Aslında insan ömrünün her dönemi, ayrı bir güzellik taşır tabii. Ama yaşlılık dönemi; eğer sağlığınız yeterince iyi ise, en konforlu, en güzel dönemdir bana sorarsanız. Çünkü artık, yaşam boyu ulaşmak istediğiniz hedeflere ulaşmışsınızdır. Ya da yapabileceğinizin en iyisini yapıp, artık kendiniz için yaşamayı öğrenmişsinizdir. Bu yüzden çalışırken fırsat ve zaman bulup, yapamadığınız, gerçekleştiremediğiniz uğraşları gündeminize alırsınız. Daha sakin, daha dingin, daha korkusuz ve daha pervasız yaşarsınız.

“Yaşlanmak, geçmişten artık korkmamak demektir.” Diyor Stefan Zweig.

Keyifli bir dönemdir yaşlılık, neyi isteyip, neyi istemediğinizi bilirsiniz. Artık yerleşmiş, kurallarınız ve prensipleriniz vardır. Kolay kolay kararsızlığa düşmezsiniz. Yaşadığınız tecrübeler ve aldığınız eğitim, sizde, hayata dair fikirler oluşturmuştur. Kolay kolay değiştiremeyeceğiniz, zevkleriniz ve vazgeçemediğiniz alışkanlıklarınız vardır. Her şey sizin için daha nettir.

“ Hoş bir biçimde yaşlanmanın sırrı, yeni insanlar tanıma ve yeni şeyler görme coşkusunu asla kaybetmemektir.” Diyor Jackson Brown.

Biliyorsunuz 18 _ 24 Mart “Yaşlılara Saygı Haftası” olarak kutlanıyor. Yapılan etkinliklerde; yaşlılarımızın yaşam kalitesinin arttırılması, uzun dönemde “ sağlıklı ve mutlu yaşlanma”nın yollarının anlatılması işleniyor.

Tabii bu konuda en etkili çalışmaları gerçekleştirenler “ gerontologlar” oluyor. Sağlıklı yaşlanmanın sırları, mutlu yaşlılık, yaşlılıkta yeni şeyler öğrenme, sosyal yaşama her anlamda katılma konularında gerontologların uygulamaya koyduğu programlar, ülkemizin her yerinde gerçekleştiriliyor artık.

Antalya bu konuda örnek bir il olarak göze çarpıyor. Akdeniz Üniversitesi Gerontoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Tufan ve ekibinin kurduğu “ Tazelenme Üniversitesi” sayesinde, ülkenin en mutlu yaşlıları, ilimizde yaşıyorlar bence. Biliyorsunuz, dünyada ve ülkemizde yaşlı nüfus giderek artıyor. Yaşam koşullarının iyileştirilmesi ile günümüzde insan ömrü uzadı.

Türkiye’de yaşlı nüfus 2017_ 2021 döneminde yüzde 20 artarak 8 milyon 245 bin 124 kişiye yükselmiş. Yani ülkemizde nüfusun yüzde 10’u yaşlı.

Bu da bize yaşlılara uygun kentler, evler ve sosyal alanlar yapılması gerektiğini anlatıyor. Bu hem yaşlılara saygı, hem de kaçınılmaz olarak herkesin bir gün yaşlanacağı gerçeğinden yola çıkarak, yapılması elzem olan hizmettir. Belediyeler, yerel yönetimler ve siyasetçilerin, artık yaşlıların yaşamını kolaylaştıracak düzenlemelerin yanı sıra, yaşlı bakımı için kurumlar ve bu kurumlarda çalışacak eğitimli personel konusunu hemen gündemlerine almalarını bekliyoruz.

Hala yaşlı bakımevlerinde yeterli sayıda gerontolog görmüyoruz mesela. Sağlık Bakanlığı personeli olarak kabul edilen gerontologlar, her kurumda görev almalıdır. Çünkü yaşlı nüfusun çoğaldığı bir ülkede, bütün kurumlarda yaşlılara rehberlik edecek, yol gösterecek gerontologlar olursa, hayat daha da kolaylaşacaktır yaşlılar için.