Ama altyapı da mutlaka düşünülmeli…

Altyapının başında taşkınların önlenmesi var. Botanik EXPO’nun kurulacağı alan ve çevresinin biran önce ele alınması lazım. Geçtiğimiz gün İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cem Oğuz da bu konuya değindi. DSİ Bölge Müdürlüğü’nde yapılan çalışmaların hızlanması gerektiğini kaydetti…

Oğuz, son derece haklı…

Sonra ulaşım konusu var. Kuzey ve Batı Çevre Yolları tamamlanmalı…

Hızlı tren, yanı başımıza kadar geldi ama Antalya için hala bir ışık yok. Cumhuriyetin ilk yıllarından beri gündemde olan raylı sistem için Antalyalı vekiller, iyi bir lobi faaliyeti yürüterek, bu dönemde yatırımın yapılmasını sağlamalı…

Raylı sistem havaalanına kadar ulaştırılmalı. Bunun için de kaynak sorunu halledilerek çalışmalara başlanmalı…

Hergün binlerce insanın ziyaret edeceği fuar alanı için tüm altyapı çözülmüş olmalı…

Ve tabii ki tanıtımını yaptığımız, yapacağımız EXPO’yu doğru anlamalıyız…

EXPO, sadece bir sergi değil. Düzenlendiği dönemde kapısı açık kalıp milyonlarca ziyaretçinin çekileceği bir alan değil…

Aynı zamanda bir ARGE merkezi. İş ve bilim dünyasının buluşturularak, yeni projelerin geliştirildiği, ülkeye ve dünyaya tarım alanında katkıda bulunulan bir organizasyon…

Ve tabii dünyaya mesajlar verilen bir yapılanma…

Bizim temamız çiçek ve çocuk…

Ana temayı ve alt temaları çok iyi kurmalıyız…

Nasıl mesajlar vereceğimizi doğrusu merak ediyorum…

Bu kadar önemli bir organizasyona ev sahipliği yapacak kentimizin, alnının akıyla bu işten çıkması ve EXPO alanını sürdürülebilir kılmak için yapacak çok iş ama az zaman olduğunu düşünenlerdenim…

Belki de Venlo’daki incelemelerimiz ve aldığımız bilgiler bana bunları düşündürüyor. Venlo’nun deneyimini görmemiş olsam daha rahat olabilirdim. Ama gördüğüm için rahat değilim…

Bu nedenle başta iktidar partili milletvekilleri olmak üzere tüm milletvekillerimizi Antalya ve Türkiye adına EXPO’ya sahip çıkmaya çağırıyorum…

EXPO için yapılacak yatırımlar konusunda milletvekillerimiz engellerin aşılmasını sağlayabilirler…

Önerim EXPO’yu unutmamak ve unutturmamak için yakalarında EXPO rozetleriyle dolaşsınlar…

O rozetleri hiç çıkarmasınlar…

Siyaseti bir kenara itip EXPO için tüm kapıları zorlasınlar…