Son seçimlerde ülke genelinde her iki kişiden birinin oyunu alan AKP, iç ve dış politikada sergilediği tablo, giriştiği yasa değişiklikleri ve Anayasa hazırlığı konusundaki tutumları ile tepki toplamaya ve kendisine oy verenlerin dahi kafasında soru işaretleri oluşturmaya başladı...

Bir de bunun üzerine 'ileri demokrasi' adı altında yaşananlar ve federasyon sisteminin altyapı hazırlığı eklenip, halkın bayramlarını coşkuyla kutlamasının önüne engeller konulmaya çalışılınca tepkiler daha da yoğunlaştı...

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda Ata'sına koşan milyonlar da tepkilerin boyutunu gösteriyor...

Peki AKP bu durumda ne yapacak?

 'Bizim Cumhuriyet ile bir sorunumuz yok. Yaptığımız düzenlemeler de rejimle ilgili değil' deseler de inandırıcı bulunmayan AKP, şimdilerde mahalli idareler seçimleri öncesinde muhalefetten transferler yaparak 'Bak hakikaten de dertleri rejim değilmiş' dedirtecek isimleri kadrolarına katacaklar...

Bunu özellikle fazla oy alamadıkları sahil bölgelerinde gerçekleştirecekler...

İşte Antalya'da başladı...

28 Ekim'de barikatların aşılıp, 29 Ekim'de yüz binlerin Atası'na koştuğu Antalya'nın mesajını aldı, AKP...

Ve harekete geçtiler. Transfer için yoğun çalışmaları sürüyor. Bunlardan biri de sonuçlandı. CHP'nin Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Remzi Sadi, AKP'ye transfer edildi. AKP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Menderes Türel de Ankara'dan sırf rozet takma töreni için Antalya'ya geldi...

Neden istifa etti, sorun nedir, haklı mı haksız mı bilmiyorum? Fakat, bildiğim; Sadi'nin ideolojisi AKP ideolojisi değildir. Şartlar nasıl olmuşsa partisinden istifa etmesine yol açmıştır...

Bunu ilgililer irdeler ve değerlendirir. Ama asıl nokta AKP'nin kendisine yöneltilen eleştirileri zayıflatacak isimleri partisine katması, Meclis'te de aritmetiği bozması...

Artık MHP'nin ve AKP'nin Meclis'te birlikte hareket etmesi halinde CHP Grubu sıkıntı yaşayabilir...

Neyse bunu da parti ve ilgililer değerlendirir...

Ama görünen o ki AKP, CHP'den ya da MHP'den ve diğer partilerden kamuoyunda öne çıkan, Cumhuriyet ve Atatürk ile ilgili bir derdi olmayan isimleri şemsiyesi altına almaya çalışacak...

En çok da partisinde küskünlük yaşayan isimler üzerine eğilecekler...

Tıpkı Remzi Sadi gibi...

Buna karşın iktidara aday olan tüm partilerin daha dikkatli olmaları, parti içi küskünleri toparlamaya çalışmaları ve partiye katılımı artırmaları gerekmektedir. Kamuoyuna mal olan önemli isimlerin partilerine katılımını sağlamak da bir seçenek...

Şimdilerde İşçi Partisi böyle bir kampanyaya girişti...

Galiba CHP'de de süren bir kampanya hazırlığı var. CHP'ye katılımı artırmak adına geniş ve kapsamlı bir çalışmaya başlanacakmış...

CHP İl Başkanı Devrim Kök'ün bunu üzerine mesai yaptığını biliyorum. Bakalım Kök, düğmeye ne zaman basacak?