
Songül Başkaya
Yine başaramadık…
Demokrasi, sandık, halkın iradesi, oyumuz namusumuz... Hepsinin ne kadar sözde kaldığını bir kez daha yaşadık…
30 Mart yerel seçimleri öncesinde seçim güvenliğinin tehlikeye girdiğine ilişkin haberleri yazdık, çizdik, okuduk…
Yüzlerce duyum da aldık…
Tablet, dolar ve Avro vereni, iş vaat edeni, oy başına bin TL dağıtanı, evet basılı pusula ile bir miktar avans verip boş pusula geldiğinde bir miktar para daha verileceğini söyleyeni vs…
Önemli olan bu iddialar değildi, bizim için…
Asıl önemli olan sandığa giren oyla çıkan oyun aynı olması, sayım ve tasnif işlemlerinin doğru olması…
Bilerek ya da bilmeyerek yapılacak hataların önüne geçmek için partilerin alacağı teknoloji desteğiyle anında hataların tespit edilerek düzeltmeye gidilmesi…
Bunun için yapılması gereken neydi…
Sandık görevlilerini ve müşahitleri doğru seçmek, eğitmek ve imzalı tutanaklarla YSK sonuçlarını hızla karşılaştırabilmek…
Hep uyardık, hep konuştuk; “Sandıklarımıza sahip çıkalım” diye…
Peki ne kadar çıktık, ne kadar koruyabildik…
Teknolojik altyapı hazırlayıp, eğitim çalışmaları yapan ve sandıklara eksiksiz görevlendirme yapan parti örgütleri olmakla birlikte tam anlamıyla oylarımıza sahip çıkılamadı…
Belki en fazla CHP bu konuya eğildi ama CHP’de de dört dörtlük bir sistem yürümedi…
MHP ve AKP’de de durum farklı değildi…
Seçim akşamı AKP’li bir sandık görevlisi kızcağızın elinde ıslak imzalı tutanakla bana gelip, “Abla bunları ne yapacağım? Nereye götüreyim” demesi de bunun kanıtıydı…
Belli ki partinin yerini bile bilmiyordu…
Sonuca ilişkin pekçok şey sayılabilir; oy kullanmada vatandaşın uyarılmamasından sandıklarda görev alanların eksikliklerine kadar…
Ama gerek yok…
Çünkü bütünşehir olarak yapılan ilk yerel seçimlerde seçmene gerekli uyarılar bile yeterince yapılmadı ki…
Eline zarf ve pusula verilen seçmene bir cümlelik bir uyarı yapılarak, 50 binin üzerindeki pusulanın geçersiz sayılmasının önüne geçilebilirdi…
Olmadı…
Sonra da binlerce kişi başkanlık ve meclis için kullanılan zarfa, kabinde bulduğu ya da cebinde götürdüğü muhtarlık pusulasını attı…
Böylelikle vatandaşın oyu boşa gitti…
AKP, CHP, MHP ya da bir başka parti mühim değil. Tam 50 bin oy geçersiz sayıldı…
1 oy bile ne kadar değerliyken…
Elinde çuvalla gece yarısı adliye kapısında kalan yüzlerce sandık başkanından, koridorlarda mühürlenen çuvallardan, iktidar partisi vekillerinin seçim kuruluna yaptığı baskı da ayrı…
Ve sonuç…
Hala resmileştirilemeyen bir seçim…
Net rakamlar, kazanan belediye meclis üyeleri belli değil…
Dün itirazlar, imzalı sandık tutanaklarıyla yapıldı…
Bakalım ne olacak?
Dileriz itirazlar dikkate alınır ve bilerek ya da bilmeyerek yapılan hatalar düzeltilir…
Önemli olan halkın iradesinin doğru tecelli etmesi…
Buradan seçim kazanan tüm başkan, meclis üyesi ve muhtar arkadaşları kutluyor, gece gündüz aylardır seçim kampanyalarını yürüten parti sorumlularına ve hiçbir karşılık beklemeden çalışan parti neferlerine de teşekkür ediyorum…
Daha demokratik ve güvenli seçimler dilerim, yakındır…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.