
Songül Başkaya
Gerçek gündem…
Bir gizli el gündemi öyle güzel belirliyor, değiştiriyor ki ayakkabı kutuları, kasetler, tapeler, kasalar her şey unutuluyor, yaşananların ahlaki boyu tartışılacağına, istifa sesleri yükseleceğine, hep bir ağızdan “Ayıp ettiler ya… Özel hayata müdahale” türünde mağduriyet yaşandığına dikkat çekiliyorsa…
Yokluk, yoksulluk ve yolsuzlukla mücadele etmek vaatleriyle iktidara gelenler, yolsuzluk çukuruna batarken “Alınları secdeye değiyor” denilerek aklanıyorsa…
Millet hesap soracağına “Ama adamlar hizmet de ediyor. Zaten yemeyeni mi var” diyorsa…
Gerçek gündemi halka ulaştırması gereken medya, abluka altında kalmışsa…
Medya patronları kişisel çıkarlarını toplum çıkarının önüne koymuşsa…
Halkının mutluluğu için siyaset yapması gerekenler, kişisel menfaatleri uğruna çalışıyorsa…
İşçi, karın tokluğuna çalışırken, birileri hak etmediği ücretlerle hak etmediği koltukları işgal ediyorsa…
İnsanlar ideolojileri nedeniyle hala hapse atılıyor, sürülüyor, işten çıkarılıyorsa…
Daha ilkokul sıralarındaki öğrenciler fişleniyorsa…
Modern kölelik düzenine bayrak açması gerekenler, bir şekilde sessiz kalıyorsa…
İktidarın kaynaklarıyla yapılan yatırımlar birileri tarafından sahipleniliyorsa…
Muhalefet partiye oy veren ve seçim kazandıran seçmen cezalandırılıyorsa…
İktidar sütten çıkmış ak kaşık, yaşananların sorumlusu muhalefet ilan ediliyorsa…
Memlekette fiilen parçalanmanın adımları atılırken, Atatürk, T.C. ve Türk bayrağı silinmeye çalışılırken hala gündemimiz bunlar değilse…
Emperyalistler ve işbirlikçileri eliyle canım yurdum talan ediliyorsa…
Uyan ey halkım, bu derin uykudan…
Uyan ey halkım…
Silkin…
Milyonluk takılar, saatler, eşarplar, çantalar…
Gemicikler…
Kasalar…
Tapeler…
Teröristler tarafından kaçırılan uzman çavuş…
Lice’de yaşanan terörist saldırılar…
Her yıl PKK’ya kaptırılan yüzlerce genç ve çocuk…
Ve daha pekçok önemli konu varken, birileri gündemi istediği gibi değiştirirken sahi muhalefet, kent dinamikleri, akademisyenler, gazeteciler ne yapıyor…
Elbette bir şeyler yapılıyor ama yeterli değil…
Daha çok çalışmak gerekiyor…
Yani hep beraber bir silkinme harekâtı başlatmalıyız…
Birbirimize inanıp, güvenerek, el ele, omuz omuza verdiğimiz sürece güneşi görmemek için hiçbir sebep yok…
Sadece biraz daha gayret…
Haydi…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.