
İbrahim Akkaya
Vatandaş da size tekmeyi vuracak !..
AKP’nin seçim kömürünü sıkça yazdım.
Antalya’nın havasını ciddi biçime kirleten, başta kanser olmak üzere çeşitli hastalıklara yol açan kömüre ‘bedava’ diye hücum eden vatandaşın aslında kendi parasıyla ısınmaya çalıştığını anlatmaya çalıştım.
Bedava dağıtılan‘seçim kömürü’ nün ‘seçim rüşveti’ olduğunu yazdığımız için başta AKP’liler olmak üzere bazı kesimlerin tepkisini çektiğimiz de oldu.
Antalya gibi yılda sadece birkaç gün dondurucu soğukların etkilediği bir bölgede kömür dağıtmanın ve kömür yakmanın gereksiz olduğunu vurgulasak da herkes kulağını tıkadı, ‘sadaka kültürü’nün bu ürününü evinde sobası bulunmayanlar bile aldı.
Sadece Türkiye’yi değil, dünyası yasa boğan Soma katliamı ortaya çıkardı ki AKP, halka bedava kömür dağıtmıyormuş, seçim kömürünün parası bizim vergilerimizle ödeniyormuş.
Yüzlerce günahsız insana mezar olan Soma kömürleri 1984 yılında Geventepe bölgesinde Türkiye Kömür İşletmeleri(TİK)Genel Müdürlüğü’nce işletilmeye başlanmış.
Devlet kurumu TKİ ocakları 2005 yılına kadar işletmiş ve herhangi bir sorun da yaşanmamış, can kayıpları yok denecek kadar az olmuş, ocaklar sönmemiş.
Soma’nın ve maden emekçilerinin kaderi 2005 yılına gelindiğinde değişmiş.
Özelleştirme belası Soma kömürlerini de kapsamış ve Başbakan Erdoğan’ın olaylı Soma gezisi sırasında en yakınında bulunan kişilerden olan Alp Gürkan’ın sahibi olduğu Soma Kömür İşletmeleri’ne devredilmiş.
Amacı sadece para kazanmak olan Gürkan’ın firması maliyeti düşürmek için taşeron firmasıyla çalıştığı gibi, iş güvenliği eğitimini gerektiği gibi yaptırmadığı gibi göstermelik eğitimlerin parasını da maliyet hesabına eklemiş.
Soma’da kaçak işçi çalıştırıldığı da bir gerçek.
Asıl önemli olan nokta ise AKP hükümetinin seçim rüşveti olarak ücretsiz dağıttığı kömürü bu firmadan satın alıyor olması.
Yani AKP, özleştirme yöntemiyle devrettiği yandaş firmadan parayla kömür alıp, ‘bedava’ diye vatandaşa dağıtıyor.
Kamu kurumu olan Türkiye Kömür İşletmeleri döneminde tıkır tıkır işleyen Soma kömür ocakları özelleştirildikten ve AKP yandaşı firmaya geçtikten sonra maden kazaları da artmaya başlamış.
İstatistiklere göre Soma’da sadece bir yıl içinde 4 bin 4 bin 500 iş kazası yaşanmış..
Sözün özü facia geliyorum demiş, yandaş firma bildiğini okumuş, denetimler de ahbap çavuş yöntemiyle göstermelik olarak yapılmış.
Bu cinayetlerin hesabı mutlaka sorulmalı.
Eğer bunu yapmazsak, yine unutur, sıranın bize gelmesini beklersek daha çok yanlar yanar..
İMAM CEMAAT MESELESİ
Dünya Soma’da işlenen cinayeti konuşuyor.
Soma’yı ziyaret eden Başbakan Erdoğan’ın protesto edilmesi ve bir vatandaşı tokatlamasını konuşuyor.
Başbakan vatandaşa hakaret eder Baro Başkanı’na ‘edepsiz, yalancı’ derse, müşaviri de vatandaşı tekmeler..
Başbakanlık Müşaviri Yusuf Yerkel’in Başbakan Erdoğan’ın Soma’da protesto edilmesi sırasında korumaların döverek yere düşürdüğü vatandaşı tekmelediği görüntüleri izleyince resmen çileden çıktım.
Adam öylesine pervasız ki suçunu kabul ediyor ama özür dileme zarafetini bile göstermiyor.
Aslında o müşavirin yaptığına değil de, onun bu cesareti nereden aldığına bakmak lazım.
Bir Başbakan vatandaşı tokatlar, “Ananı da al git” diye küfür eder, Türkiye Barolar Birliği Başkanına ‘edepsiz, yalancı’ derse, kendilerinden olmayan herkesi ‘Terörist-darbeci-paralel yapı”- ilan ederse, vatandaşı döven, biber gazıyla, gaz kapsülüyle ölümüne sebep olan polisin destan yazdığını söylerse, müşaviri de vatandaşı döver, bunu da övüne övüne anlatır..
İmam cemaat meselesi..
Başka söze gerek var mı ?
Elbette gün gelecek, elbette devran dönecek.
Hiçbir uçak havada kalmadığı gibi, hiçbir partide iktidarda kalmaz..
Eninde sonunda halk AKP’ye ‘ Yandaşlarını da al git’ diyecek..
Halka yapılan zulmün hesabı er veya geç mutlaka sorulacak.
Gün gelecek vatandaş da onların k….na tekmeyi vuracak..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.