Çoğu kez karıştırılan bu iki kavram arasındaki temel farklardan söz etmek, günümüzde önem kazanıyor artık. Çünkü giderek yozlaşan insanların ve toplumların, düzeni ve huzuru sağlayacak bu kavramları öğrenmesi, içselleştirmesi ve uygulaması gerekiyor!
25 Mayıs tarihi, bütün dünyada “Etik Günü” olarak kutlanıyor. Peki nedir etik tanımı?
Etik, bir bireyin veya grubun davranış ilkeleriyle ilgilenen bir felsefe dalıdır. Yunanca “karakter” anlamına gelen “ethikos” sözcüğünden türemiştir. Bireyin veya grubun, neyin iyi ya da kötü olduğuna karar vermesine yardımcı olan, yol gösterici ilkelere “etik” diyoruz. Etik soyuttur.
Ahlak ise toplumdan topluma ve kültürden kültüre farklılık gösterebilir. Ahlak bize neyin doğru, neyin yanlış olduğunu söyleyen bir bireyin veya grubun, sosyal, kültürel ve dini inançları veya değerleridir. Neyin doğru olduğuna karar verirken, takip edeceğimiz toplum ya da kültür tarafından yapılan kural ve standartlardır. Ahlak, genel kurallar ve bildirimler şeklinde ifade edilir. Ahlak terimi, “gelenek” anlamına gelen Yunanca “mos” kelimesinden türetilmiştir ve gelenekler, bireyler veya bazı otoriteler tarafından belirlenir.
Ahlak; toplum, kültür ya da din tarafından dikte edilirken, etik; hayatını yöneten kişi tarafından seçilmiştir.
Ahlak; doğru ya da yanlış olanı ele alır. Etik; iyi ya da kötü olanla ilgilenir.
Ahlak; etikten farklı olarak, toplumdan topluma ve kültürden kültüre değişebilir. Etik; herhangi bir kültür, din veya toplumdan bağımsız olarak aynı kalır.
Ahlakın, grup tarafından çerçevelenmesi ve tasarlanması nedeniyle, düşünme ve seçme seçeneği yoktur. Birey kabul edebilir veya reddedebilir.
Etikte ise, insanlar hayatındaki ilkelerini düşünmekte ve seçmekte özgürdür.
Yönetimlerde, işletmelerde etik değerler uygulanır.
Etik, toplumun davranış kurallarına atıfta bulunurken, ahlak, bireysel inanç sistemlerine atıfta bulunur.
“Hukukta, bir adam, bir başkasının haklarını ihlal ettiğinde suçludur. Etikte, sadece bunu yapmayı düşünüyorsa suçludur” diyor Immanuel Kant, etiği tanımlarken.
“Etik, yaşayan her şeye karşı, hissettiğimiz sonsuz sorumluluktur” diyen Albert Schweitzer, en kısa ve özlü şekilde anlatmış etiği bence.
Mutlu bir dünya için önceliğimiz; etik değerlerin içselleştirilmesi olmalı!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.