Uzay araştırmaları ilerliyor, Mars'a insanlı görevler planlanıyor. Peki ya Türkler de bu uzay macerasına dahil olsa? Kızıl Gezegende bir Türk kolonisinin nasıl olacağını hayal edelim.

Sabahın ilk ışıklarında Mars'taki Türk kolonisi canlanır. Uyananlar, pencerelerinden Kızıl Gezegen'in manzarasını seyrederken, mis kokulu Türk kahvesinin buharı evleri sarar. Kahvaltı sofralarında zeytin, peynir ve menemen eksik olmaz. Sohbetler Dünya'daki sevdiklerden ve Mars'taki yeni hayatlarından döner.

Kolonistler, boş zamanlarında tarlalarında sebze ve meyve yetiştirirler. Domates, biber, patlıcan gibi sebzeler, tıpkı Dünya'daki gibi bolca yetişir. Akşam yemeklerinde ise fırında közlenmiş patlıcan ve biber dolma sofraları süsler.

Güneş batarken, kolonistler çay saatlerini ihmal etmezler. Mars'ın serin akşamlarında, cam balkonlarında oturup çaylarını yudumlarken Dünya'yı özlerler. Belki de bir gün görüntülü görüşmeyle aileleriyle çay sohbetleri bile yapabilirler.

Bayramlar, Mars'ta da coşkuyla kutlanır. Kolonistler, geleneksel Türk yemeklerini hazırlar, müzik dinler ve halay çekerler. Hatta belki de bir gün Mars'ta ilk Türk lokum fabrikası bile açılabilir!
Sonra belki de Yunanlar Mars'ın yanında ki gezegen Jupiter'e yerleşir. Jupiter'e de marsi der. 

Futbol tutkusu Mars'a da taşınır. Kolonistler, kendi aralarında futbol turnuvaları düzenlerler. Belki de bir gün Dünya ile Mars arasında uzay derbileri bile yapılır!

Belki de bir gün Mars'ta Ayasofya'nın minyatür bir kopyası bile inşa edilir. Kim bilir? Hayaller sınırsızdır, uzay da...