Türkiye’yi şekillendiren kararların alındığı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) hali ne ki bizim ki bir şey oldun, demeyin…

Meclisler, halkın ya da sandığa giden seçmenin iradesinin şekillendirdiği, karar organlarıdır…

Orada bulunan her üye, halkın temsilcisidir…

Tabii görevini yaptığı ya da yaptırıldığı sürece…

Bu nedenle ‘Yüce Meclis’ denir, tüm meclislere…

Peki meclislerimiz, ne kadar ‘Yüce’…

Başkanlar, tarafından yönetilen meclislerin saygınlığı maalesef günden güne azalıyor. Çünkü demokratik bir anlayış ve ‘Yüce’liğine yakışır bir yönetim yok…

Meclisler şiddet, baskı, hakaret, engelleme dolu…

Dahası bilgi yok, belge yok, huzur yok…

Bu durumun ortadan kalkması için elbetteki 13 yıllık iktidarın yönetim anlayışını sorgulaması gerekiyor…

Gerçi halk sorguladı ve sorgulamaya devam edeceğine de inanıyorum…

Hatta bu anlayışı sona erdirecek irade de şekillenecek 1 Kasım’da…

Büyük Meclisi, böylelikle kurtardık diyelim…

Peki ya yerel parlamentolar…

Onların durumu da aslında biraz 1 Kasım’a endeksli…

Krallıklarının devamı ya da sonu bu seçime bağlı…

Biraz daha sabır…

Bu arada Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nde de işler pek yolunda değil, görünen…

Fiiili şiddet yok ama sözlü şiddet tavan yapmış durumda…

Meclis Başkanı sağolsun ne belediye başkanı bırakıyor ne meclis üyesi…

Üslup günden güne diktatörlüğe gidiyor…

Tabii buna mahal veren biraz da muhalefet ve belediye başkanları…

Hadi bunlar bir yana…

Her şey başkanın iki dudağı arasında…

İktidar grubu dışında meclis üyesi olarak önerge vermek ve o önergeyi gündeme aldırmak adeta imkansız…

İleri demokrasinin, ileri demokratik meclisleri bakalım ne kadar sürecek…