Evet, hepimizi yasa boğan, içimizi yakan, yürekleri kor eden bir acı Soma’da yerin yüzlerce metre altında yaşanan facia…
Bu kaza, iş kazası falan değil…
Bu yaklaşık 300 kişinin hayatına mal olan bir sorumsuzluk…
Bu taşeron işçiliği, modern köleliği ortadan kaldıramayan hükümetin yarattığı güvencesiz çalışma ortamı sonucu meydana gelen bir cinayet…
Evet, cinayet…
İsterseniz bakın Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğüne…
Cinayetin karşılığında iki açıklama vardır…
Birincisi, adam öldürme…
İkincisi, adam öldürme derecesinde ağır suç…
Burada her ikisi de var…
Hem yüzlerce canın ölmesi hem de bu tip olaylara yol açacak tedbirsizlik ve politikasızlık, denetleme zafiyeti…
Ve sonuçta bin lira ya da biraz üzerindeki bir ücret için yeterli güvenlik ortamı olmayan işyerlerinde ve ortamlarda ölümle burun buruna çalışan milyonlarca işçi…
Kimisi şanslı, faciadan kurtuluyor…
Kimisi ekmek parası uğruna katlandığı çalışma ortamından bir daha dönemiyor…
Kimisi delik çorabıyla, sedyede morga götürülürken yakalanıyor, objektiflere…
Kimisi de hastaneye giderken sedyeye uzandığında ölümden döndüğünü unutup çizmesini çıkarmaya çalışırken…
Kimisi ise kurtarılmayı beklerken…
Ve düşünüyoruz bir değil, on değil, bin değil…
Yaşanan facialar da yapılan uyarılar da ders olmuyor…
Sonra sonuç Soma…
Faciada hayatını kaybeden tüm canlara Allah’tan rahmet diliyorum…
Hepimizin başı sağ olsun…
Ama yeter, bu son olsun…
Artık bir ders alalım…
Gelişmiş ülkelerde yüzlerce yıl önce yaşanan bir faciayı bu devride yaşatmak yakışmıyor, bize…
Yazık…
Günah…
Ayıp…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.