Bu Pazar günü çok özel bir gün; “ Babalar Günü”. Ama benim için, senin için canım oğlum, çok daha özel bir gün, çünkü bu senin “İlk Babalar Günü”n. O güzel bebek, o dünya tatlısı Deniz Kaan, seni “ baba” yaptı. Hem de babaların en iyisi, en sevgi dolusu, en vefakarı yaptı. Evlat ne tatlı değil mi? İnsanı nasıl da mutlu ediyor. Omuzlarına nasıl da ağır bir sorumluluk yüklüyor. Ama sen seve seve üstleniyorsun bu sorumluluğu. Seninle, sevildiğini bilerek, mutlu ve sağlıklı yaşasın, iyi yetişsin, güzel büyüsün diye anne karnına düştüğü andan itibaren onun için planlar yapıyorsun, hazırlanıyorsun, öğreniyorsun.


Benim güzel oğlum, zaman nasıl da hızla akıp geçiyor. Daha dün gibi bebekliğin. Gerçi sen kaç yaşına gelirsen gel, hep benim bir tanecik bebeğim olacaksın tabii. Her zaman iyi bir evlat oldun. Seninle hep gurur duydum. Ama inan bana “ Baba” olarak yaptıklarına bakınca hayran oldum. Bu güne kadar tanıdığım ve takdir ettiğim bütün o örnek babalardan bile daha iyisin benim gözümde. Ben babamı, sen de dedeni çok severdin. Ama sen “ baba” olarak onu bile geçtin. Hiç kuşkusuz nesil farkı da var tabii bu başarında.


Deniz Kaan doğduğu andan itibaren hep yanında oldun. Onu besledin, yıkadın, bezledin, ağlamasın diye ninniler söyledin. Uykusuz gecelerin oldu. Hiç şikayet etmedin. Annesiyle birlikte, bebeğinize aynı eşitlikte bakmanıza, aynı bakımı birlikte yapmanıza bayıldım ben. O bebeğin bütün gereksinimlerini hem annesi hem de babasının karşılaması ne büyük bir şans birliktelik için. Keşke bütün genç babalar senin gibi olsa. Deniz Kaan konuşabilecek kadar büyük olsaydı eğer; “ Seni çok seviyorum babacığım.” derdi inan bana. Bu gününü en güzel gülücüklerle, en salyalı öpücüklerle kutlardı! Konuşamıyor daha ama, sana hayran bakışları, naz yapıp bağırışları, seni en sevgili oyun arkadaşı sanması boşuna değil! O çok mutlu, çok sağlıklı bir bebek. Seviliyor, iyi bakılıyor.
Keşke dünyadaki bütün bebekler de onun kadar şanslı olsa, sizin gibi sevgi dolu bir anne babaya sahip olsa. Dünya ne güzel olurdu değil mi?


Her şey çünkü çocuklukta başlıyor. İnsanın hikayesi de böyle. Eğer çocukluğunu yaşayamamış, mutsuz, huzursuz, bakımsız ve sevgisiz bırakılmış çocuklar, günün birinde büyüdüklerinde, eksikliğini yaşadıkları her şeyin acısını çok fena çıkarabiliyorlarsa insanlardan, onları suçlayabilir miyiz? Çocuklar, ebeveynlerinden gördüklerini öğrenirler. O yüzden güzel oğlum, sen hiç değişme, hep böyle sevgi dolu bir evlat ve sevgi dolu, sorumluluk sahibi bir baba ol. Senin bebeğini doğuran güzel eşine, dünya tatlısı bebeğine, hep böyle sevgi göster. Bu “ ilk babalar günün” kutlu olsun. Nice babalar gününe, hep birlikte diyorum. Dünyanın en tatlı babasını sevgiyle öpüyorum...