Seçime sadece 20 gün kaldı.

Antalya’da olduğu gibi pek çok yerde sessizlik var..

Kimi anketçilere güre 1 Kasım seçimlerine katılma oranı çok yüksek olacak..

‘Seçime katılım oranı yüzde 91 olacak’ diyenler bile var..

Halk bu kadar ilgisiz, siyasi partiler ve milletvekili adayları bu kadar sessiz iken seçime katılım hangi gerekçelerle yüksek olacak çözmesi zor..

Her seçimde şu tartışma yapıldı :

“Cemaatin gücü ne, oyu ne kadar ?”

7 Haziran seçimlerinin sonuçlarına bakıldığında Gülen Cemaati’nin çok da güçlü olmadığı anlaşıldı..

Yollar ayrıldığı için AKP’ye çok fazla oy kaybettirecekleri iddia edildi, beklenildiği gibi olmadı..

Antalya ile birlikte çok sayıda ilde cemaat seçimin sonucunu etkileyemedi

Pekala 1 Kasım’da ne olacak ?

Cemaat sandıkta kimi destekleyecek ?

Bir zamanlar Gülen Cemaati’nin en güçlü adamlarından birisi, hatta sözcüsü olan, daha sonra saf  AKP’ye yanaşan ve değiştirip Star Gazetesi’ne transfer olarak Hüseyin Gülerce, bomba bir iddia ortaya atarak Gülen Cemaati’nin 1 Kasım erken genel seçimlerinde tereddütsüz HDP’ye oy vereceğini iddia etti..

Yıllarca Cemaat içinde önemli görevlere yürüten ve 17 Aralık süreciyle birlikte yol ayrımına gelen Hüseyin Gülerce, ‘Erdoğan’ı durdurma cephesi telaşlı ‘ başlıklı çok çarpıcı bir köşe yazısı yazdı..

Hüseyin Gülerce’ye göre, ABD’deki Neoconlar, Yahudi lobisi,Ermeni lobisi, İsrail, AB yönetimi, Avrupa’nın güç merkezleri ile İran ve Suriye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı durdurmaya çalışıyorlar..

17 Aralık sürecinden sonra ‘yandaş yazarlar’ arasında yerini alan ve Saray ile birlikte AKP’lilerin saygı ve sevgisini kazanan Hüseyin Gülerce, modaya uyararak Aydın Doğan medyasını HDP’yi parlatmakla suçluyor.

Yandaş Gülerce’ye göre Doğan Medyası ile birlikte Neoconlar, Yahudi lobisi ve Gülen Cemaati’de  HDP’yi destekliyor ve parlatıyor..

Gülerce, köşe yazısında Aydın Doğan’ın, “ Ben hükümet yanlısı olmaya mecbur değilim’ sözlerine tepki gösteriyor..

Şu incileri diziyor :

“ Adama sorarlar, hükümete düşmanlık yapmaya mecbur musun ? Başyazarını, yayın yönetmenini CHP’ye milletvekili adayı olarak göndermeye mecbur musun ? HDP’yi parlatmaya mecbur musun ?”

Sonradan AKP yazarı olan Hüseyin Gülerce, 7 Haziran seçim ve sonrasında yaşananlar için de şunları yazıyor :

“Fethullah Gülen’in hipnozundan kurtulamayanlar HDP’ye 7 Haziran’da bütün Türkiye’de oy verdiler. 8 Haziran sabahından itibaren başta Zaman Gazetesi, bütün Gülen medyası ısrarla, “restorasyon hükümeti’ adı altında CHP-MHP-HDP koalisyonu, olmazsa MHP’nin dışarıdan destekleyeceği CHP-HDP hükümeti kurulmasını istedi. Tezgahlarını MHP’nin dik duruşu bozdu. 1 Kasım’da da Gülen Cemaati hiç tereddütsüz HDP’ye oy verecektir. Gülen medyasında “ 1 Kasım seçimlerinde oyum HDP’ye’ yazıları döşenmeye başlandı bile. 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde CHP’nin destekçisi olduktan, 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde muhalefetin yanında yer aldıktan sonra bir güçlerinin olmadığını herkes gördü. Hele 7 Haziran seçimlerinde çıkardıkları bağımsız adayların(Hakan Şükür gibi) hiçbirinin seçimi kazanamaması ile tükendiler. Bu seçimde tek bağımsız adayları yok.  Doğan medyasında külhanbeylik,  Gülen medyasında Ekrem Dumanlı depremi, batı medyasındaki parmak sallamalar bir telaşın ifadesi. Ufukta tek başına AKP iktidarı görünüyor diye mi ? “ Üaseyin Ha17 Aralık’17