
İbrahim Akkaya
Ne olacak Konyaaltı ?
Antalya dendi mi, tatil dendi mi akla 3 yer gelir..
Konyaaltı sahili, Lara sahili ve Kaleiçi Yat Limanı…
Yerlisi de yabancısı da Antalya’ya ve Antalya’nın bu 3 mekanına hayran.
Antalya’nın dünyaca ünlü Konyaaltı sahilinin yeri bir başka elbette..
Her tatilcinin uğrak yeri Konyaaltı…
Kamuya açık bir alan, yani günlük kullanıma açık olması gereken bir doğal kazanım..
Antalya, geçmişte Konyaaltı sahilini rantçılarla kaptırmamak için mücadele verdi.
Yerli ve yabancı yatırımcılar, tüm engelleri aştılar, bürokrasiyi yendiler, belediye meclislerini tuş ettiler ama Antalyalıları ve Antalya’nın dinamiklerini yenemediler..
Rantçıların ağzını sulandıran dünyaca ünlü sahili ne yazık ki hor kullandık, kullanmaya da devam ediyoruz.
Önce Antalya’ya çok özel bir görüntü güzellik kazandıran Varyant Yolu’ kapatıldı..
Yatırımcı Menzilcioğlu, eskiden Büyükşehir Belediyesi sorumluluk alanında bulunan ve ‘Beach Park’ olarak bilinen günübirlik tesisleri kurdu..
Yatırımcı ile imzalanan protokol çok ilginçti..
‘Yap-işlet-devret’ modeliyle uygulanan projenin ihale notunda bulunan ‘son yapılaşma bittikten sonra kullanım süresi başlar’ ifadesi Antalya için kötü bir sürprizdi..
Yani yatırımcıya ‘yap-işlet-senin olsun’ denilerek dünyaca ünlü sahil adeta peşkeş çekilmişti.
Beach Park, önceler de çok beğenildi, “Türkiye’nim Rivyerası’ gibi övgüler aldı, gecesi de gündüzü de yaşayan bir yer oldu..
Oldu da yatırımcı-işletmeci firma sahili iyi yönetemedi..
Yanlış yönetim politikasına dolarla ve çok yüksek kira anlayışı eklenince, girişine de ‘kapı’ denilen bir ucube eklenince önce Antalyalı, sonra da tatilci terk etti Beach Park’ı..
Kiralar ödenemedi, boşalan işletmeler kara para aklayan kişi ve gurupların eline geçti..
Kimi işletmelerde yanlış işler yapıldı, tartışmalar sonradan silahlı kavgalara yerini bıraktı, hatta cinayet bile işlendi..
Yüksek ve dolar bazındaki kiralar yüzünden pek çok işletmeci iflas etti..
Yuvalar dağıldı, intihara kadar giden acıklı hikayeler birbirini kovaladı..
Sahilin ikinci kısmında yani Konyaaltı Belediyesi’ne ait bölüme ise daha amatör ama daha akıllı, halkın her açıdan kendisini rahat hissettiği, bunun için de tercih ettiği bir sahil oldu..
Baki Grup, istinsahlar dışında ikinci bölümü iyi işletti..
Antalya, Beach Park’ı terk edip, Baki Grup bölgesini seçti, kimi günlerde plajlar ve işletmeler iğne atsan yere düşmez bir görüntü içindeydi..
Beach Park battı, Baki Grup’un süresi bitti, AKP’li Büyükşehir Belediyesi iktidar partisi olmanın avantajı ile 6,5 kilometrelik sahilin tamamını Milli Emlak’tan tahsis yoluyla aldı..
Ardından da kuruluş amacı et ve ürünleri olmasına rağmen şirketlerinden ANET’le plaj işletmeciliğine soyundu.
Soyundu da son iki sezonda ANET, sahilin içine etti..
Ucubeye benzer görüntüler, mülteci çadırlarını andıran güneşlikler, çivilerinin tatilcilere ‘merhaba’ diyen şezlonglar dünyaca ünlü sahilin albenisi yok etti..
Güvenlik sorunu yaşandı, röntgelciler rahatlıkla hareket etti, zaman zaman da taciz ve hırsızlık olayları yaşandı..
Yani dünyaca ünlü Konyaaltı Plajı plaj olmaktan çıktı, sıradan, özensiz , düzensiz, adıyla örtüşmeyen bir mekana dönüştü..
Büyükşehir Belediyesi, Antalya’nın bir diğer değeri Lara Plajı’nı ise kuruluş amacı etmek üretmek olan şirketlerinden EKDAĞ’a tahsis etti..
Böylece plaj et ve ekmek üretiminde uzman olan anlayışın yönetim ve denetiminin eline geçti..
Şimdi gelinen noktada Konyaaltı Sahili ne olacak sorusu yanıt bekliyor..
Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, bir süre önce, “sahildeki günübirlik işletmeleri sezona yetiştireceğiz” diye açıklama yapmıştı..
Yapmıştı da birinci ihaleye katılım olmadı.
Antalya’da sezon Nisan sonunda yani erken açılıyor..
Şuada hiçbir hareket yok..
Vatandaş endişeli, “Yine ANET’e mecbur mu kalacağız?” sorusu var kafalarda..
Bekleyelim ve görelim..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.