AKP Hükümetleri döneminde 14 yıldır terör konusunda doğru adımlar, doğru zamanda atılmadığından, etkin mücadele rafa kaldırılarak açılım adı altında izlenen süreç ülkeyi maalesef kan gölüne çevirdi…

Her gün şehit haberleri ve ölümler var…

Kent merkezleri taşınıyor…

Doğu ve güneydoğuda vatandaşımız, kepenk açamıyor. Normal yaşama dönmek şu haliyle zor…

Antalya’da bile kargaşa yaratılmaya çalışıyor. Valiliğe çok yakın iki ayrı alanda patlamalar yapıldı…

Ciddi bir açıklama yok, yetkililerden. En güvenli kentlerden olan Antalya’da alışık olmadığımız durumlar var…

Ama asıl sorun hükümetin yanlış politikaları ve maalesef devam ediyor…

AKP Kurucusu, eski Başbakan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın konuya ilişkin farklı zamanlardaki itirafları ve açıklamalarına bakılınca tablo net aslında…

Terör örgütü PKK'nın çözüm süreci boyunca silah stokladığını ve valilerin, askere operasyon izni vermemesinin kendi talimatları olduğunu açıklayan Erdoğan, sonra da faturayı bölgedeki bürokratlara kesmişti…

Oysa süreci yöneten; AKP Hükümeti idi…

Üstelik terörün güçlenmesine dair her türlü düzenleme de yine kendi elleriyle yapılmıştı…

Yerel yönetim reformu adı altında çıkarılan düzenlemelerle büyükşehir belediye başkanlarının yetkileri arttırılmış, kapatılan il özel idarelerin mal varlığı büyük oranda onlara aktarılmıştı. Bu durumun ülkemizde PKK’nın etkin olduğu illerde sıkıntı yaratacağı belliydi…

Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu ile o dönem bu hassasiyetleri görüşmüştük. O da bu kaygıları taşıyordu. Ama dönemin Başbakanı, Erdoğan istedi, düzenleme oldu…

Şimdi bu düzenlemenin mimarı Erdoğan, Cumhurbaşkanı sıfatıyla kaymakamlara ‘yasaları tanımayın’a varan bir talimatta bulunuyor…

 "Güvenlik güçlerimizi büyük bir fedakarlıkla teröristleri birer birer temizliyorlar. Ama burada mülki idari amirlere de önemli görevler düşüyor. Kaymakamlarımız kanunların kendilerine verdiği yetkiyi en etkin şekilde kullanarak örgütün yaptığı tahribatı gidermek ve belediyeleri yol açtığı boşlukları doldurmak için cesur bir şekilde harekete geçmelidir. Gerekirse belediyelerin araç gereçlerine el koyarak, diğer kurumların imkanlarını kullanarak bölgede hayatı bir an önce normale döndürmemiz şarttır"…

Ne diyelim! Zamanında mücadeleyi rafa kaldıran, valilere terör gruplarının eylemlerine müdahale edilmemesi talimatı veren, ‘bütünşehir’ yasasını çıkaran kendileri değil sanki…

Şimdi de kendilerinin yasalarla verdikleri araçları, kaymakamların zorla geri almalarını istiyorlar…

Bir taraftan da yeniden il özel idarelerini hayata geçirmek gibi bir düzenleme içindeler…

Memlekette yasalar da devlet idaresi de politikalar da yazboz tahtası kısaca…

Bakalım ne olacak!