Siyaset temiz olursa, kirli ellerden, kirli sırlardan arınırsa, iyi yönetimler ve iyi yöneticiler iş başına gelir. Bütün dünyada insanoğlunun problemleri ancak böyle çözülebilir. Bunu yalnız bugün değil, yüzlerce yıl önce Platon’ da söylemiş:
“İnsanoğlu,
bilgeliği sevenler siyasi gücü ellerine alana kadar veya siyasi gücü ellerinde
tutanlar, bilgeliği sevene kadar, problemlerin bittiğini görmeyecek! “
Bu konuda
Platon çok haklı, çünkü; günümüzde siyaseti kirletenler; genelde bilmediğini
bilmeyenlerden oluşuyor çoğu kez. İşin kötüsü siyasette en başarılı gözükenler
de bunların arasından çıkıyor! Komik değil mi? Bakın Bernard Shaw, bunu esprili
bir cümleyle şöyle özetlemiş:
“Hiçbir
şey bilmez, yine de her şeyi bildiğini sanır, böyle biri neden başarılı bir
politikacı olmasın?”
Şaka gibi
ama Bernard Shaw doğru söylemiş! Şöyle bir tanıdığınız, bildiğiniz
politikacılara bakın. Çoğu bu şablona uymuyor mu sizce de?
İşin
ironik tarafı; bu “kifayetsiz muhterisler” aldıkları yetkilerden çok mutlu
olup, sorumluluklardan da bir o kadar kaçınırlar. Yetki ve sorumluluk konusunda
bir dengeleri yoktur! Hata yaptıklarında bunu üstlenmezler ama, üstlenecek
birilerini illa ki yaratırlar!
“Hata
yapmak insanlara vergidir, bunu başkalarının üstüne atmak politikadır” diyen
Bili Vaugheur bu türden sorumluluk almayan politikacıları anlatmıştır bizlere.
Kirli
sırları olan siyasetçiler, bağımsız karar veremezler, doğru olanı yapamazlar.
Çünkü sırlarını bilenler, bir tehdit ve şantaj aracı olarak bunu kullanırlar!
Tepesinde “Demokles’in kılıcı” gibi sallanan kirli sırlar ve işler yüzünden
ilkesiz siyasetçi, toplumun çıkarları yerine kişisel çıkarlarını ön plana alır.
Bu da toplumu ve ülkeyi yok eder!
“Bizi yok
edecekler şunlardır:
İlkesiz
siyaset; vicdanı sollayan eğlence; çalışmadan zenginlik; bilgili ama
karaktersiz insanlar; ahlaktan yoksun bir iş dünyası; insan sevgisini alt plana
itmiş bilim; özveriden yoksun bir din anlayışı.” Diyor: Mahatma Gandhi. Bir
toplumdaki çürüme, bundan iyi anlatılamazdı bence, değil mi?
Tabii çok
iyi politikacılar ve devlet adamları da var dünyada saygı duyulan ve sevgiyi
hak eden. Gururla söylememiz gerekirse; Atatürk de bunlardan biri ve belki de
en değerlisi. Ama iyi politikacıların da sayısı az dünyamızda. İşte bu yüzden;
“Politikacıların
% 90’ı, kalan yüzde 10’a kötü şöhret veriyor” Demiş, Henry A. Kissinger. Elhak
doğru!
“Siyasetle
ilgilenmeyen aydınları bekleyen kaçınılmaz sonuç, cahiller tarafından
yönetilmeye razı olmaktır.” Diyen Platon’ la (Eflatun) bitireyim sözü. Onunla
başladık yazıya, onunla da bitirelim. Ne demişler, “ Her toplum, hakkettiği
şekilde yönetilir.”