Yayın yasaklarıyla susturulmaya çalışılan basının bir emekçisi olarak da bir siyasetçi olarak da sorumluluk kabul etmeyip, suç bastırmaya çalışan hatta suçu başkasına atanları, kınanacak hallerine bakmayıp kınama yapanları KINIYORUM…
Ve ‘SUSUN’ diyorum…
İyi bir idareci veya siyasetçi olmanın yolu; İNKARDAN geçmez…
Sorundan kaçmakla olmaz…
Sorun varsa, kusur varsa, ihmal varsa kabul etmek lazım…
Gerekirse özür dilemek…
Bu erdemdir…
Ardından da sorunun çözümü ve bir daha olmaması için harekete geçip gereğini yaparsanız her şey düzelir…
Ama bakıyorsunuz…
Ortada büyük bir ihmal var…
Büyük kayıplar var…
Gencecik canlar, gidiyor…
Utanmadan neredeyse yazana, çizene, eleştirene suçu atıp kenara geçecekler…
Eleştirenleri kınayanlar bile var…
Ben de onları kınıyorum…
Değerli yöneticiler, sevgili siyasetçiler, vatandaşlar…
En büyük servetimiz çocuklarımızın iyi bir eğitim almalarını sağlamak devletin temel görevi…
Eğitim alacak çocukların barınma sorununu çözmek de…
Bu görevler cemaatlere devredilemez…
İşte devredildiğinde olanları görüyoruz…
Devletin aleyhinde örgütlenmekten taciz, tecavüze kadar bir sürü yaşanmışlıklar var…
Ve Adana yangını…
Yeter…
Herkes görevini yapsın…
Suçlu suçunu kabul etsin…
Sorumlular cezalansın…
Bundan sonra da rezidans ve stat yatırımını kenara bırakıp TOKİ yurt yapsın…
Şimdi hadi ‘susun’, icraat zamanı…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.