Ülkelerin felaket hikayesi, genelde o ülkeyi yönetenler tarafından yazılır!
Zeka, eğitim
ve siyaset alanındaki vasatlık, cahil cesareti ile birleşince, ülkenin felaket
hikayesi de yazılmaya başlanır! Ama tabii o yönetimi seçen halkın da,
yadsınamayacak payı vardır bu hikayede.
“ Güç insanı
yoldan çıkartır, mutlak güç ise insanı tamamen sapıttırır” diyen Lord Acton,
haklıdır aslında.
Dünya tarihi
bunun acı örnekleriyle doludur! Almanya’da Hitler, İtalya’da Mussolini, hem
dünyaya, hem de kendi ülkelerine ağır bedeller ödetmiş, büyük acılar
çektirmiştir!
Bu gün
Ukrayna’nın başına gelen felaket ve yıkım da, her bakımdan tecrübesiz, kolay
aldatılan ve kışkırtılan bir yönetimin izlediği politikalar sonucudur. Batı ve
Amerika tarafından, “ yürü arslanım, arkandayız!” palavrasına inanarak yola
çıkan, gözü kara yönetim yüzünden ülkede bugün büyük bir yıkım yaşanıyor!
“ En zayıf
olduğunuz an, bütün herkes tarafından, desteklenir gibi göründüğünüz andır.
Aslında hiç
kimse desteklememektedir sizi; size verilen evet sadece bir bekleyişi dile
getirmektedir, ve o evetin ardında daima fırtınalı bir gün yatar. “ Otto von
Bismarck
Bence tam da
böyle oldu. Ukrayna üzerinden Rusya ile Amerika ve Batı’nın hesaplaşması, ama
savaş yıkımını da Ukrayna’nın ödemesi sağlandı. Şimdi bunca acının ve yıkımın
üstüne, saçma sapan bir savaşın bitmesi için, barış görüşmeleri yapılıyor.
Ukrayna’nın yaşadığı savaş felaketinin en büyük sorumlusu, sadece savaştığı
ülke Rusya değil, Amerika ve Batı’nın kışkırtmalarına inanan yönetimidir. Ama
tarih boyunca hiç şaşmayan felaket hikayelerinde olduğu gibi, bedeli hata yapan
yöneticiler değil, halk öder! İşte bu gün de aynen öyle oluyor!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.