Alanya’da takipte
olduğumuz Çimtur Tatil Sitesi’ne dönük rant girişimi ve usulsüzlük iddialarında
gelişmeler var. Okurcalar Mahallesi’nde sahilde kurulmuş devre mülk
konutlarının muhtemel bir turizm tesisi planı nedeniyle ele geçirilme
girişiminde son durum yargının ‘yürütmeyi durdurma’ kararı ile şimdilik yıkımın
durması olsa da duyduk ki birileri durmamakta ısrarlı…
Antalya Valiliği,
Antalya Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü ve Alanya Belediyesi yetkililerine
sesleniyorum; bu devremülkte bir tapum yok, bir karış yerim de. Ama vicdanım
hak sahiplerinin çığlıklarına kulak tıkamaya varmıyor…
Lütfen riskli yapı
raporlarını, hak sahiplerine yapıldığı iddia edilen gönderici ve alıcının aynı
imzasını taşıyan tebligatları gözden geçirin. Dışişleri Bakanı Mevlüt
Çavuşoğlu’nun memleketinde O’nun adını kullanmaya çalışanlara geçit vermeyin…
Yıkım tarihinden önce başlatılan yıkıma yargının verdiği
durdurma kararı sonrasında müteahhidin hurdaları satma girişimi olmuş. Konu
sanıyorum ki Jandarma’ya da intikal etti. Ama davalık bir yerde bu kadar rahat
hareket etmenin de düşündürücü olduğu muhakkak…
Mahkemenin yürütmeyi
durdurma kararı önemli, sevindirici bir gelişme olmakla birlikte nihai karar
olmadığı için hala tehlike sürüyor…
Hak sahipleri Vali
Ersin Yazıcı’ya sesleniyor; kamu adına, kamunun adaleti adına hukuksuzluk ve
usulsüzlükler iddialarına kulak verin. Hak sahiplerine ses verin, Sayın Valim…
Yine Alanya Belediye
Başkanı Adem Murat Yücel’in burada önemli bir sorumluluğu var. Halkın çığlığını
duymak ve yanlarında olması gerekli diye düşünüyorum. O’ndan beklenen bu…
Peki ama nasıl
olacak? Günlerdir ses neden ulaşmıyor? Bu kısım bize karanlık. Ancak öyle
hoş bir örgütlenme içinde ki Çimtur hak sahipleri, beni umutlandırıyor…
Özellikle sosyal medyadan seslerini Ankara’ya
ulaştırıyorlar…
Şimdi de seslerini, çığlıklarını Meclis’e taşımaya
çalışıyorlar. Kurumum adına sonuna kadar yanlarındayım. Elimden ne gelirse
yapacağım. Hak yerini bulsun diye…
DÜDEN’DE ÖLÜMLER BİTMEDİ
Jeoloji Mühendisleri
Odası Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik demişti; Bu sadece buzdağının
görünen kısmı diye. Kirlenen Düden’de balıklar ölüyor, kötü kokular rahatsızlık
veriyordu…
Basına taşınan konu sonrası işletmelere ceza yağdı ama
kirlilik durmadı…
Başkan haklı çıktı…
Ama durum kritik. Su ve gıda krizi kapıdayken bu kadar
pervasız davranılmamalı. Suyumuzu, kirletmek bir yana tasarruflu kullanmamız
gerekirken, ikisini de yapamıyoruz…
Balıklar ölüyor, yeniden…
Ve işin kötüsü zaten
su kirliliği hat safhada. Manşetimizde de belirtildiği gibi suyumuz ağır
metallerle kirletilmiş durumda…
Su, hayattır…
Hayatımızı karartmayın…
