Antalya’nın gündemini AKP’li Büyükşehir Belediyesi ile belediye şirketlerinde çalışan bin 500’ü aşkın işçinin kovulması oluşturuyor.

Büyük bölümü taşeron şirket aracığıyla çalışan ve asgari ücret ile birkaç yüz lira üstünde maaş alan emekçilerin Kalekapısı Attalos Heykeli önünde önceki gün başlattıkları oturma eylemi ve imza kampanyasına Antalyalıların yoğun destek verdikleri de gözleniyor.

Eylemci işçiler, görevlerine iade edilmesi talebiyle başlattıkları kampanyada toplanan imzaları bugün belediye yönetimine teslim edecekler.

Telefon mesajıyla işten çıkarılan bin 500’ü aşkın emekçi, bugün saat 16.00’da Attalos Heykeli’nden başlatacakları yürüyüş sonrası eğer muhatap bulabilirlerse taleplerini iletme şansı bulacaklar..

Belediye ve şirketlerinde işten çıkarmalar sürürken, Antalya Büyükşehir Belediyesi yönetimi, dün yazılı bir açıklama yaptı, işten çıkarmaların tasarruf amaçlı olduğunu öne sürdü.

Açıklamada, CHP’li Mustafa Akaydın döneminde 4 bin kişinin işe alındığı, 5 yılda personele 470 milyon lira ödeme yapıldığı ifade edilerek, işten çıkarmalarda siyasi ayrım yapılmadığı iddia edildi..

Büyükşehir’in açıklamasında Belediyede istihdam edilen kişilerin birçoğunun ise 'Kamu Personeli İşe Alım Kriterleri'ni taşımadığı, bu nedenle hizmet alımları ile taşeron işçi olarak çalıştırıldıkları da öne sürüldü.

Açıklamanın şu bölümü ise oldukça çarpıcı : "Belediye personeli olmaya yetkinlikleri ve uzmanlıkları olmayan yüzlerce kişinin hizmet alımları yöntemiyle işe alındığı tespit edildi"

Şimdi AKP’li Büyükşehir yönetimi, CHP’li Akaydın yönetimini sevmeyebilir, Akaydın’ın AKP, Başbakan ve Menderes Türel’e yönelik sözlerinden dolayı kin tutmuş olabilir, iddia edildiği gibi belediye ve şirketlerine fazla personel de alınmış olabilir, ama gerçekleri saptırmak, halkın kafasını karıştıracak türden iddialar ortaya atmak da doğru değil..

Akaydın yönetimi kamu personeli kriterlerine uymayan kişileri işe almış olsaydı, iş müfettişleri, mülkiye müfettişleri, çalışma müdürlüğü bunu mutlaka tespit ederlerdi.

Haydi o kurumların gözünden kaçtı mutlaka yüksek yargının denetimine takılırdı.

Sayıştay asla vize vermezdi o zaman..

AKP’li Büyükşehir Belediyesi’nin tasarruf amaçlı ve siyasi ayrım yapılmadığı belirtilen yazılı açıklamasında, işten çıkarılanların, işe son girenler ve emekliler olduğu, ödenecek tazminatlar ile belediye bütçesine yeni bir yükün yüklenmemesi için son 1 yıl içinde belediyeye alınanların, herhangi bir istisna yapılmadan çıkarıldığı ifade edildi..

Oysa gerçek hiç de öyle değil..

Örnek mi ?

Türel’i ilk döneminde faaliyete başlayan ve kısa adı ASMEK olan Antalya Sanat ve Meslek Eğitimi Kursları’nda görevli oldukları halde işlerine son verilen usta eğiticilerin tamamı 5 yıldan beri çalışıyor..

Asıl çarpıcı nokta ise fiziksel engelli Durkadın Tutal’ın işten atılması..

Tek kolu yok Durkadın Tutal’ın..

Yanlış okumadınız sol kolu bulunmuyor Durkadın Hanım’ın.

Önceki belediye yönetimi döneminde engelli kotasına göre işe alınmış ve Kültürel ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı’nda görevlendirilmiş..

Durkadın Tutal’ın da sayıları bin 600’e yaklaşın diğer emekçiler gibi AKP’li Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından kapı önüne konulmuş..

SİNEMA MÜZESİ’NE KİLİT

Günahı sevabı kendilerinin olsun CHP’li Mustafa Akaydın döneminde Antalya’ya bir sinema müzesi kazandırılmıştı..

Adını Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin isim babası Behlül Dal’dan alan sinema müzesinin tüm görevlileri de tasarruf gerekçesiyle işten çıkarıldı.

Adı ama gerçek..

Behlül Dal Sinema Müzesi elemanı olmadığı için şu anda kapalı..

Türk Sineması’nın koruyup, kollayıcısı konumunda olan ve ‘Türk sineinemanın oscarı’ olarak bilenen Altın Portakal Film Ödüllerini dağıtmakla gururlanan Antalya, sinema müzesinin kapısına kilit vurdu..