İranlılar 13 Haziran 2025'te başlayan İsrail saldırıları sürerken döviz bürolarına giderek Türk lirası satın alıyormuş...Bu İran'dan Türkiye'ye bir sığınmacı -mülteci akını yaşanacağına ilişkin bir işaret...

Donald Trump'ın 79. doğum gününde (14 Haziran 1946 doğumlu) en az 11 milyon ABD vatandaşı sokağa çıkarak ABD başkanı Trump'ın kötü yönetimini, Anayasa Mahkemesi üyelerinin bir bölümünün Trump'a kişisel sempati, yakınlık duymasından cesaret alarak diktatör olma, otokratik bir düzen kurma girişimini protesto etti...14 Haziran “Krallara hayır günü” (No Kings day) oluverdi...

Yaygın iddialara göre, İsrail Nükleer Cephaneliğini inşa etmek için ABD Uranyumunu çaldı...1960'lı yıllarda ABD, Pensilvanya'daki Apollo nükleer tesisinden yüzlerce kilo yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyumun kaybolduğunu keşfetti. Bu olay ABD başkanı John Kennedy zamanında oldu...

İran'ın elinde %60 saflıkta zenginleştirilmiş 400 kg'dan fazla uranyuma sahip olduğu bildirildi. Bu, daha fazla zenginleştirildiği takdirde yaklaşık 10 nükleer silaha yetecek kadar uranyuma denk geliyor ve İran, dünyada bu kadar yüksek düzeyde uranyum üreten nükleer silaha sahip olmayan tek ülke oluyor...

7 Ekim 2023'ten bugüne savaşta olan İsrail ordusu ve halkı çok yorgun!

Bu süreç İsrail'e en az 100 milyar dolarlık bir maliyet çıkardı...

İngiliz Yahudileri Temsilciler Kurulu'nun 36 üyesi Gazze'de yaklaşık 60 bin Filistinlinin öldürülmesini, 120 bininin yaralanmasını (2,4 milyonluk Gazze'de nüfusun yüzde 7'sinin İsrail'in saldırılarından doğrudan etkilendi) ve iki milyon dört yüzbin Gazzeli Filistinlinin burayı derhal terk etmesi için düzenlenen aç, susuz, ilaçsız bırakma politikasını eleştiren bir mektubu Financial Times'a (FT gazetesi) yollamıştı...

36 Yahudi İngiliz Yahudileri Temsilciler Kurulu'nun yüzde 10'unu oluşturuyor...İmzacı Philip Goldenberg, mektubun yayımlandığı gün BBC radyosuna verdiği röportajda, "Netanyahu'nun Siyonizm'e verdiği zarar, Hamas'ın verdiği zarardan daha fazla" demişti...

İsrail'de muhalefetteki Demokratlar Partisi lideri ve eski Genelkurmay Başkan Yardımcısı Yair Golan 20 Mayıs 2025'te "başarısızlığa uğrayan" İsrail hükümetini apartheid dönemi Güney Afrikası gibi "paryaya" dönüşmekle, sivillere karşı savaşmakla ve Filistinli çocukları "hobi" olarak öldürmekle suçlamıştı.

ABD her yıl İsrail'e en az 4 milyar dolar bağışlıyor...Yani günde 10 milyon 500 bin dolar veriyor...

Ukrayna'nın ayağa kalkması için en az 600 milyar dolar gerekiyor...

Suriye'nin eski haline dönmesi için en az 1 trilyon dolar gerekiyor...

Filistinlilerin iddiasına göre, İsrail, 1948'den beri Filistinlilere en az 4 trilyon dolar tazminat borçludur.

İsrail Suriye'de Türk askeri ve Türk askeri üssü istemiyor...

İran Parlamentosu, İsrail'in saldırıları nedeniyle İran'ın Hürmüz Boğazı'nı kapatma olasılığını değerlendiriyor...

Eğer böyle bir şey olursa, bu durum ABD ve dünya ekonomisi için çok yıkıcı olur, zira dünya petrolünün %24'ü buradan geçiyor. Petrol taşımacılığının aksaması, petrol fiyatlarında ani bir artışa, potansiyel olarak varil başına 100-150 doların üzerine çıkmasına neden olabilir. Bu durum ABD'deki benzin fiyatlarını artıracak, enflasyonu artıracak tüm dünyada tüketiciler ve işletmeler zarar görecektir...
Eğer Husiler paralel olarak Süveyş kanalına giden Bab el Mandej boğazını kapatırlarsa, küresel ticarete elveda diyeceğiz...

Pew Araştırma Merkezi´nin 24 ülkede gerçekleştirdiği ankete göre, halkın çoğunluğu İsrail ve İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu hakkında olumsuz görüşlere sahip

Eti VARON imzalı haber Kaynak: ŞALOM Gazetesi
Pew Araştırma Merkezi´nin 24 ülkede gerçekleştirdiği ankete göre, İsrail ve Başbakan Binyamin Netanyahu´ya ilişkin uluslararası görüşler çoğunlukla olumsuz. İsrailliler ise ülkelerinin uluslararası alanda saygı görmediğini söyleme eğiliminde: Yüzde 58´i İsrail´in dünya çapında çok veya hiç saygı görmediğini söylerken, yüzde 39´u saygı gördüğünü düşünüyor.

Anket yapılan 24 ülkenin 20'sinde yetişkinlerin yaklaşık yarısı veya daha fazlası İsrail'e ilişkin olumsuz görüşlere sahip. Avustralya, Yunanistan, Endonezya, Japonya, Hollanda, İspanya, İsveç ve Türkiye'de yaklaşık dörtte üçü veya daha fazlası bu görüşe sahip.

Hindistan'da İsrail'e ilişkin görüşler oldukça bölünmüş durumda (yüzde 34 olumlu, yüzde 29 olumsuz). Kenya ve Nijerya'da yetişkinlerin yaklaşık yarısı veya daha fazlası İsrail hakkında olumlu görüşe sahip.

Görüşler son yıllarda nasıl değişti?

Son anket, Pew Araştırma Merkezi'nin İsrail hakkındaki uluslararası görüşlere yönelik ilk çalışması değil. Daha önce bazı ülkelerde İsrail hakkındaki görüşler sorulmuştu. ABD'de İsrail hakkında olumsuz görüşe sahip yetişkinlerin oranı Mart 2022 ile Mart 2025 arasında yüzde 11 arttı.

On başka ülkede bu soru en son 2013 yılında sorulmuştu. Bu ülkelerin yedisinde, İsrail hakkında olumsuz görüşe sahip yetişkinlerin oranı önemli ölçüde arttı. Örneğin Birleşik Krallık'ta, 2013'te yüzde 44'ü İsrail hakkında olumsuz görüşe sahipti; şimdi ise bu oran yüzde 61. (Nijerya'da, İsrail hakkında olumsuz görüşe sahip yetişkinlerin oranı ve olumlu görüşe sahip yetişkinlerin oranı, bilmediklerini söyleyenlerin oranındaki düşüş nedeniyle 2013'ten bu yana arttı.)

Yaşa göre görüşler

Bazı ülkelerde, İsrail hakkında gençlerin yaşlılara göre daha olumsuz görüşlere sahip olma olasılığı daha yüksek. Bu durum özellikle ankete katılan yüksek gelirli Avustralya, Kanada, Fransa, Polonya, Güney Kore ve ABD gibi ülkelerde geçerli.

İdeolojiye göre görüşler

İdeolojik olarak sol görüşlü insanlar genellikle İsrail hakkında daha olumsuz görüşlere sahip.

Birçok ülkede, kendilerini solda konumlandıranlar, sağdakilere göre İsrail hakkında daha olumsuz görüşlere sahip. Örneğin Avustralya'da, sol eğilimlilerin olumsuz görüşe sahip olma oranı sağdakilere göre yaklaşık iki kat daha fazla (yüzde 90'a karşı yüzde 46). ABD'deki ideolojik uçurum da ankete katılan ülkeler arasında en büyüklerinden biri; liberallerin yüzde 74'ü İsrail hakkında olumsuz görüşe sahipken, muhafazakârların yüzde 30'u olumsuz bakıyor.

Netanyahu'ya uluslararası güven

Anket yapılan ülkelerin çoğunda İsrail Başbakanına duyulan güven düşük. Kenya ve Nijerya dışında, anket yapılan ülkelerdeki yetişkinlerin üçte birinden fazlası Netanyahu'nun dünya meseleleri konusunda doğru olanı yapacağına güvenmiyor.

Netanyahu'ya duyulan güven özellikle Avustralya, Fransa, Almanya, Yunanistan, Endonezya, İtalya, Japonya, Hollanda, İspanya, İsveç ve Türkiye'de düşük. Bu ülkelerde yetişkinlerin yaklaşık dörtte üçü veya daha fazlası ona çok az veya hiç güvenmiyor. Bu ülkelerin bazılarında çoğunluk ona hiç güvenmediğini söylüyor.

İsrail'e ilişkin görüşlerde olduğu gibi, Netanyahu'ya duyulan güven bazı ülkelerde yaşa göre değişiyor ve gençler yaşlılara göre daha az güvendiklerini ifade ediyor. Örneğin Macaristan'da, 50 yaş ve üzeri yetişkinlerin Netanyahu’ya güvenme olasılığı 18 ila 34 yaş arasındakilere göre iki kat daha fazla (yüzde 40'a karşı yüzde 20).

Birçok ülkede, ideolojik sağdaki insanların Netanyahu'nun dünya meselelerini ele alış biçimine güvenme olasılığı soldakilerden çok daha fazla. Örneğin Fransa'da, sağcıların yüzde 25'i Netanyahu’ya güvenirken, merkezdekilerin yüzde 12'si ve soldakilerin yüzde 8'i güveniyor.

İsrailliler ülkelerinin uluslararası alanda saygı gördüğünü düşünüyor mu?

Çoğu İsrailli, ülkelerinin dünya çapında saygı görmediğini söylüyor (yüzde 58), biraz veya çok saygı gördüğünü söyleyenlerin oranı ise yüzde 39. Bu görüşler geçen yıldan bu yana büyük ölçüde değişmedi. Ancak ülkelerinin hiç saygı görmediğini söyleyen İsraillilerin oranı o zamandan bu yana yüzde 15'ten yüzde 24'e, 9 puan arttı.

Geçtiğimiz yıl olduğu gibi, bu soruda İsrailliler arasında büyük ideolojik farklılıklar var. İdeolojik olarak sağdaki İsraillilerin (yüzde 49), ülkelerinin yurtdışında saygı gördüğünü söyleme olasılığı soldakilere (yüzde 24) göre daha yüksek. İsrailli Araplar ve İsrailli Yahudiler için ülkelerinin uluslararası alanda saygı gördüğünü söyleme olasılığı eşit; bu da geçen yılla tutarlı.