
Songül Başkaya
#ZeytinHayattır
“Zeytinyağlı yiyemem aman, basma da fistan giyemem aman diyerek” diyerek 1950’lerde türküler yazdırıp, memleketimin topraklarında yetişen zeytinin saf yağını kullandırmayıp bize margarin kültürünü aşılayan, mısır özü yağı pazarlayan; kadınlarımıza fistan yerine kot pantolon giydiren emperyalist zihniyet, kapitalizm ruhu artık o kadar damarlarımıza işledi ki!
Yıllardır uygulanan, son yıllarda da artan bu ranta dayalı politika sonucu kendi fidemizi yetiştirmekten bile vazgeçtik…
Mısırı, samanı ithal ediyor, Türkiye…
Güya sağlığımız adına yapılan dezenformasyonlar da cabası…
Yok o kanser yapıyor, yok bu hasta ediyor…
Aynı kapitalist ruh, zihniyet, kirli planlar yıllardır, sahnede…
Zaman zaman aktörler, zaman zaman da konular değişiyor…
Bugünlerde mesela zeytinlikler tehlikede…
Yaklaşık 60 yıl önce zeytinyağı üzerinden başlatılan karalama bu kez hem zeytinyağı üzerine karalama kampanyası olarak sürüyor hem de zeytinlikleri yok etme yasa tasarısı…
Sağlık ve şifa kaynağı olan zeytinyağı tüketimimiz arttı ya bunu durdurmalı…
Ne yapmalı? İthal kaynaklı yağlara ağırlık vermeli, kalp ve damar hastalıklarına davet çıkaran margarine yönelmeli…
Bir de termik santral, yol ve köprü inşaatlarının önünü açmak için kaldırılmalı, bu zeytinlikler…
Yok edilmeli yüzyılların şifa, gençlik ve sağlık iksiri zeytinlikler…
İşte hem emperyalist güçlerin hem de rantçı yerli odakların lobisiyle TBMM'de görüşülen torba yasadaki '3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'…
Tasarıya göre 25 dönümden küçük zeytin bahçeleri, 'zeytinlik' statüsünden çıkartılacak…
Böylelikle mevcut yasalardaki zeytinlik yakınına
Zeytinlikler madencilik, elektrik üretimi, petrol ve doğalgaz işletme faaliyetleri, jeotermal, savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar, yol, altyapı ve üst yapı faaliyetlerine açılıyor…
Yatırım taleplerine karar verme yetkisi de 5’i valilerin emrindeki kamu görevlisinden oluşan 9 kişilik 'Zeytin Sahalarını Koruma Kurulu'na bırakılıyor…
Yasalaşması halinde büyük bir kıyım daha geliyor, kısaca…
O yüzden bu tasarıyı püskürtmek için meslek odaları, sivil toplum örgütleri, üreticiler derhal harekete geçmeli…
Antalya da bu mücadelede öncü olması gereken illerden…
Ziraat Odası, Ziraat Mühendisleri Odası, Antalya Ticaret Borsası, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası da başı çekmesi gereken kurumlar…
Haydi başkanlar, bu kez de zeytinlik için bir araya…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.