
İbrahim Akkaya
Okullarda baskı, tehdit ve yıldırma
Hepimizin yüreği yanıyor.
Dokunsanız ağlayacak konumdayız.
Soma faciayı şüphe yok ki toplumu derinden yaraladı.
Soma’da hayatlarını kaybedenler ve geride bıraktıkları çocuklar, analar, babalar, bacılar, eşler, yavuklular bu ülkenin insanları, onların acısı bizim acımız.
Her yaştan insan Soma’nın acısını paylaşmak, bu cinayetleri en doğal hakkı olarak protesto etmek, hesabını sormak istiyor.
O nedenledir ki emekçiler her gün 3 dakika saygı duruşunda bulunuyor.
O nedenledir ki acıyı yüreklerinin en derininde hissedenler yardım için çabalıyor.
Ulus olarak sevinçte de, yasta da ortak hareket eden bir yapımız var.
Duygusallığın ötesinde karakterimiz bu..
Acılar bu kadar büyük iken, ihmaller zinciri yüzlerce emekçiyi hayattan koparırken, Soma faciası için saygı duruşunda bulunmak isteyen yarının büyükleri olan öğrencilere çok acıdır ki inanılmaz baskıla yapılıyor.
Antalya’nın köklü eğitim kurumlarının başında gelen Çağlayan Lisesi’nde yaşananlar ise ayıpların en büyüğü..
Öğrenciler maden işçileri için saygı duruşunda bulunmak isteniyor, okul yönetimi engel oluyor.
Okulun bahçesine bedenleri ile ‘Soma’ yazan öğrenciler okul yönetimi tarafından terörist muamelesi görüyor.
İşgüzar yönetim ve bir kısım öğretmenler hızını alamıyor okula polis çağırıyor.
Cumhuriyet Meydanı’nda Soma’da hayatlarını kaybeden maden emekçileri için yapılan saygı duruşuna katılan öğrenciler yok yazılıyor, bir yandan ailelerine, diğer yandan da polise gammazlanıyor.
Ne acıdır ki tıpkı 12 Eylül darbesi öncesinde olduğu gibi AKP döneminde de öğretmenler kamplara bölündü.
Çağlayan Lisesi’nde AKP yandaşa Eğitim-Bir-Sen üyesi öğretmenlerin Gezi direnişine olduğu gibi eylemlere katılan öğrencileri fişledikleri, polise ihbar ettikleri, eyleme katıldıkları gerekçesiyle yok yazdıkları ve bunu övünerek anlattıkları söyleniyor.
Sadece Çağlayan Lisesi’nde değil Antalya ve Gazi Anadolu Liselerinde de öğrencileri resmen zulüm yapılıyor.
Öğrenciler Soma için düzenlenen eylemlere katılmasınlar diye okulun kapıları kapatılıyor.
Daha önce kız ve erkek öğrencilerin birbirlerine 1 metreden az yaklaşmalarının yasaklandığı Muratpaşa Lisesi’nde ise bir eğitim kurumuna ve eğitimcilere asla yakışmayan davranışlar sergileniyor.
Okulun bahçesinde Soma’da hayatlarını kaybeden maden emekçilerini anmak için saygı duruşu yapmak isteyen öğrencilere okul müdürü, 'Saygı duruşu yapılacaksa biz yaparız sizlere ne oluyor, siz kimsiniz' şeklinde aşağılayıcı sözler söylüyor.
Antalya’daki bazı okullarda öğrencilerin idareci odalarına çağrılarak sorgulandığı ve baskı uygulandı şeklinde haberler de var.
Dünyanın pek çok yerinde ‘Soma ile dayanışma eylemleri‘düzenlenirken, yardım kampanyaları yapılırken, yas ilan edilirken, Antalya gibi Türkiye’nin vitrini konumundaki bir kentte soruşturmalar açılması, öğrencilere ve iktidara yalakalık etmeyen öğretmenlere mobbing uygulanması ibret verici bir durum.
Şimdi o okul yönetimlere sormak lazım:
Siz nasıl eğitimcisiniz ?
AKP’ye yaranmak adına insanlık çıkacak derecede tavır ve davranışlar size yakışıyor mu ?
O gencecik insanlara bu kadar baskı, zulüm ve sorguyu yaparken vicdanlarınız hiç sızlamıyor mu ?
Siz okul yönetimleri ve öğretmenler çocuğunuz gibi sevip kollamanız gereken öğrencileri nasıl horlarsınız, nasıl baskı altına alır, disiplin mekanizmasını çalıştırırsınız ?
Antalya’nın ve Antalya milli eğitiminin adını karalamaya ne hakkınız var ?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.