Dönüşü olmayan yolda, ne çok “Amok Koşucusu” var. Bu çok tehlikeli ve herkes için de giderek korkutucu ve dehşet verici bir hal alıyor! Sadece “Amok Koşucuları” durumun ve yarattıkları korku ve kaos ortamının farkında değilmiş gibi görünüyor! Dünyamızı da böyle karıştırıyorlar!

Amok koşucularının yolu da yol değil! Çünkü o yolun koşucuları ve kurbanları için de, yolun asla dönüşü yok!

Peki ama nedir bu Amok diye soracak olursanız, anlatayım:

“Amok Güneydoğu Asya bölgesinde ve bu bölge kültüründe “ cinnet” halini ifade etmek için kullanılan bir tanımdır. Cinnet hali; sonuçlarını hesap edemeden şiddet kullanma durumudur.

Türk Dil kurumuna göre Amok; ait olduğu dildeki kelime anlamına bakıldığında: ( Gözü kara, cani, öldüren ve hiddetli ) gibi anlamlara denk gelir!

Amok hastalığı ya da Amok sendromu, kişinin yoğun strese maruz kalması, baskı ve travma sonucunda görülen, kontrolsüz bir biçimde şiddet hareketleri sergilemesine neden olan durumdur. Psikiyatrik hastalık olarak değerlendirilen Amok hastalığı; ani ve sebepsiz öfke patlaması anlamını taşır.

Amok koşucusu; Önüne geleni yok etme arzusu taşır. Saldırgan, düşüncesiz, ezici, yıkıcı ve acıma duygusundan arınmış insanları tanımlar! Çevrelerine zarar verirken, kendileri de zarar görür aslında. Ama cinnet halinde bunu düşünmezler bile!

Malayca’da “ meng- amuk” şeklinde ifade edilir. Korku ve çaresizlik içersinde kontrol edilemez, zapt edilemez bir sinir haliyle, öfkeyle savrularak, karşısına çıkan her şeyi kırıp geçirmek, yıkıp yok etmek anlamına gelen bir tabirdir Amok koşucusu.

Günümüzdeki anlamına baktığımızda da, büyük kayıplar sonucunda veya yaşanan kaybın yıkımın ardından, daha da büyük yıkımların, kayıpların geleceğine yönelik tehdit algısı ve korkudan kaynaklanan bir zihinsel- ruhsal bozukluktur. Amok koşusunun pek de mutlu sonla bittiği söylenemez! Zira içinde, derinlerde, intihar motifi barındırır.

Amok Koşusunu sadece bireyler için düşünmemek gerekir. Dünyamızda bazen Siyasi erklerde, iktidarlarda, güç sahibi patronlarda, kapitalizmin gücünü elinde tutanlarda, gücü elinde tutmak uğruna, gözünü karartanlarda da görürüz.

Bazen öylesine gözleri kararır ki; kaç kişinin dünyasını kararttıklarını, kaçına cehennemi yaşattıklarını düşünmeden, kimseye acımadan, yoluna çıkan her şeyi ezip geçer Amok koşucuları… Gittikleri yolun dönüşü yoktur. Artık gemileri yakmışlardır. Yolun sonunda koşularının da, kendilerinin de sonu gelir. Hırsları uğruna, neredeyse intihar eder gibidirler!

Siz, siz olun; dönüşü olmayan yollarda “ Amok Koşucusu” olmayın!