Yöneticiler, halkın ihtiyaçlarını kamu yararı doğrultusunda öncelikler esaslı planlayarak karşılar. Hizmet ve yatırımlarda herkese eşit mesafeli olur…
Sözde değil ama…
Sözde ‘halkçılar’, sözde ‘halkın hizmetkarları’ kabul görmez. Bulundukları koltukları tutayım derken, ellerinden uçururlar…
Halkın ihtiyaçları için zaman ve emek harcayan belediye başkanları ise herkesten saygı ve takdir görür…
Halkıyla dalga geçen, aşağılayanlar da gereken cevabı sandıkta alır…
Bakın son dönemde Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, agresif açıklamalarıyla gündeme oturdu…
Mütevazi kişiliği, samimiyeti, yaptığı tüm iyi şeyleri silen süpüren, hatta partililerini bile kızdıran o açıklama; “Zavallılar, avuçlarını yalarlar”…
Kime diyor Başkan, vatandaşa…
Karşısında yer alan ya da onun gibi düşünmeyen vatandaşa söylenecek bir söz müdür?
Yapılması gereken onları dinlemek, ikna etmek, varsa yanlışı özür dilemek, varsa halkın yanlış bildiği aydınlatmak…
Ama maalesef ülkeyi yönetenlerin yarattığı şiddet, Türel’i de yakaladı…
Mecliste, sokakta, hatta basında zaman zaman öfkesine sahip olamıyor…
Cümleler ağırlaşıyor, bölüyor, kırıyor, incitiyor…
Kimse halkı zavallı yerine koyamaz…
Asıl zavallılık halkı, aşağılamak, hakaret etmektir…
Kimseye baki değil, bu koltuklar…
Bugün siz varsınız…
Yarın yoksunuz…
Tıpkı sizden öncekiler gibi…
Ama nasip olursa yaşayacağınız yer burası…
Yarın hoş bir seda bırakarak halkın içinde olmak varken, bırakın bu ayrılıkçı söylemleri…
Aşağılayıcı tavırları…
Halkını aşağılayan hiç kimsenin toplumda itibar görmesi, yükselmesi mümkün değildir…
Yükselmişse de inişi yakındır…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.