Süper Lig’in yeni sezonu yaklaşırken futbolseverlerin aklındaki tek soru şu: Bu sezon kim şampiyon olur?

José Mourinho kalıyor. Sezon başı gitmesi gündemdeydi ama Başkan Ali Koç'un projeye olan inancı ve Mourinho’nun da İstanbul'daki güçlü etkisi bu ortaklığı sürdürdü. Kadroda radikal değişiklikler yok ama derinleşen bir yapı var. Şampiyonluğu uzun yıllardır bekleyen camia için artık her şey “ya şimdi ya asla” noktasında. Mourinho'nun deneyimi ve büyük maçlardaki ustalığı, Fenerbahçe'yi sezonun doğal favorilerinden biri yapıyor. Fakat sorulması gereken bir soru var: Bu kadro, her hafta Türkiye'nin zorlu deplasmanlarına dayanacak kadar istikrarlı mı?

Okan Buruk yönetimindeki Galatasaray, geçen sezonki Avrupa başarısının ardından güven dolu bir kadroyla yola devam ediyor. Icardi hâlâ ceza sahasının efendisi, Kerem Aktürkoğlu ve Barış Alper gibi yerli oyuncular gelişimlerini sürdürüyor. Yönetim bu yıl flaş transfer yerine uyumlu bir yapı oluşturmayı tercih etti. Bu yaklaşım onları belki ilk haftalarda göze çarpmayan, ama Mayıs ayında liderlik koltuğunda oturabilecek bir takım haline getiriyor. Risk? Yaşlanan bazı kilit oyuncular ve Şampiyonlar Ligi yorgunluğu.

Kadro yapılanmasında radikal adımlar atan Beşiktaş, yıldız isimler yerine sistem oyuncularına yöneldi. Teknik direktör tercihinde genç ve analitik bir isimle yola çıkılması camiada heyecan yaratmış durumda. Ancak taraftar sabırsız. Beşiktaş bu sezon daha az konuşuluyor, daha az övülüyor ama bu onların sessizce yarışın içinde kalamayacağı anlamına gelmiyor. Derin kadro sıkıntıları çözülürse, kara kartal sezon sonunda yükselebilir.

Fatih Tekke sonrası Trabzonspor, yeniden yapılandı. Taraftar coşkusu hâlâ güçlü, genç isimler vitrine çıkmak için hazır. Ancak istikrar yine ana sorun olabilir. Bordo-mavililer güçlü başladıkları sezonları son haftalarda bırakmaya alışkın. Bu sezonun kaderi, deplasmandaki puan performanslarında gizli olacak.

Antalyaspor, bu sezon dikkatli bakılması gereken bir takım. Yönetim, gençlere ve modern futbol anlayışına yatırım yaptı. Yerli rotasyonları güçlendirdiler, birkaç nokta atışı yabancı transferle hücumda yaratıcı bir takım oluşturdular. Geçen sezonun inişli çıkışlı form grafiği bu yıl biraz daha oturmuş gibi görünüyor. Şampiyonluk adayı değiller belki, ama zirve yarışında puan çalan bir “denge bozucu” olabilirler. Ve bazen ligin kaderini işte bu takımlar belirler.

Alanyaspor son yıllarda Süper Lig’in en istikrarlı, en akılcı kulüplerinden biri. Teknik direktör tercihlerinde çoğunlukla doğru isimlerle çalışıyorlar. Bu sezon da düşük bütçeye rağmen sağlam bir takım kurgusu kurdular. Özellikle topa sahip olma oranları, pas yüzdeleri gibi istatistiklerde ligin üst sıralarında yer almaları sürpriz değil. Büyük takımlara kök söktüren oyunlarıyla “puan barajını yükselten” takımlardan biri olacaklar.

2025-2026 sezonu başlamadan önce yapılan analizler gösteriyor ki şampiyonluk yarışı Fenerbahçe ve Galatasaray arasında geçecek. Mourinho’nun yönetiminde Fenerbahçe daha oturmuş bir yapıya sahip olsa da Galatasaray’ın istikrarlı oyun planı ve yerli oyuncu gücü azımsanamaz.

Bu sezon şampiyon, sadece sahada değil, kulislerde, fikstürde ve sakatlık raporlarında da belirlenecek. Ve belki de son hafta, son düdükle. Kimin ipi göğüsleyeceğini bilemeyiz, ama bir şeyden eminiz: Bu sezon çok konuşulacak.