß" Naziler tarafından Avrupada 20 milyonu Alman, en az 40 milyon seyirciye ulaştırıldı...Film 1738'de Stuttgart'da bir Yahudinin serüvenlerini konu alır...Yahudi düşmanlığında bir zirve olan "Jud Süß" Shakespeare'in "Venedik Tefecisi"nden daha olumsuz bir Yahudi karakter sunar...Leni Riefenstahl o dönemde Hitler'in en gözde yönetmeni olmasına rağmen beyazperde aracılığıyla kin ve nefret yayan bu film projesini yönetmeyi kabul etmemiştir...
Alman oyuncu Ferdinand Marian fiziksel olarak Hollywood yıldızı Errol Flynn'a çok benziyordu...Ferdinand Marian kadınlar arasında en az Errol Flynn ve Joachim Gottschalk (Almanyanın Clark Gable'ı Yahudiyle evliydi, Nazilerin baskılarına dayanamayan karı koca 1941'de tek çocuklarını öldürerek intihar etti...Alman kadınları Gottschalk'ın ölümünü öğrenince uzun süre yas tuttu.Naziler Gottschalk'ın intihar ettiğini halktan gizledi...) kadar gözdeydi, popülerdi, Rudolph Valentino gibi çok arzulanan erkekti...
Ferdinand Marian Berlin'de çekimleri yapılan "Jud Süß"te filmin Şeytani Yahudi karakterini canlandırdı... Eylül 1940'ta Marian'a Roma-Casablanca uçak yolculuğu artı Casablanca'dan New York'a gemi yolculuğuyla Yahudi eşiyle birlikte Almanya'dan kaçma olanağı sunulmuş, aşırı derecede seks ve alkol bağımlısı Marian ne yazık ki bu fırsatı değerlendirmemiştir...
Amcası Veit Harlan olan Alman Christiane ile 1958'deki evliliği Yahudi asıllı Stanley Kubrick'te herhalde pek çok travmaya yol açmıştı...Bu evlilik yaklaşık 42 yıl sürdü...Kubrick 1976'dan 1993'e kadar Holocaust projesi üzerinde çalıştı....The Destruction of the European Jews (Raul Hilberg) ve Wartime Lies (romanın yazarı: Louis Begley) gibi kitaplar bu projesinin temelini oluşturdu...Bu projesinde baş rollerde Johanna ter Steege ve Joseph Mazzello'yu oyuncu olarak kullanmak istedi...Projeye "Aryan Papers" adını verdi...Almanların ve işbirlikçilerinin daha çok Yahudi öldürmesini motive etmek için üretilen filmin senaryo yazarı ve yönetmeni olan Veit Harlan Kubrick'in eşi Christiane'nin amcasıydı...Film, Yahudileri katletmek için özel eğitim alan cellatlar için özel olarak hazırlanmıştı... Yahudileri tecavüzcü, hırsız, yağmacı, talancı, tefeci, rüşvetçi, Şeytani birer canavar olarak gösteren, Yahudilerle ilgili tüm önyargıları senaryosuna taşıyan, adeta tıka basa dolduran, Holocaust'u teşvik eden Jud Süß- Jew Süss (1940) Veit Harlan'ın en ünlü filmiydi...Hitler'in yardımcıları Joseph Goebbels ve Heinrich Himmler bu filmi Alman halkının Yahudileri öldürürken daha fazla kin ve nefret dolu olması için kullanmıştır...Nazi Almanyasında 20 milyondan fazla bilet kesen bir filmdir bu...
Hitler'in ekibi imha edilecek Yahudilerin listesini de çıkardı: İngiltere 330.000; Türkiye 55.000; İspanya 6.000; İsviçre 18.000 ; Romanya 342.000; Portekiz 3000; Hırvatistan 40.000; İrlanda 4000; İtalya 58.000; Ukrayna 2.994.504; Sovyetler 5.000.000; Sırbistan 10.000; Bulgaristan 48.000 ; Finlandiya 2.300 ; Toplam 11.000.000
Hitler 1930'larda 11 milyon Yahudiyi Madagascar'a ve Sovyetlerin uzak topraklarına sürgün etmek istiyordu...1940'lardaysa onları, kronik hastaları, engellileri, zeka özürlüleri, Slavları, eşcinselleri, Yehova şahitlerini, muhalifleri, Komünistleri, sosyal demokratları, Çingeneleri gerekirse sabun yaparak imha etmeye karar verdi...
İstanbul'daki Nazileri de ziyaret eden Nazi Propaganda bakanı Joseph Goebbels "Jud Süß" Nazi Almanyasının "Potemkin Zırhlısı" filmidir" diyecekti...En ünlü İtalyan film eleştirmeni ve yönetmeni Michelangelo Antonioni "Jud Süß" hayranıydı...
"Goebbels and the Führer-Führer und Verführer" (yönetmeni: 1959 doğumlu Joachim Lang; filmin gösterim tarihi: 2024; Tarih danışmanları: Peter Longerich ve Thomas Weber; Fritz Karl Adolf Hitler rolündeydi) Hitler'in yakın çevresindeki pek çok kişi İngiltere, Fransa, ABD ve Rusya'yla savaşın Almanya için felaket olacağını defalarca dile getirdi...Generaller, Hava Kuvvetleri Komutanı Göring, Propaganda Bakanı Joseph Goebbels ve eşi Magda Hitler'i İngiltere, Fransa, ABD ve Rusya'ya savaş açmaktan vazgeçiremedi...
Hitler Rusya'ta saldırmaya sekiz ay önce Ekim 1940'ta karar verdi...Hitler "4 ayda Rusya'yı tümüyle teslim alırız" dedi...1941 sonunda Alman ordusunun generalleri Rusya'yı teslim alamayacaklarını fark etmişlerdi...
Dünyanın en büyük yalan fabrikasının (Nazi Propaganda Bakanlığı'nın) kurucusu Joseph Goebbels'in 1935 doğumlu oğlu Helmut bile Hitler'e bizzat "Almanya, hem Doğu'da hem Batı'da çok çeşitli ülkelerle savaşırsa yenilir, savaşı kazanamaz" dedi...
Magda Goebbels "Başkalarının çocuklarını ölüme yollayan Frederick the Great ve Hitler'in çocuklarının olmadığını" da eşine hatırlatmıştı...
Hitler'in hayranlık duyduğu Frederick the Great (1712-1786) döneminde herkes savaşmaktan bıkmıştı, çok asker kaçağı vardı, askere almak için evler basılır ve adeta erkekler kaçırılarak, zorla askere alınırdı...
Hitler "Nazi Almanyasının en büyük düşmanı basın özgürlüğüdür...Basın özgürlüğünün en küçük zerresi bile devletimize karşı en ölümcül tehdittir" dedi...
Propaganda bakanı Joseph Goebbels daima çok eşli bir hayat sürdü, Magda'dan boşanıp, Çekoslovak film yıldızı Lída Baarová ile evlenmek istedi...Hitler Joseph Goebbels'i ölümle tehdit ederek boşanmaktan vazgeçirdi...Hitler "Almanya'nın en ünlü evli çifti boşanırsa Alman halkının morali bozulur, neşesi kaçar...Mutlu çift rolüne ikinizde devam etmek zorundasınız" dedi...
Joseph Goebbels için anlatılan bir fıkra şöyledir: "Napoleon'un Joseph Goebbels'i olsaydı Haziran 1815'te Waterloo savaşını kaybettiğini kimse öğrenemezdi."
Goebbels, 13 Nisan 1939 günü İstanbul’a geldi. Dr. Goebbels’i İstanbul Vali Vekili Hüdai Bey ve bir grup Nazi karşıladı. Bu ziyaret, propaganda niteliği taşıyordu. Nazi taraftarlarının içinde, sadece İstanbul’da olan Almanlar değil Türkler de vardı. Goebbels İstanbul ziyaretinde Beyoğlu’ndaki Alman Kulübü Teutonia’da bir konferans verdi.
Goebbels, İstanbul’da Ayasofya’yı, müzeleri ve Kapalıçarşı’yı ziyaret etti hatta bu kısa ziyaretinde Safiye Ayla’yı da dinlemeye gitti. Bu ziyaretten birkaç yıl önce Alman Tanıtma Bakanı Dr. Goebbels’in Nürnberg’de yapılan bir Nazi kongresinde “Nazi ilkeleri Polonya’da, Avusturya’da, Bulgaristan’da, Sırbistan’da ve Türkiye’de başarıyla gelişiyor” demesi, Türk gazetelerinde hakaret ve küfürlerin bolca kullanıldığı polemiğe dönüştü...
Atatürk taraflara “Bıraksınlar bu kavgayı!” diye haber gönderdi. Atatürk, Ulus Başyazarı Falih Rıfkı Atay’ı çağırarak bu konuda bir yazı yazmasını istedi. 26 Ekim 1937’de Ulus’ta yayımlanan yazı, Atatürk’ün Atay’a birtakım direktifler, emirler verdiğinin kanıtıdır... Atay, “Türkiye, ne sağ ne solda, fakat daima kendi yolunda olacaktır” dedi...Yani "Türkiye Tarafsız ülke olmayı milli menfaatlerine daha uygun görmekteydi!"
ABD, İngiltere ve Rusya'nın talebi üzerine 23 Şubat 1945'te Türkiye, Nazi Almanyası ve Japon İmparatorluğu'na savaş ilan etti. Savaş ilanı, Başbakan Şükrü Saracoğlu'nun özel bir oturumda yaptığı konuşmada önerildi. Mecliste oybirliğiyle kabul edilen karar ertesi gün Resmî Gazete'de yayımlandı.
1926 ile 1944 yılları arasında, İstanbul’da çıkan “Türkische Post” isimli Alman gazetesi Türkiye’yi “Almanya için sadık bir dost, silah arkadaşı, kaderleri ile amaçları aynı olan iki ülke” olarak niteleyerek kendi tarafına çekmek için propaganda yayınları yapıyordu.Almanya'ya savaş açan Türkiye bu gazeteyi aynı gün kapattı...
Hitler, 50. doğum yılı kutlamalarında TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı ve Siirt mebusu Mahmut Soydan’a, Atatürk’e hayran olduğunu ve Türkiye’yi örnek aldığını söyledi. Hitler, “Asrın en büyük adamı Atatürk'tür...Atatürk Büyük bir kahraman ve dahidir... Türkiye’ye ve Türk milletine karşı hürmet ve muhabbetim çok büyüktür. Zira haksızlığa karşı isyan ederek silaha sarılmak ve düşman ordularını yurdundan kovma konusunda Almanya'ya ilk örnek 24 Temmuz 1923 tarihli Lausanne mukavelesiyle Türkiye olmuştur. 1918'de Almanya ve Türkiye aynı zamanda ve aynı derecede çökmüşlerdi. Türkiye kutsal bir hamleyle ilk ayağa kalkan oldu...Bu sonuç, Almanya’nın kurtuluşu için başlattığımız milli hareketin mutlu bir sonuç vereceği hakkında bize derin umutlar vermiştir. Türkiye’de doğan ve parlayan yıldız bize yolu gösteriyordu” dedi.
Adolf Hitler'in 50. doğum günü 20 Nisan 1939 Perşembe günü ve gecesi Nazi Almanyası'nda ulusal bayram olarak kutlandı. Propaganda Bakanı Joseph Goebbels, Berlin'de düzenlenen etkinliklerin Hitler'in kendisine odaklanan cömert bir gösteri olmasını sağladı. Festivaller, 50.000 Alman askerinin yer aldığı bir askeri geçit töreni ve 162 Luftwaffe uçağının katıldığı bir askeri geçit törenini içeriyordu. Geçit töreni Nazi Almanyası'nın askeri yeteneklerini Almanyanın rakiplerine gözdağı vermek için tasarlandı. Geçit töreni dört saatten fazla sürdü ve birkaç yüz bin seyirci vardı.
"Albert Speer & Hitler: The Devil's Architect-Speer und Er" (2005; 270 dakika uzunluğunda; yönetmeni: 1942 doğumlu: Heinrich Breloer; Tobias Moretti Adolf Hitler rolündeydi) Hitler'in en güvendiği savaş sanayi bakanı yaklaşık 20 Avrupa ülkesinden 12 milyon köle işçiyi silah zoruyla çalıştırarak Alman ordusu için kitle imha silahı üretti ve savaşın en az üç yıl uzamasına neden oldu...Sorgulandığında yalan ifadeler vererek 1945'te Hitler'i Berlin'deki yeraltı sığınağında zehirli gazla öldürmeyi planladığını iddia ederek Nürnberg mahkemesinden idam cezası almamayı başardı...
19 Mart 1944'te İngiltere Başbakanı Churchill ABD Başkanı Franklin Delano Roosevelt'e Türkiye'yi şikayet etti...
'Türkiye ile Almanya arasındaki anlaşmalar elimizi kolumuzu bağlıyor...Türkiye'nin Almanya'ya krom tedarikini önleyemiyoruz...Türkler çok inatçı...İsmet İnönü'den Almanya'ya bundan sonra krom tedarik etmemesini istesek talebimizin tam tersi bir etki yaratabilir Türkiye'de...Öte yandan bu talebimizi bizim zayıflığımızın bir işareti olarak görebilir, Türkler...'
İsveçli oyuncu Stellan Skarsgård, Karlovy Vary Film Festivali’nde yaptığı söyleşide en ünlü İsveçli yönetmen Ingmar Bergman’ı konu aldı:
“Bergman manipülatifti. Savaş sırasında bir Naziydi ve Hitler öldüğünde ağlayan bir tek onu tanıyorum. Onu hep mazur görmeye çalıştık ama bence insanların bir kısmını ‘değersiz’ buluyordu. Başkalarını manipüle ederken bunu hissederdiniz. İyi biri değildi.”
Skarsgård, yönetmenin setteki otoriter tavrını da eleştirerek onunla 1986’da sahnelediği Strindberg oyunu “Bir Düş Oyunu”ndan kötü hatıraları olduğunu söyledi. Oyuncu, kişisel mesafesini “Bergman iyi bir yönetmendi ama bir insan olarak ona ‘tam bir pislikti’ diyebilirim; Caravaggio da muhtemelen bir pislikti ama harika tablolar yaptı.” sözleriyle açıkladı.
İsveç'in en ünlü yönetmeni Ingmar Bergman, 1987’de yayımlanan anı kitabı “Büyülü Fener”de “Uzun yıllar Hitler’in yanındaydım, zaferlerine sevindim, yenilgilerine üzüldüm.” diyerek gençlik dönemindeki Nazi taraftarlığını inkâr etmemiş, toplama kamplarının görüntüleriyle yüzleşince fikrini değiştirdiğini yazmıştı. Ancak Skarsgård, yönetmenin bu itiraflarının “mazur gösterilemeyeceğini” vurguladı.
Hitler'i konu alan birkaç film:
Valkyrie (2008; Hitler rolünde David Bamber)
Hitler: The Last Ten Days (1973; Hitler rolünde Alec Guinness)
The Bunker (1981; Hitler rolünde Anthony Hopkins)
Inside the Third Reich (1982; Hitler rolünde Derek Jacobi)
Hitler: The Rise of Evil (2003; Hitler rolünde Robert Carlyle)
Der Untergang (2004; Hitler rolünde Bruno Ganz),
1970 ve 1971'de sinemalarda gösterilen Rus filmi Liberation -Освобождение-Osvobozhdenie,Befreiung; beş ayrı filmlik seride Fritz Diez Hitler rolündeydi)
The World at War (22 saat 16 dakika) ve Apocalpyse World War 2 (5 saat 12 dakika) adlı belgeselleri seyrettiğinizde 20. yüzyılın en kanlı savaşına bir zaman yolculuğu yapabiliyorsunuz...
19 Mart 1944'te İngiltere Başbakanı Churchill ABD Başkanı Franklin Delano Roosevelt'e Türkiye'yi şikayet etti...'Türkiye ile Almanya arasındaki anlaşmalar elimizi kolumuzu bağlıyor...Türkiye'nin Almanya'ya krom tedarikini önleyemiyoruz...Türkler çok inatçı...İsmet İnönü'den Almanya'ya bundan sonra krom tedarik etmemesini istesek talebimizin tam tersi bir etki yaratabilir Türkiye'de...Öte yandan bu talebimizi bizim zayıflığımızın bir işareti olarak görebilir, Türkler...'
Belçika Kralı 2. Leopold Afrika'da 15 milyon kişiyi öldürttü...Stalin 1932-1933'te Ukrayna ve Kazakistan'da 10 milyon insanı aç bırakarak öldürdü (Holodomor)Hitler, Stalin, 2. Leopold, Mao, Franco, Pinochet, Henry Lee Lucas, H.H. Holmes, Jeffrey Dahmer,Luis Alfredo Garavito, John Wayne Gacy, Jack the Ripper, Andrew Cunanan, Josef Mengele, Adolf Eichmann, Rudolf Franz Ferdinand Höß, Reinhard Heydrich, Heinrich Himmler...ve diğer caniler...insan öldürmeye doyamayanlar...
Liste çok uzun...
İnsan uzay boşluğundaki bilinen en tehlikeli, en zararlı canlıdır...
120 milyar insanın çok büyük bölümü bir diğer insan tarafından öldürülmüştür...
1941'de İstanbul Pera Palas Oteli'nde Alman bombası patlamıştı...Amaç İngiliz dışişleri görevlilerini öldürmekti...
1942'de Ankara'da Sovyet lider Stalin'in ajanları Alman diplomat von Papen'i öldürmeye teşebbüs etti...
Bu savaşta (ikinci dünya savaşı), sıtma, kolera, tifüs, uyuz, dizanteri, sarılık ve yetersiz beslenme 2 tonluk mermi atabilen Alman topu Thor'dan daha fazla insanı öldürmüştü...
İkinci Dünya Savaşı'nın çeşitli aşamalarında Sovyetler Birliği, Japonya, Almanya, Polonya, İtalya, Yunanistan gibi ülkelerde ya da o dönemde dünyanın her yerinde açlık görüldü...Atlar, köpekler, güvercinler, kumrular insanlar tarafından yenildi...
Leningrad'da (Saint Petersburg) Sovyetler Birliği vatandaşlarına kişi başı 130 gram ekmek verilmekteydi...Stalingrad da (VolgoGrad) Alman askerlerine Aralık 1942'de günde 50 gram ekmek ve 12 gram yağ veriliyordu...
Hitler 1703'te Çar Petro tarafından eski İsveç bataklarında kurulan Saint Petersburg'un (LeninGrad) haritadan silinmesini emretmişti...
Ocak 1942'de günde 4000 Leningrad'lı ölmekteydi...2.500.000 Leningrad'lı Alman kuşatması altındaydı ve bunların 400.000'i çocuktu...
1812'de Napoleon'un ordusu da atlarını yemek zorunda kalmıştı...
Hitler sonrasında Almanlar da uzun süre açlıkla (1500 kalorilik beslenme) karşı karşıya kaldı...
İkinci dünya savaşı süresince 60 milyondan fazla insan evini terk etmek zorunda kaldı...Bunlardan 12 milyonu Alman asıllıydı...Dünyanın her yanında on milyonlarca mayının gömülü olduğu devasa mayın tarlaları oluştu...
İngiltere Fransa Haziran 1940'da Almanya'ya teslim olduktan sonra Hitler'le bir yıl boyunca tek başına savaşmak zorunda kaldı...
1.500.000 Alman Sovyet esir kamplarında açlıktan öldü...Bombardımanlarda Japonlar ve Almanlar 500.000'er ölü verdi...2.000.000 Hintli İngiliz çıkarlarını korumak için savaştı...
Stalin'in en büyük zaferi 1941'de 1500 Sovyet fabrikasını 18.000 tren seferiyle ülkenin Doğusuna Ural dağlarının ötesine taşımak oldu...
Stalin Dinyeper barajını bile Nazilerin eline geçmesin amacıyla patlayıcılar kullandırtarak yıktırdı...
5.000.000 Sovyet esirden sadece iki milyonu sağ kalmıştı...Kırım Tatarları, Kazaklar, Volga Almanları, Ukraynalılar Nazilerle işbirliği yapmıştı...Stalin Nazilerle işbirliği yapanları Sibirya'daki Gulag'lara hapsetti...
Stalin Yalta da 'Almanya'dan 'en az 20 milyar dolar (2025'in 1 trilyon dolarından fazla) savaş tazminatı istiyorum' dedi...Stalin Sovyet ordusunun 300 tümenle işgal ettiği ülkelerdeki fabrikaları sökerek trenlerle Sovyetler Birliği'ne taşıdı...
Stalin Yalta'da şöyle dedi: '50.000 Alman subayı idam etmek istiyorum...'1944-1945 döneminde Alman kitle imha kamplarından sağ kurtarılanların sayısı : 700.000
Japonya'yı kara savaşıyla işgalin bedelini Amerikan ordusu en az 2.000.000 Amerikalı ölü olarak hesaplamıştı...O nedenle bu ülkeyi atom bombaları atarak teslim aldılar...
Japon uçaklarının benzini kalmadığından artık uçamıyorlardı...Japon halkı da açlıktan kırılmak üzereydi...Aslında bu atom bombalarının asıl hedefi Berlin'di...Ancak Amerikalı bilim insanları atom bombasını 16 Temmuz 1945'den önce hazır edemedi...Almanya Mayıs 1945'te teslim olmuştu...Atom bombası Hiroşima'da binaların % 97'sini imha etmişti...
ABD'nin yeni başkanı Harry Truman Temmuz 1945'te Postdam'da Stalin'e "ABD atom bombaları üretti" dediğinde Stalin herhangi bir yorum yapmadı ve herhangi bir reaksiyon-tepki vermedi...Sanki casusları Stalin'e bu haberi çok önceden iletmiş gibiydi...
5 Temmuz 1945 İngiltere seçimlerinde Hitler'i Stalin ve Roosevelt'le işbirliği yaparak intihar ettiren Winston Churchill'in liderliğindeki muhafazakar parti 8,716,211 o alarak muhalefete düştü...İşçi Partisi 11,967,746 oy alarak hükümet kurdu...
İlk dünya savaşı Almanya diğer Avrupa ülkeleri (İngiltere, Fransa, Belçika, İspanya, Portekiz, Hollanda) kadar sömürgeleri olmadığından aşağılık kompleksine kapılarak 2 tane dünya savaşı çıkarmıştı...
Fransız halkı 1914'te ilk dünya savaşına büyük coşkuyla girdi...Ancak yaklaşık iki milyon ölüyle bu savaştan çıkılması korkunç bir travmaya neden oldu...1918-1920 arasında dünya çapında 50 milyona yakın ölüme yol açan İspanyol gribi de sahneye çıkıp savaşa eklenince tablo daha da ağırlaştı...
Bir Fransız şöyle demişti: 'ilk dünya savaşı bitiminde evimin bulunduğu yere gittim...Savaş başladığında evimi bırakıp başka yere gitmiştim...Savaş bitiminde evimden geriye herhangi bir iz herhangi bir kalıntı bile kalmamıştı...'
1914'te Paris'te 'Hedef Berlin'dir' çığlıkları naraları atıldı...1917'de ABD ordusu Atlantik okyanusunu aşarak Fransa'nın yardımına gelmese Fransa Alman işgaline uğrayacak ve 1870-71 savaşında olduğu gibi Alman askerler Fransız kadınlara tecavüz edecekti...
Birinci dünya savaşında Alman ordusu Paris'in kapılarına dayanmıştı...
Şubat 2022'de de Ruslar da 'Ukrayna'nın başkenti Kiev'i üç günde işgal ederiz' düşüncesine sahipti...
Birinci Dünya savaşıyla ikincisi arasındaki en belirgin fark ilk savaşta ordular ve sivil halk zehirli gaz kullanılarak öldürülmüştü...
İkinci Dünya savaşında zehirli gazlar için bolca koruyucu maske vardı ancak zehirli gaz kullanılmadı...
Yaklaşık 3.000.000 kişinin öldüğü yaralandığı ya da ölene kadar engelli durumuna düştüğü 1916 Verdun, 1916 Somme süngü savaşı, 1917 Passchendaele savaşı gibi kan gölleri birinci dünya savaşının en travmatik hatıraları arasına eklendi...Makineli tüfek ateşine karşı süngü saldırısı Verdun savaşının unutulmazları arasındaydı...Verdun da 500.000 Fransız öldürülmüştü...
Alman halkı da ilk dünya savaşında açlıktan kırılmıştı...
Alman yazar Heinrich Heine (1797-1856) "Önce kitaplar yakılır, ardından sıra insanların yakılmasına gelir...Bir yerde kitaplar yakılıyorsa kısa süre sonra orada insanlar da yakılacaktır,' diyerek kahince Nazi Almanyasını öngörmüştü...
Naziler kendilerine muhalif 150.000 Almanı da idam etti...
Almanların ve Japonların üstün ırk biziz iddiasına sarılması, düşman bildikleri milletlere ve ırklara karşı gaddar, merhametsiz, acımasız tutumları Almanların tüm Sovyetler Birliği halklarını köleleştirme hayali, İtalyanların Türkiye, Etiyopya-Habeşistan, Mısır, Süveyş kanalı, Libya ve Balkan ülkelerini ele geçirerek Roma imparatorluğunu diriltme hayalleri 60 milyondan fazla insan öldürülmesine yol açacaktı...
Eylül 1940'ta Almanya, Japonya ve İtalya savaş ortaklığı anlaşması imzalandı...Ancak Hitler çok istediği tavizi Japonlardan elde edemedi...Japonya asla Hitler'in istediği gibi Sovyetler Birliği'ne saldırmadı...1938-1939 savaşlarında Sovyet ordusu Japonların gözünü çok korkutmuştu...
İtalyan orduları Balkanlarda, Afrikada ve Sovyetlerde çok fena yenilgiler alacak ve ilk fırsatta kitleler halinde teslim olacaklardı...
Japonya ise 1923 Tokyo depreminden sonraki en büyük yıkımı ikinci dünya savaşında yaşayacaktı...Bombardımanlar 8.000.000 Japonu evsiz bıraktı...Japon askerlerinin % 90'dan fazlası esir düşeceğini anlayınca intihar etti...
I. Dünya Savaşı, İtilaf Devletleri ile Almanya arasında 11 Kasım 1918 saat 11.00'de ("on birinci ayın on birinci gününün on birinci saati") imzalanan ateşkes anlaşmasıyla sona ermişti...
Hitler'in Almanlara en temel vaadi: 'İkinci bir 11 Kasım olmayacak' oldu ...Hitler bir keresinde 'yenemiyorsak, fethedemiyorsak, bulunduğumuz dünyayı yerle bir edeceğiz, imha edeceğiz' demişti...
Hitler Versailles anlaşmasının Almanya'dan alıp Fransa ve Polonya'ya verdiği toprakları Alman halkından oy isterken siyasi malzeme haline getirmişti..."Dünyanın hakimi olacağız ve dünyayı yağmalayacağız" diyordu...Almanya'daki yüksek enflasyon ve yüksek işsizlik için 500.000 Alman Yahudisini ve Bolşevikleri suçlamaktaydı...1935 Nürnberg kanunlarıyla saf, melezleşmemiş ırktan, yani Aryan olmadıkları gerekçesiyle Alman asıllı Yahudilerin mallarına el konurken bu kişilerin her türlü vatandaşlık ve insan hakkı elinden alındı...500.000 Alman Yahudisinden bir bölümü ilk dünya savaşında Alman ordusu lehine savaşmış ve çeşitli madalyalar kazanmıştı...Kasım 1938'de Almanya'da, Avusturya'da ve Çekoslavakya'da Yahudiler tutuklandı...Ocak 1939'da Hitler Yahudileri imha edeceğini bir kez daha kürsüden ilan etti...
1942'de İngiliz parlamentosunda Almanların kitle imha kamplarının tam kapasite çalıştıği konuşuldu...Ancak kitle imha kamplarında öldürülecek insanları taşıyan trenlerin yolları yani kitle imha kamplarına giden tren rayları hava bombardımanıyla imha edilmedi...
1943'te Almanlar kitle imha kamplarındaki insanların tatil yaptığına ilişkin gerçek dışı bir propaganda filmi yayınlayarak herkesle alay etti...Çalışma kamplarındakiler Almanlara göre mutlu, özgür, refah ve bolluk içindeydi...Propaganda filminin adı: Theresienstadt: A Documentary Film
Hitler'in ekibi imha edilecek Yahudilerin listesini de çıkardı: İngiltere 330.000; Türkiye 55.000; İspanya 6.000; İsviçre 18.000 ; Romanya 342.000; Portekiz 3000; Hırvatistan 40.000; İrlanda 4000; İtalya 58.000; Ukrayna 2.994.504; Sovyetler 5.000.000; Sırbistan 10.000; Bulgaristan 48.000 ; Finlandiya 2.300 ; Toplam 11.000.000
Amerikalı komutan Eisenhower Almanya yenik düştüğünde Alman sivilleri kamyonlara doldurarak Alman kitle imha kamplarına gezi düzenledi...Bu geziden sonra intihar eden Alman siviller oldu...
Hitler, sosyal demokratların ve Moskova'dan emir alan Komünistlerin birbirlerinden nefret etmesini de Almanya'yı ele geçirmek için kullandı... 4 milyon 200 bin Almanın üye yazıldığı Sturmabteilung adlı Alman terör örgütü ülkedeki işsizleri, sabıkalıları, suç makinesi niteliğindeki tüm kabadayıları ve serserileri bir araya getirmişti...Hitler onları da kullandı...Bolşevik / Komünist paranoyasına kapılmış süper zengin Almanların bağışlarını da kabul etti...En büyük vaadi kendi komutasında Almanya süper devlet haline gelecekti...Başbakanlığı elde ettiğinde Dachau sosyal demokratları, sendikacıları, komünistleri, Yahudileri , anti Nazileri, anti faşistleri, hukuk devleti isteyenleri hapsettiği ilk kitle imha kamplarından biri oldu...Adı çalışma kendi kitle imha kampı olan yerler hızla artacaktı...
Nazilerden önce 1917-1923 iç savaşını kazanan Kızıl ordu Sovyetler'de Gulag da denilen kitle imha kamplarını kurmuştu...
Hitler 11 saat boyunca tiradlar atarak 1938'de Münih'te İngiltere ve Fransa'ya Çekoslovakya'yı Almanya'nın işgal kararını onaylattı...Avrupa'nın başka topraklarına göz dikmeyeceğine ilişkin bir de söz verdi...Sözünü tutmayacaktı...Böylece Skoda fabrikaları dahil Çek sanayi Nazilerin eline geçmiş oldu...
Savaş boyunca 25 milyon kişi Nazi esir kamplarına atıldı; esir alınanların 6 milyona yakını Rus vatandaşıydı...12 milyon köle işçi Alman savaş sanayi için üretim yaptı...Bunların 600.000'İ Fransızdı...Almanların köle işçileri arasında Yahudiler, Polonyalılar, Yugoslavlar,Estonyalılar, Çekoslovakyalılar ve Sovyet vatandaşları da vardı...
1939-40 döneminde Alman generaller Hitler'in Polonya, İngiltere, Fransa, Hollanda, Belçika, Norveç gibi ülkelerle Alman ordusunu aynı anda savaşmaya zorlamasını delice bir eylem olarak tanımlamıştı...8 Kasım 1939'da ve 20 Temmuz 1944'te Hitler'i öldürmeye çalıştılar ve başarılı olamadılar...
Hitler 1930'larda 11 milyon Yahudiyi Madagascar'a ve Sovyetlerin uzak topraklarına sürgün etmek istiyordu...1940'lardaysa onları, kronik hastaları, engellileri, zeka özürlüleri, Slavları, eşcinselleri, Yehova şahitlerini, muhalifleri, Komünistleri, sosyal demokratları, Çingeneleri gerekirse sabun yaparak imha etmeye karar verdi...
12 Ekim 1940'ta Varşova Ghettosu 500.000 Yahudi için cezaevi haline getirildi...Yahudiler 1515'te de Venedik'te ghettoya hapsedilmişti...Hitler'in Polonya valisi Hans Frank "Ben Polonya'da yaşayan herkesin ölümü ya da yaşamı konusunda karar verebilecek en geniş yetkilerle donatıldım" diyecekti...Polonya'da Alman ve Sovyet işgal orduları 6.000.000 insanı öldürecekti...
Her şeyin her konunun en iyisini ben bilirim saplantısına sahip Hitler'in övünç kaynağı 1933'te 11,5 milyon Alman istihdam edilmişken, bu rakam 1936'da 15,7 milyona yükselmişti...
Finli komutan Mannerheim (1867-1951) Hitler'in hayal dünyasında yaşadığını keşfetmişti...
Hitler Alman ordusunun tüm kaynaklarının tükendiği bir dönemde 24 Ekim 1944'te Amerikan İngiliz ordusuna karşı 3000 Nazi savaş uçağını bir araya getireceğini generallerine söylemişti...
Hitler'in en büyük avantajları ikinci dünya savaşı kahramanı Cumhurbaşkanı Hindenburg'un kendisinden 42 yaş büyük olmasıydı...Hitler tüm Alman askerlerinin Hitler'in kişiliğine, kararlarına kayıtsız şartsız sadık kalacağına ilişkin bir yemini Alman ordusuna kabul ettirmeyi başaracaktı...Kendi partisi hariç tüm partileri, sendikaları, özgür basını, hukuk devletini, tüm sendikaları ve tüm muhalefeti ortadan kaldıracaktı...Vatikan katolik kilisesi de Bolşevik karşıtlığı ve Yahudi düşmanlığı konusunda Hitler'le uzlaşmış ve onunla gizli bir ortaklık kurmuştu...
Hitler'in denizaltıları ABD'nin İngiltere'ye yolladığı kargo gemilerinin büyük bölümünü batırdığında İngiliz halkı açlıkla karşı karşıya kaldı...400 Alman denizaltısı İngiliz halkının korkulu rüyası haline geldi...Alman denizaltı personelinin yüzde sekseni öldürülecekti...
Hitler bir keresinde şöyle dedi: 'Ordular barış için değil zafer üstüne zafer kazanmak için gereklidir...Sovyetler Birliği'nin kapısına ordularımız yüklendiğinde gerisi kendiliğinden gelecektir...Sovyetler Birliği'nin petrolü, buğdayı, tahılı, kromu, nikeli, diğer tüm hammaddeleri ve diğer zenginlikleri Almanya'nın olacaktır...İlk dünya savaşında Alman halkının açlık çektiğini hiç aklımızdan çıkarmayalım...'
Hiçbir randevusuna zamanında gitmemesiyle de ün kazanan Hitler İngiliz başbakanı Churchill için 'yarı Amerikalı ayyaş' demekteydi...
Churchill'den ünlü bir söz: Akdeniz timsahın yumuşak karnıdır
Hitler Romanya'nın Sovyetler Birliği'nin ve Azerbaycan'ın petrol kaynaklarına göz koymuştu...Almanya Sovyetler Birliği'nden krom, nikel, buğday,diğer tahıl ürünleri petrol satın almaktaydı...Almanya'ya İsveç demir cevheri ve Türkiye'de krom satmaktaydı...
Alman orduları Fransa'yı işgal ettiğinde Stalin Hitler'e tebrik telgrafı çekmişti...Almanlar İngilizlere ve Fransızlara ait 2000 tanka, 5000 topa ve 300.000 tüfeğe Fransa istilasında el koydu...1.900.000 Fransız askeri Almanlarca esir edildi...
Alman propaganda filminde Afrika asıllı Fransız askerler için yamyam, vahşi, barbar gibi ifadeler var...Alman propaganda makinesi Fransa işgali esnasında Fransız general Maurice Gustave Gamelin (1872 – 1958) için intihar etti yalanıyla panik yaratmaya da çalışmıştı...
Hollandalı Hitler hayranı Anton Mussert şöyle dedi: Hitler Avrupayı kurtarması için yollanan Mesih'tir...Mussert Hollandalı 140.000 Yahudiden 105.000'nin öldürülmesi için çok çaba harcadı...
Birinci dünya savaşında Hollanda tarafsız kalmıştı...25.000 Hollandalı Nazi gönüllü Alman ordusuna katıldı...Hitler'in treninin kod adı Amerika'ydı...
Nazi Almanyasında İngiliz ya da Sovyet radyosu dinlemenin cezası 2 buçuk yıl hapisti...Kronik hastalar, engelliler, deliler, zeka geriliğine sahip Almanlar Nazilerce imha edildiğinde Münster Piskoposu Galen ötenazi uygulamalarını eleştirdi...
Werk ohne Autor adlı Alman filmi (2018) bu kıyımı konu aldı...
Hitler'in Batı Avrupayı işgal planını hazırlayan general Erich von Manstein doğru dürüst bir ceza görmedi ve 1973'te savaşın bitiminden 28 yıl sonra öldü...
12.000.000 köle esirle Alman savaş sanayini ayakta tutan Albert Speer de öldüğünde takvimler 1981'i gösteriyordu...Speer sadece 20 yıl hapis cezası almıştı...
Wernher von Braun 1977'ye kadar, Karl Dönitz 1980'e kadar, Leni Riefenstahl 2003'e kadar, Veit Harlan 1964'e kadar, Fritz Hippler 2002'ye kadar, Rudolf Hess 1987'e kadar yaşadığına göre ne yazık ki çok az sayıda Nazinin idam edildiği ortaya çıkıyor...
Hitler Berlin'de Roma'daki Saint Peter kilisesinden esinlenen ve ondan 17 kat büyük kubbeli Adolf Hitler meydanı inşa etmek için de mimar Albert Speer'le birlikte projeler hazırlatmıştı...Bu proje hiçbir zaman hayata geçirilemeyecekti...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.