1 Mayıs, İşçi Bayramı ya da Emek ve Dayanışma Günü’ne 48 saat kaldı. Ama emekçinin haklarının korunması ve iyileştirilmesi, emek dayanışmasıyla insan onuruna yakışır bir çalışma hayatının düzenlenmesi adına 1 Mayıs’ta ortak duruş göstermek gerekirken, ayrışıyoruz yine. Üstelik de ayrışan taraflar da ‘ayrışma değil, birleşme’ diyor…

Farkında mısınız bilmem, yüzyıllardır verilen bu mücadelede tek yumruk olunamadığı için bir türlü emekçinin hakları ilerlemiyor, iyileşmiyor. Hatta geçmişe geri dönüldü…

Bakın çalışma saatlerine, sosyal güvencesiz istihdam edilen çalışanlara, kadın ve çocuk işçilerinin düşük ücretle kaçak çalıştırılmasına, taşeron işçiliğe…

Asgari ücrete bakın…

Emeğin mücadelesi için ortak mücadele edilmediği, 1 Mayıs’ta alanlarda birlikte omuz omuza, el ele güç gösterilmediği sürece emeğin kazanması sözkonusu değil…

Madem, 1 Mayıs, birliktelik demek…

1 Mayıs, dayanışma demek…

1 Mayıs, haksızlıklara karşı yüzyıllardır emekçinin hakları için birlikte mücadele etmek demek…

Madem, sizler emek mücadelesi için sendikal faaliyette bulunuyorsunuz…

Haydi KESK, DİSK, Türk-İş, Birleşik-Kamu-İş, TMMOB ve diğer tüm emek örgütleri…

Haydi, ortak programa…

Birlikte yürüyüp, emek mücadelesi için el ele verin…

Bakın İzmir’e…

Birleşik Kamu-İş, Türk-İş, DİSK, KESK, TMMOB, Türk Tabipler Birliği, Kamu-Sen ve İzmir Barosu’nun oluşturduğu tertip komitesi tüm İzmirlileri 1 Mayıs’ta Gündoğdu Meydanı’na davet etti…

Antalya da yapabilir…

Siz de yapabilirsiniz…

Haydi, bir adım atın…

Sizin için küçük ama emek için büyük bir adım olsun…

Geç değil…

Daha önümüzde zaman var…

Haydi…

1 Mayıs’ta tüm Antalya bir arada olsun…

Antalya’ya bu yakışır…