Cumhuriyet Halk Partisi uzun yıllar sonra girdiği bir seçimde en yüksek oyu alarak 1. Parti oldu.

Bu süreçte sürekli olarak tepkiler gelen, İstanbul, Antalya gibi elindeki şehirleri kaybedeceği ileri sürülen CHP büyük bir atılımla sandıktan birinci parti çıktı. 

Çeyrek asra yakındır Türkiye Cumhuriyeti’ni yöneten AKP’nin yanlış ve kamusal olmayan politikaları sonunda ters tepti. 

Uğur Mumcu’nun, ‘Hangi iktidar din sömürüsüne dayanmış; mutlaka yıkılmıştır’ sözünü iliklerimize kadar hissettiğimiz bu seçimde, muhalif seçmen umutlandı. Şahsi olarak CHP’nin bu kadar oy alacağını düşünmediğim ve benim de eleştirdiğim noktalara rağmen, halk CHP’yi seçerek, AKP’ye adeta hesap sordu. 

Emekliler, AKP’ye büyük bir cevap verdi. Öğrenciler AKP’ye büyük bir ders verdi. Dar gelirliler AKP’ye büyük bir mesaj verdi. 

Toplumun neredeyse yarısının artık siyasi hareketler ve oluşumlardan soyutlandığını söyleyebiliriz. Bu soyutlanan kesim farklı dünya görüşlerinde, farklı eğilimlerde olmasına rağmen, yaşam zorluğuna karşı direnmek için CHP’de birleşti.

Bu sürecin üzerinden biraz geçtikten sonra erken seçim çanlarının çalacağını düşünüyorum. Seçim sonrası herkesin beklediği ekonomik tablonun daha da ağırlaşması durumu söz konusu olursa 2 yıl içerisinde halk erken seçim isteyebilir. 

AKP’ye yakınlığı ile bilinen ve alenen siyasal islamcı çizgisiyle tanınan bir platformda, ‘Önümüzdeki 4 yıl içinde Ak Parti Ekonomiyi düzeltirse eski oy oranını tekrar yakalayacaktır’ söylemi bulunuyor. Bu söyleme karşı bende şunu söylüyorum: 2017’de yapılan referandum ile rejimi değişen ve 2019’dan bu yana başkanlık sistemi ile yönetilen Türkiye Cumhuriyeti’nde ekonomik tablo hiç iyiye gitti mi? AKP bunu yapabilse yapmaz mıydı? Seçimi CHP’ye bırakır mıydı? Diye bir sormak lazım. Kendileri dahi ekonomik tablonun vahametini artık çekinmeden dile getirebiliyor. Bu durum bence çok büyük bir gelişme. Bunu söylemekten çekinmeyin ya. Konuşun böyle. Susmayın.

Bağırın: EKONOMİ ÇOK KÖTÜ, EKONOMİ ÇOK KÖTÜ, EKONOMİ ÇOK KÖTÜ