Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş dinamiği bellidir. Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, zeki ve cesur komutanların azmi ile Türk yurttaşı özgürlüğüne kavuşmuştur.

Laiklik, demokrasi ve özgürlük çerçevesinde kurulan ve yaşayan Türkiye Cumhuriyeti, vahşi bir etnisite girişi ile adeta tutsak edilmek istenmektedir. Suriyelileri, Afganları, Pakistanlıları, Afrikalıları bu ülkeye hınca hınç dolduruyorlar. Bu vahşi etnisite girişi, Türk kültürünü hedef alıyor. 

Sağ görüşlü olduğu bilinen AKP iktidarı adeta aşırı sol ve hümanist ideolojideymiş gibi farklı etnik grupları ülkeye dolduruyor. AKP iktidarının ülkeye doldurduğu bu istilacılarda nasıl bir yüz buluyorsa bu duruma karşı çıkan Türk evlatlarına ırkçı, at gözlüklü diye yafta yapıştırıyor. Sol görüşlü olduğunu söyleyen ama bu vahşi istilacılara ses çıkarmayanlar da Atatürk’ün, ‘Gereğinden fazla merhamet, vatana ihanettir’ sözünü unutuyor. 

Bu istilacıları asla din ekseninde değerlendirmemek gerekiyor. Kültür açısından değerlendirmek gerekiyor. Karabük’te siyahi Afrikalı öğrencilerin aktiviteleri sebebiyle artan HPV ve HIV iddiası ülkeyi nasıl rahatsız etti farkında mısınız?

Bir de bu istilacılar, istilacıları ülkeye alanlar, istilacıları savunan sol görüşlü olduğunu söyleyen şahıslar, doğrular yüzlerine sertçe söylendiğinde hemen ağlayıp zırlamaya, ırkçı, at gözlüklü demeye başlıyorlar. 

Bu istilacılara, istilacıları ülkeye alanlara, istilacıları savunanlara, tam bağımsız ve laik Türkiye Cumhuriyeti’nin Türk komutanlarının zekasıyla, Türk askerinin cesaretiyle, Türk halkının direnişi ile kurulduğunu unutmamalarını ve hadlerini bilmelerini tavsiye ederim. 

Mülteci haklarıymış, onlar da bizim din kardeşimizmiş, Afrikalılar dünyanın en yoksul insanları onlara sahip çıkmalıyız diye ağlayanlar, kendi kültürünü geleneğini unuttuğu gibi alenen vatana ihanet etmektedir. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, ‘Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran halka Türk Milleti denir’ cümlesinden yola çıkarak; kendi ülkesinden kaçmış, kendi ülkesine hizmet etmekten imtina etmiş, ailesini sevdiklerini geride bırakarak Türk Milleti’nin kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ne sığınmış bu istilacılar, vatanlarından kaçmalarına sebep olan kültürü bir de utanmadan bize öğretmeye çalışıyor. Türk kültürünü değiştirmeye yeltenme, Türk kültürüne laf söyleme gibi haddiniz yok. Eğer bu haddi kendinizde görüyorsanız kültüründen, yapısından, gelişememişliğinden kaçtığınız ülkenize geri dönün.

Türkiye Cumhuriyeti’nin içinde bulunan, Alevi, Sünni, Ermeni, Kürt, Türk, Laz ve ismini sayamadığım bir çok etnik ve mezhepsel grup yıllardır beraber yaşıyor. Çünkü herkes haddini biliyor ve saygı duyuyor. Ama bu istilacılar sürekli beğenmedikleri için kaçtıkları ülkelerinin kültürünü bize satmaya çalışıyor. Buna karşı çıkınca da hemen ağlayarak saldırıya geçiyorlar.

Emin olun sizinle mücadele edecek gücümüz var. Popülist ve Avrupai tarzda yapılan duygusal açıklamalarınıza inanmadığımız gibi, siz daha iyi bir yaşam için ülkenizden kaçarken, biz toprağımızı terk etmediğimizi ve etmeyeceğimizi hatırlatmak isteriz.