Yaz gelip Akdeniz güneşi tepeden vurduğunda, kıyılardaki kalabalık kadar saha kenarındaki heyecan da artar. Bu kıyının iki köklü temsilcisi ise yeni sezonda yalnızca ligde kalmakla yetinmek istemiyor. Antalyalı Avrupa takımlarını kentinde görmeyi hak ediyor.
Gözler yukarıda, hedef belli; Avrupa arenasına adım atmak.
Geçen sezonun ardından değişime giden takım, bu sezon yeni bir yapı arayışı içinde. Oyun planı daha sabırlı, daha kontrollü. Büyük yatırımlar yerine, yerli ve genç isimlere yönelme çabası göze çarpıyor. Belki transferde ses getiren hamleler olmadı ama saha içinde kurulan düzen, sezon ilerledikçe meyvesini verebilir.
Bu takım için en büyük avantajlardan biri, fazla dikkat çekmeden yol alması. Kamuoyunun beklentisi görece düşük olduğu için, sürpriz sonuçlar onları bir anda Avrupa potasına sokabilir. Özellikle iç sahada alınacak puanlar, bu yolculuğun temel taşlarını oluşturacak.
Diğer Akdeniz temsilcisi ise son yıllarda topa hükmeden, modern oyun anlayışıyla dikkat çeken bir ekip. Ancak sorun şu: Oyun iyi, organizasyon net ama skor tabelasına bu yeterince yansımıyor. Sezonun kritik anlarında yaşanan puan kayıpları, üst sıraları hedefleyen bir ekip için ciddi bir handikap.
Yeni sezonda hedef daha net. Daha az hatayla, daha çok sonuç almak. Kadro hâlâ yetenekli, oyun disiplini yüksek. Eğer skor üretimi düzene girerse, bu ekip Avrupa hayalini gerçek yapabilecek potansiyele sahip.
Ligde rekabet her zamankinden yoğun. Ancak bu iki takım da, kendi iç dengelerini koruyarak ve sezonu parça parça doğru oynayarak Avrupa yolunda şans bulabilir. Artık Avrupa kupalarına gitmek için yalnızca ilk dört içinde yer almak gerekmiyor. Doğru zamanda form tutan, istikrarlı bir şekilde ilk 6’ya yaklaşan her ekip için bu kapı aralanabiliyor.
Kıyıdan kıyıya bir yolculuk bu… Belki bir mayıs akşamı, Akdeniz kıyısında Avrupa’ya açılmanın kutlaması yapılır. Kim bilir? Bu sessiz yürüyüşün sonu, çok gürültülü bir mutluluğa dönüşebilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.