Bu durumda
iktidarlar ve muhalefette olanlar bir çalışma yapıyor mu?. İnsanlığın en önemli
yaşam ihtiyaçları, Hava, Su ve de gıda olduğunu düşünürsek, ormanları ve su
kaynaklarını muhafaza etmemiz gerekiyor.
Her yapıllan
projede rant düşünen günümüzün aç gözlü insanlarından böyle ileri görüşlü
hazırlıkları malesef ben artık bekleyemez oldum.
Başımıza
gelenlere bakarsak, orman yangınlarında etkin bir hazırlığımız olamamış. Ormanlık alanların uygun yerlerine
karakollar kurup gerekli araç gereçleri konuşlandıramamışız. Kurulan bu
karakollarda yeterli personel bulundurup, yangınlara anında müdahale edebilmeyi
düşünememişiz.
Akarsuların, göllerin kuruduğu son
yıllarda konu uzmanlarına kulak tıkamışız. Yeraltı sularının neden kaybolduğunu merak etmemişiz.
Akarsuların yönlerini değiştirmişiz veya önüne setler çekip HES’ler yapmışız.
Yeraltı sularını kullanma konusunda çiftçilerimizi bilinçlendirmemişiz.
En önemli
yaşam ihtiyacımız olan gıda üretimi konusunda yararlı ve kalıcı tarım
politikaları geliştirememişiz. Bir sezon buğday eken çifçi öbür sezon ayçiçeği
eker olmuş. Domates, biber, fasulye yetiştirenler maliyetler yüzünden ekmez
olmuş. Geçmiş dönemlerde GDO’lu ürünler ve suni gübrelerle toprakları öldürür
olmuşuz. Üstelik bu şekilde yetişen ürünleri yiyen milletimizde hastalıklar artmış. Yani devletimiz vatandaşlarını
layıkı ile koruyamamış.
2050 yıllarında,
milletimiz ne yiyip içecek ?. Planlama yapılıyor mu?. Benim hatırladığım
kadarıyla Devlet Planlama Teşkilatı
vardı. Şimdi yokmuş. Gelecek planlamalarını, siyaseten görevlendirilmiş
bakanlar ve memurları mı planlıyor, bilemiyoruz.
Eğer 30-40 yıllık planlamalar
yapılabiliyorsa
sığınmacıların, 250 bin dolara mülk alıp vatandaş olan yabancıların ve de kendi
devletimizin izniyle kabul ettiğimiz göçmenlerin ülkemizin demokrafik yapısında
ne gibi değişikliklere sebep olacağı hesaplanıyor mu?. Para gerekli belki ama,
huzuru malesef satın alamayız.
En iyi üretenler olarak düşündüğüm
yörüklerin,
şimdilerde layıkıyla hayvancılık yapamadığını, orman alanlarına giremediklerini,
mera alanlarına ayak bastı parası ödemek durumunda kaldıklarını basından ve
sosyal medya paylaşımlarından öğreniyoruz. Geçtiğimiz Kurban Bayramında,
kurbanlıkların neden yüksek fiyattan satıldığını merek eden var mı?
Pazarlardaki
en basit sebze ve meyvenin pahalılık sebebini araştıran var mı? Veya ne gibi
önlemler düşünülüyor.
İşin özü, geleceği planlayamıyorsak, hesapsız kasap için söylenen masat benzetmesi gerçek olacak.