Ramazan ayında hepimizin içini acıtan bir haberi sizlerle paylaştık: Kur’an kursunda vahşet iddiası. Ve haberimiz Türkiye çapında ses getirdi. Çünkü bir ailenin parayla çocuğunu dinini öğrensin diye gönderdiği Kur’an Kursu’nda iddiaya göre şiddet, istismar ve beyin yıkama faaliyetleri ile Atatürk düşmanlığı yapıldı…

7 Yaşındaki çocuğa yapılan eziyetin yarattığı travmayı düşünemiyorum…

Ancak yetkililer gayet rahat. İl ve ilçe müftüsü konuyu oldukça olağan görüyor olsa ki “Bizim kursumuz” değil diyerek, kenara çekiliyorlar…

Hatta bir de kime ait olduğunu açıklayıp kenara çekiliyorlar. Şimdi kaçak bir kurs varsa, cemaatler kafasına göre kurs açıyorsa denetim kimde?

Basın mı denetleyecek? Vatandaş mı? Müftülükler de bunlarla mücadele etmeyecek mi? Buraların kapatılması gerekmiyor mu?

Müftümüzden öğrendik ki haberimize konu olan kurs, İsmailağa Cemaati’ninmiş. Akdeniz Hayırlı İlimler ve İslamı Yayma Derneği adıyla faaliyet gösteriyormuş…

Hem valilik hem belediye hem müftülük hem Milli Eğitim hep bir elden sorumluluklarını yapmalı. Halkı uyarıp gerekli denetimleri yapmak herkesin sorumluluğunda…

Kaçak bir faaliyet varsa sonlanmalı…

Bir de müftülükten haberimize ilişkin gazetemize yapılan açıklamanın maksadını aştığını düşünüyorum. “İki yıl önce gerçekleştiği iddia edilen, Kur’an Kursu kurumu ile ilgisi olmayan özel bir kursun ‘Kur’an Kursu’ olarak adlandırılmasının, orada meydana gelen olayın Diyanet İşleri Başkanlığımızca her yıl açılan Yaz Kur’an Kurslarının başlamasına kısa bir zaman kala tekrar manşetlerden servis edilmesinin, Kur’an Kursları üzerinde kamuoyunda olumsuz algı oluşmasına neden olabileceği kaygısını taşımaktayız” diyerek haberin yapılmasını ve zamanını sorgulamak yerine denetim, tedbir lazım sayın müftüm…

Haberin zamanı yoktur. Ne zaman öğrenildiyse haber o zaman yapılır. Kaldı ki haberimizde de özel bir kurs olduğu belirtilmiştir…

Bizler de sizlerle aynı hassasiyeti taşıyoruz. Çocuklarımız bir kursa gidecekse bu kurslar Diyanet’in kursları olmalı…

Evet bir yaz daha gelirken bence bu konuya bir eğilin…

Adım başı dernek, cemiyet, vakıf adında çocukların hem kötü muameleye uğradığı hem de yalan yanlış bilgilerle beyinlerinin yıkandığı bu yerleri yaşatmayın…

Sorun bunların yazılıp çizilmesi değil, görmezden gelinmesi…

Biz bir kez daha yetkililere sesleniyoruz; Dinini öğrenmek isteyen çocuklarımızı merdiven altı ellere teslim etmeyin…