“Antalya’ya iyi gelecek” sloganlarıyla reklamlarını sürdüren AKP’li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in hizmetlerinin, yatırımlarının kentimize faydalı olmasını, sorunları çözmesini yürekten istiyorum. Antalya’yı düşünen her ferdin de böyle düşündüğünü zannediyorum…

Eleştirilerim her zaman bürokratların ya da seçilmişlerin başarılı olması, kente verilen hizmet kalitesinin artması adınadır…

Valiyi de kaymakamı da AKP’li, MHP’li, CHP’li başkanı da eleştirirken kıstasım budur…

Varsın onlar dikkate alsın ya da almasın. Biz tarihe not düşelim…

Bu nedenle defalarca yazdığım bir konuyu bir kez daha kaleme alıyorum…

Belediye çalışanlarına yapılan baskı, sürgün, mobbing, zulüm…

Taşerona ayrı, sözleşmeye ayrı, memura ayrı, amire ayrı zulüm var…

Taşeronun işi baştan bitti zaten…

Pekçoğuna tebligat bile yapılmadan yüzlercesi kapıya konuldu…

Eylemler, uyarılar, imza kampanyaları işe yaramadı…

Sonra daire başkanlarına sıra geldi…

En uzak ilçelere sürgüne yollandılar…

Kapatılan Antalya İl Özel İdaresi’nden geçen personel de unutulmadı…

Kimisine oturacak bir sandalye gösterildi, kimisine “Gelme evde otur” denildi…

Kimisini ise göndermek için türlü sindirme yolları kullanıldı…

Pekçoğu zaten İhtiyaç Fazlası Personel ilan edilip, havuza atıldı…

Sonra AKP’ye muhalif kurum ve kuruluş temsilcileri ve yakınlarına zulüm başladı…

Hamile, hasta demeden türlü sürgünlere konu edildiler…

Hala da sürüyor sürgün…

Şimdi sendika başkanları da sürgünde…

Oysa hep söylüyorum; biz bir aileyiz diye…

İnsanların ideolojisi,  inancı engel mi hizmet üretmeye…

Bu kadar huzuru bozmaya, insanları cezalandırmaya gerek var mı…

Artık buna dur deme zamanı gelmedi mi…