
Songül Başkaya
Emniyetin Gezi takibi…
Kolluk kuvvetlerinin de işi zor. Gezi Parkı olayları başladığından beri hem hedefe yerleştirildiler, hem de olmadık emirlerle karşı karşıya kaldılar…
Yaklaşık 1 aydır yoğun mesai yapan polislerimiz, kimi zaman yakın mesafeden attıkları bibergazı, kimi zaman kafatasına nişan alınan kapsüller, vatandaşa sıkılan tazyikli su, otoparkta sıkıştırılan protestocu gençlere uygulanan arbede nedeniyle eleştirildiler…
Eleştirilerde haklılık payı oldukça da yüksek. Ama bunun yanında eylemcilere çiçek dağıtan, düşen eylemcileri taşıyan polislerimiz de vardı. Onları da yürükten kutluyoruz…
Niyetim polisimizi tartışmak değil. Ancak polisimizin halkla karşıya karşıya getirilmesini, pekçok sorun çözüm beklerken Gezi’ye kilitlenmesini de sorgulamalıyız…
Şöyle ki Gezi olayları sonrasında parklarda ve çeşitli noktalarda bir araya gelerek kent ve ülkenin geleceğine dair görüşlerini paylaşan çoğu genç vatandaşımız polisin takibine alınmış…
Sivil polislerin yanı sıra üniformalı polislerce toplantıların olduğu bölgede rahatsız edici takipler yapılıyormuş…
Amacın toplantıları dağıtmak olduğu açık…
Ayrıca gazetemize gelen ihbarlara göre bazı mahallelerde de akşamları tencere tava protestosu başlayınca polisler evleri takibe alıyormuş…
Kabahatler Kanunu’na göre işlem yapılacağını duyan vatandaşın da bir kısım çekiniyor, protestodan vazgeçiyormuş…
Bir kısmı da ‘Direne direne kazanacağız’ sloganını da atarak eylemini sürdürüyormuş…
Dün haber ajansından gelen bir habere göre Finike’de Gezi eylemlerine tencere-tava çalarak destek veren eczacı bir kadına da gürültü yaptığı gerekçesiyle Kabahatler Kanunu'na göre 88 lira idari para cezası kesilmiş…
Bu haber de iddiaları doğruluyor ve demokratik eylemlere bakışımızı gösteriyor…
Önceki gün benzer bir takip ihbarı da Yavuz Özcan Parkı’ndaki serbest kürsüden geldi…
Tabii görevli polisin bir suçu yok…
Ancak yetkililere seslenmek istiyorum, lütfen Gezi destekçilerini takip ederken Antalya’nın asayişini ihmal etmeyin…
100. Yıl Bulvarı’nda gece mesaisine çıkan travestilerin yarattığı rahatsızlık ve çirkin görüntü Antalya’ya yakışmıyor…
Düşünün bir kere vatandaş ya da turist konuşan gençlerden, tava çalan vatandaştan mı daha çok rahatsız olur, yoksa neredeyse çıplak travestilerin duran araç şoförleriyle giriştiği çirkin diyalogdan mı?
Sizce…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.