Yerel seçimlerde, il, ilçe belediye başkan adayları ile sıralamada önlerde olan meclis üyeleri bölgelerini turlayıp duruyorlar.
Bazı derneklerin başkanları aynı gazeteciler gibi adaylarla sıkı diyaloğa geçmek için ilişkiye giriyor. Adaylar arasında halen görevde olanlar olduğu gibi, göreve talip olan yeni yüzler de var. 
Adaylar, genelde çarşı esnaflarını, pazar yerlerini gezer. Kalabalık yerlerde yapılan propagandadan, doğal olarak daha iyi sonuç alınır. 
Adayların bir diğer tanıtım tercihleri ise STK’ları ziyaret etmektir. Meslek odalarını, dernek vakıfları sırayla gezip, kendilerini ve projelerini anlatırlar. Adayların yanında bulunan çalışma arkadaşları ise, toplantıda hazır bulunanlarla hasbihâl edip, görüşlerini anlamak isterler.
Ziyaret edecek başkan adaylarını üyelerine duyurmak için davet metni yazan dernek başkanının metin içeriğine bakınca, ziyarete gelecek adaya bakış şeklini ölçebiliyoruz. Üyelere yolladığı duyuru yazısında ısrarcı olduğu gibi, yalnızca duyuruda bulunduğunu görüyoruz. 
Sivil Tolum kuruluşlarının hepsinin ayrı dünya görüşü ve ayrı üye kitlesi vardır. Bu durumda ziyarete gelen aday, dernek üyelerinin hassasiyetine uyarsa, toplantıya canı gönülden katılırlar. Aykırı buldukları bir aday gelirse, nezaketen dinlerler ama “oyumuz sizin” gibi sözler söylemezler.
Demek ki adayların geçmişlerinde, ideolojik bir yapı yoksa hele ki usulsüzlük gibi olumsuz dedikodular olmamışsa hiçbir sivil toplum kuruluşu üyesinin eleştireceği bir şey olmaz. Bu durumda yaşamının tek sebebi siyaset olanlara göre, daha fazla eğitim almış, taze beyinli gençleri tercih etmek doğru olacaktır. Üstelik bu yeni genç adaylar idealist duygularla, siyasetten ziyade hizmet amaçlı heyecanlarla ortaya çıkıyorlar. Sivil toplum kuruluşu üyesi olan seçmene düşen, akılcı karar vermektir.