Konumuz yine elektrik..

Cep yakan elektrik faturaları..

CLK Akdeniz Elektrik gibi diğer şirketler ‘zam yok, farklı bir uygulama yamıyoruz’ diyorlar ama elektrik faturaları her ay biraz daha kabarıyor..

Elektrik fiyatında artış yok dense de asıl vurgun dağıtım bedeli ve faturalara yansıtılan diğer kesintilerle yapılıyor.

Dağıtım bedeline yüzde 250 gibi korkunç bir zam gelirken, diğer kalemler misliyle artırılıyor..

Faturalara yansıtılan ‘sorma öde’ kesintileri elektrik faturalarını bir yılda yüzde 36 oranında artırdı.

Elektrikteki kazık bulunla bitmiyor.

Bir de TÜİK marifetiyle atılan kazık var..

Nasıl mı ?

Devletin güven duyulmayan kurumlarının başında gelen Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK)kendisine verilen talimat doğrultusunda enflasyonu hesaplarken elektriğe hiç zam gelmemiş gibi yapıyor, böylece enflasyon düşük çıkıyor..

Düşük enflasyon hükümeti başarılı gösteriyor..

Ancak buradaki kurnazlık başka.

Enflasyon rakamı düşük olunca memur ve emeklinin zammı da düşük oluyor..

Yani AKP iktidarı, Türkiye İstatistik Kurumu’nu(TÜİK)kullanarak memur ve emeklinin maaşını çalıyor..

Elektrikte gözümüzün içine baka baka soygun yapıldığı halde yönetenlerin savunması belli :

“ Elektrikte zam yok”

Nasıl oluyor da elerki fiyatına zam yapılmadığı halde Antalyalılar her ay biraz daha fazla para ödüyor ?

Aslında devlet eliyle soygunun nasıl yapıldığını herkes biliyor.

Faturalarda elektrik bedeli artmıyor ama bu bedel üzerinden eklen çeşitli ücret ve kesintiler kademeli olarak her ay artırılıyor.

Bu durum bilindiği halde hükümet de devletin diğer kurum ve kuruluşları da bunu zam olarak kabul etmiyor.

Özelleştirme aşamasında CLK Akdeniz Elektrik gibi tamamına yakını AKP’ye yakın sermaye gruplarının satın aldığı elektrik dağıtım şirketlerinin vatandaştan her ay düzenli olarak daha çok para, yani haraç kesmesine Türkiye Cumhuriyeti kurumlarının hiç birisi ses çıkarmıyor.

Bırakın ses çıkarmayı, özel şirketlere yalakalık yapıyor, vatandaş daha çok kazık yesin diye destek veriyorlar.

Bir de madalyonun öteki yüzü var..

Malum memur ve emekli maaşları, hatta özel sektördeki maaş bile enflasyon artışına göre hesaplanıyor.

İşte burada bir büyük ayıp yapılıyor.

Türkiye İstatistik Kurumu, siyasi iktidarın talimatı doğrultusunda önce de vurguladığımız gibi enflasyon rakamı düşük gösteriyor.

Elektriğe dağıtım bedeli ve diğer kesintiler marifetiyle yapılan yüzde 36’lık zammı görmezlikten geldiği için de maaşlara sadaka türünden artış yapılıyor.

Maaşlara zam gelmeden, yani memurun emeklinin, taşeronun cebine daha para girmeden,  elektrik faturaları şişirilerek zam, zamlı olarak geri alınıyor..

Görüldüğü gibi soygun durmuyor, tersine otomatiğe bağlanıyor..

Hakkını aramak isteyen vatandaşa kimse adam gibi yanıt vermiyor.

‘Sorma öde’ dayatmasına direnen, devlet hakkını arayan vatandaşına sahip çıkmazken, tüketiciye destek olan, hak arama mücadelesinde omuz veren sivil toplum örgütlerini bulmak da güçleşti..

Öyle bir önemi yaşıyoruz ki kimse sesini çıkarmıyor.

Kimse haksızlığa, adaletsizliğe karşı koyma cesaretini gösteremiyor.

Sanki birileri üzerimize ölü toprağı örttü.

Sesini çıkaran, düşünen, düşündüğünü söyleyen, sorgulayanlar ise uydurma suçlamalarla sindirilmeye çalışılıyor.

Bu kötü gidişe dur demek için ya yürekli, koltuk sevdalısı olmayan, Türkiye ve Antalya sevdalısı bir kamu görevlisi lazım, ya da mesleğinin bilincini özümsemiş, meslek odalarının ortaya çıkması gerekli..

Sizi bilmem ama be ümidimi hala da yitirmedim.

O günlerin er veya geç geleceği umudunu taşıyorum.