Meclis üyeliği dönemimde, Kurşunlu Ormanları içine yapılacak şehir mezarlığı için tepkimi şu şekilde dile getirmiştim.

Mezarlıklar, ormanların yok edilmesine vesile edilmemelidir.

Yeni mezarlık alanları, Hazineye ait ancak üzerinde ağaç bulunmayan alanlardan seçilip, bu alanlar ağaçlandırılarak hem ölenlerimize saygı ve onların anısına yeşil bir alan yaratma fırsatı verilecektir.

Biz bu düşünceleri savunurken yeni ortaya çıkan bir olay ‘bu kadarı da olmaz’ dedirtecek cinsten..

Ülkenin başta ormanlar olmak üzere tüm yer altı ve yer üstü varlıklarını rant uğruna yandaşlarına peşkeş çekme düşüncesinde olan siyasi iktidar bu alanın 2000 dönüm miktarındaki bir bölgesindeki ağaçların kesimine yol açacak bir işlemin hazırlıklarını yapmakta imiş..

Aksu önceki dönem Belediye Başkanı Sayın İsa Yıldırım’ ın bir yerel televizyonda katıldığı programda belirttiğine göre, kesilmesi planlanan ağaçlar içinde 500 yaşına yakın tarihi ağaçlar bulunuyormuş.

Yaşına göre, Osmanlı Döneminin önemli bir kısmını yaşamış olduğu anlaşılan bu tarihi ağaçların (kültürel ve doğal sit) kesilmesinin nedeni 2000 dönümlük alana bir yandaş firmanın belli özellikte ağaç dikmesinin sağlanması imiş..

Dolayısı ile devlet ormanı özelleştirilerek özel orman haline getirilip, içindeki ağaçlar tümü ile kesilip, yerine birilerine kazanç sağlayacak cinste ağaç dikme şeklinde bir rant kapısı yaratmanın önü açılacaktır.

Sevgili İsa Yıldırım Aksu halkının buna izin vermeyeceğini belirtiyor.

Ancak bilindiği gibi Aksu ’ da uygulanan 2B kapsamında yerleri ellerinden alınan hemşerilerimizin o günkü tepkileri  gibi aksine bu işi yapanlar ödüllendirilmiş gibi 30 Mart seçimlerinde Belediye Başkanlığını kazandılar.

 Bu durumda yapılacak tek iş, hukuk yolu ile ormanlarımızın korunmasıdır.

Özellikle hassasiyetine çok inandığım Aksu Kent Konseyinin bu yolda üzerine düşeni eksiksiz yapacağını biliyorum.

Ancak başta, Aksu ve Antalya olmak üzere ülkemin insanının bu orman ve çevre katliamlarına ne zaman karşı çıkacağı ve bunu oyları ile ortaya koyacağıdır.

Bilindiği gibi, daha önce aynı alanda taş ocağı kurma teşebbüsü açılan dava ve bölge halkının tepkisi ile önlenmişti.

Antalya kamuoyuna bu konuyu duyurmak ve hassasiyetini göstermesini istemek bu memleketin insanı olarak yurttaşlık görevi olduğu düşüncesindeyim.

 Saygılarımla…