Dün internet sitelerine geçen bir haber dikkatimi çekti. Güya Kırcami Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'nde Gezi Parkı olaylarında eyleme katılmayan hemşirelere bir doktor, ‘’IQ’unuz düşük’’ demiş…

İddiaya göre olay, 11 Haziran’da gerçekleşmiş. Konu Başbakanlık İletişim Merkezi'ne (BİMER) bildirilmiş…

 Yetkililer hemen harekete geçmiş. Antalya Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliği idari, Antalya Cumhuriyet Savcılığı adli soruşturma başlatmış…

Ve hakkındaki idari soruşturma tamamlanan doktor, Elmalı Devlet Hastanesi’ne sürgün edilmiş…

Tam bir cadı avı yani. Gezi  Parkı olaylarında gönüllü görev yapan doktor ve avukatlar, eyleme destek veren herkes fişleniyor…

Kimine kelepçe takılıp, dava açılıyor, kimi de olmadık suçlamalarla sürgün ediliyor…

Bu konuda da bir cadı avı kokusu var. Araştırmalarım da bu yönde. Aldığım bilgiye göre iddialar asılsız. Böyle bir olay gerçekleşmemiş…

Kaldı ki Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde uzun bir dönem Hasta Hakları Birimi’nde görev yaptım, ne olaylarla karşılaştım! Yanlış tedavi, hastaya hakaret, ölüme varan hatalar…

Kurulda ilgili doktor ve görevliler hakkında soruşturma açılsın diye çabalarken, dosyalar kapanıyordu…

Şimdi ne oldu da BİMER’e iletilen, ne kadar doğru olduğu belli olmayan bir şikayetle bir doktor, sürgün ediliyor…

Yoksa keramet Antalya Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliği’nde mi? Eğer ondaysa, şimdiye kadar sağlıkla ilgili yaşanan hangi skandal ya da ihbarda bu kadar hızlı kararlar alıp, uyguladınız?

Özel hastanelerle, kamu hastaneleriyle ilgili onlarca iddia varken, hangi yaptırımları uyguladınız?

Elmalı’ya sürgün giden doktorun, yargı mücadelesi başlıyormuş…

Belki yargıdan da olumlu sonuç alacak ama o güne kadar yaşadıkları ne olacak?

Ha belki de haksız…

Ancak hakkında onlarca iddia olan ve kamuyu zarara uğratan doktorlarla ilgili işlem yapılmazken, söylediği iddia edilen bir cümle nedeniyle bir doktorun sürgün edilmesi pek de doğru gelmiyor…

Gerçi sadece doktorlar mı, öğretmenler vd meslek grupları da takipte…

Görünen o ki ‘Gezi’ sonrası cadı avı başladı…

Ve bize kadar geldi…

Gelsin, bakalım…

Sefa gelmiş, hoş gelmiş…