Elazığ depreminin hemen ardından sosyal medyada bir video döndü. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 1999 yılındaki büyük depremde Kocaeli- Gölcük bölgesine gitmiş. Aracın içinden video çekmiş. Götürdüğü yardımı kendi dağıtmış filan. O hengamede dikkat çekmedi ama önemliydi.  https://twitter.com/search?q=imamo%C4%9Flu%201999&src=typed_query

Aradan birkaç gün geçti. Tüm Büyükşehir Belediyeleri gibi İstanbul’da tüm olanaklarını bölgeye akıttı. İmamoğlu’da gitti. Buraya kadar normal de; Elazığ’dan Erzurum’a gidip, oraya haftasonu tatiline gelen ailesiyle buluştu. Yetmedi bir de poz verdi. Aha da memleketin ekseni kaydı. Biz karda kaydı sanıyorduk ama ucu başla yerlere gitti. Bu arada malum kanallarda sadece “devlet”in çalışması verildi. Çünkü artık “Büyük” belediyeler muhalefetin elinde.

Güzelim ülkemde dün İmamoğlu’nu savunanlar bile ikiye bölündü. Ben de böyle bir tv programını Elazığ’da izlerken, “İmamoğlu’nu devirirse solcular devirir” dedim kendime.

Bu arada seçim öncesine gittim. İmamoğlu “en AKP’li” mahallelerde Pazar ziyareti yapıyor. Kendisine saydırıyorlar. Ama o gülümsüyor. Bu görüntüleri de biz en çok muhalif kanallardan izliyoruz.

Seçimden sonra Yavuz Donat bir tespit yapmıştı. “O görüntüleri kim çekti. İmamoğlu’nun ekibi. Neden? O kanallarda başka nasıl haber olup ekranda kendini gösterecekti?” Donat, İmamoğlu’nun gazeteci danışmanı Murat Ongun’u da tebrik etmeyi ihmal etmemişti.

“Kayak” mevzuu patladığı günden beri aynı cümleyi kurdum. “Çok iyi düşünülmüş bir çalışma. Bravo Murat.” Nagehan’da Murat’ı eleştirdi ya “tamam” dedim. Bi de İmamoğlu “yetişme çağında çocuklarım var. Onlara karşı da babalık sorumluluğum var” dedi ya. Eridim bittim.

Peki bugüne kadar neden yazmadım.

Erzurumlu bir dostum var. Geçtiğimiz günlerde bir yakınının düğünü için gidip geldi. “Nasıl durum?” diye sordum.

“Ekrem hareketi yaşanıyor” diye yanıtladı iyi mi?

Anlatalım efendim.

Ekrem İmamoğlu’nun tartışılan ziyaretinden sonra böle canlanmış. Zaten canlı olan kış turizmi patlamış.

Dostum, Kayak olayını iktidar tarafının iyi okuyamadığını iddia ediyor. O da benim gibi bunun bir proje olduğunu, iktidarın en güçlü olduğu illerden biri olan Erzurum’un bilerek seçildiğini söylüyor.

O gün belki İmamoğlu’nu eleştiren esnafın, canlılıkla birlikte “keşke gene gelse” demeye başladığını aktarıyor.

Bu arada iktidara da bi mesajı var ki kendisi o cenahtandır.

“Havalimanında sis sorunu var. Uçaklar zor iniyor.  İmamoğlu yerine Erzurum’un gündemi bu olmalı.”

Haksız mı?

Kınalıkar ve Asmalı Konak dizilerinin bugün bile turizm hareketine sahip olduğunu biliyoruz. Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır’da, 4 ayaklı minare’nin, Tahir Elçi ziyaretinden sonra ziyaretçisinin arttığını öğrendik. Buyrun, Erzurum…

Eskiden “Koministler Moskova’ya” derlerdi.

Biz de diyelim bari “İmamoğlu Antalya’ya…”

Malum Müftümüz açıklamış.14milyon turistten sadece 1 milyonu Yivli Minare’yi görüyor.

Ama bizim derdimiz o değil. Biz “Kesik Minare’ye külahı taktık, sıra ibadete açmakta. Bi de 100 metre çevresinde alkol satışını yasaklarsak taşlar yerine oturacak.