Zehra, Ayşe, Fatma vs her yıl yüzlerce katledilen ama cinayet değil, intihar olarak kayıtlara geçen kadın var. Yaşamlarının baharında ya da en güzel yerlerinde hayattan koparıldılar. Pekçoğu için yargıdan adaletli bir karar çıkarılamadı. Ya beraat etti sanıklar ya da çok az ceza aldı…
Dün Zehra Demir için de beklenen,
özlenen ve benzer davalara emsal olması gereken bir karar için gittik
mahkemeye. Onlarca kadın temsilcisi oradaydı. Aileye destek için duruşmayı
izlediler…
Ama maalesef mahkeme salonunda öğrenilen
savcının mütalaası ‘Beraat’ diyordu. Kararın beraat olma olasılığı yüksekken
herkes beraat çıkmaması için temennilerde bulunuyordu…
Anne ayakta zor duruyordu. Bir ara elini
tutup moral olmaya çalıştım. Abla çok gergin, üzgün ve endişeliydi. Babanın içi
içine sığmıyordu. Yavrusu için ve başka canlar yanmaması için ‘adalet’ diyordu…
Hani birileri için sadece slogan olan
ama acılı aileler için nefes olan ADALET…
Ama istenen, özlenen o karar çıkmadı.
Mahkeme mütalaaya uydu. Beraat dedi ve itiraz yolunun açık olduğuna işaret
etti…
Anne Gülten Hanım da baba Hakim Bey de
isyan etti, ister istemez. Kim etmez ki! Giden bir can var ortada ve sanık tüm
suçlardan beraat etti…
Nefes almakta zorlanan aileyle birlikte
nasıl attık kendimizi dışarı bilmiyorum ama tepkimizi basın açıklamasıyla
aktarıp ayrıldık adliyeden…
Sanıyorum ki bu kararlar böyle olduğu
sürece malumun ilanı cinayetler de devam edecek…
Öldüren, döven, söven herkes beraat
ediyor…
Sahi kim tutuklu…
Düşünen, konuşan, yazan, çizen…
Vay halimize dostlar…
Yağma, talan, yolsuzluk, yoksulluk
derken bir de yargı kararlarıyla körüklenen, bu kararlardan güç bulanların
işlediği ve sebep olduğu cinayetlerle aramızdan koparılan gençler, kadınlar…
Ne çok öldük…
Ne çok ölüyoruz…
Yetmez mi!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.